Dünkü yazımızda askeri müdahale, darbe ve ihtilal kelimelerini birer cümlede kabaca tanımlamış ve Türkiyenin yakın tarihindeki askeri müdahalelerin modernleşmesini ve toplumsal etkilerini bu yazımıza bırakmıştık.27 Mayıs 1960 askeri darbesi ile 12 Eylül 1980 darbesi, müdahalenin niteliği ve tekniği açısından benzer özellikler gösterse de toplumsal temelleri açısından biraz farklı nitelik göstermektedir. Bunlara karşılık 12 Mart 1971 muhtırası ile 28 Şubat askeri müdahalelerini benzer kefeye koyabiliriz. Ancak, son gruplamamız takdir edersiniz ki, zoraki bir gruplamadır. Zira genel olarak Türk siyasal hayatında hemen hemen bütün müdahaleler, siyasal sistemin ciddi istikrarsızlık içinde olduğu, hükümet çıkarmada sorunlar yaşandığı dönemlerde olmuştur. Fakat 28 Şubat Postmodern darbede alışıla gelmiş bir darbeden ziyade silahlı kuvvetler tarafından çok ciddi uyarı anlamına gelen eylemler yapılmıştır.
Belki de Avrupa Birliği süreci veya klasik tabirle müktesebatı söz konusu olmasaydı, 28 Şubatta da cidid anlamda tam teşekküllü bir darbe olacaktı. Fakat yine de böylesi bir ihtimal çok zayıftır, çünkü 1980 li yıllardan itibaren, gönüllü sivil toplum kuruluşları büyük ölçüde öne çıkmış, medya eskiye göre çok daha fazla çeşitlenmiş ticaret ve sanayi sektöründeki örgütlenmeler artmış bu nedenle bu tür sivil toplum kuruluşlarının tepkileri ve duruşları askerin darbe yapmasını zorlaştırmış bir ölçüde de gereksiz hale getirmiştir. Durum bu olunca, silahlı kuvvetler bir seferlik caddede tank yürüterek uyarısını yapmış ve örtülü müdahale süreci başlamıştır.
2007 sonlarında Ak Parti hükümeti zamanına denk gelen askeri müdahale e – muhtıra şekliyle benzer toplumsal gelişmelere paralel olarak gözlemlenmiş, toplumdaki gelişme ivmeleri, uluslar arası bağlantılar, medya derinliği teknolojik gelişmeler vb. faktörlerle sanal muhtıraya kadar gerilemiştir.
Kısaca görüldüğü gibi askeri müdahaleler artık son 40-50 yıldır ütülenmekte, ussallaşmakta hatta yavaş yavaş ütülenerek makyajlanmaktadır. Bundan böyle artık askeri müdahaleler e – muhtıradan öteye gidemeyecektir. Gitmesin de. Bu gelişmelerin toplumsal uzantısı ve görünümü iyiye işarettir. Toplumumuzun artık hemen hemen tamamıyla sivilleştiği anlamına gelmektedir.
Türk Silahlı kuvvetlerimiz her zaman kendi görevini hakkıyla yerine getirmiş, devletimizin dış güvenliğinin korunması ve kollanması konusunda bizlere güven vermiştir. İç güvenliğimiz konusunda da varlıkları yeterlidir. Ve bu varlıklarıyla da kalmak durumundadır.
Mutlu yarınlar temennisiyle.
Not:
Bu sitede yayınlanmakta olan yazılar http://www.yazarport.com, http://www.gunesgazetesi.net http://www.bilgiagi.net http://www.bilgievreni.com, http://www.siyasalforum.net http://www.gercekgazete.web.tr ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.