Vahdet-i vücud bir tasavvuf terimidir ve onun felsefesi Allah’tan başka varlık olmadığına, mevcut olan tek varlığın Allah olduğuna, var gibi gözüken ne varsa Allah’ın parçaları olduğuna inanmaktır. Bu inanış tasavvufun amentüsünün Okumaya devam et →
Açtığı yaraların kabuğundan oyuncak yapan genç şair Neyzen Buğra ile söyleşi
1-İsmet Özel bir kitabının girişinde kendi çağdaşlarından entelektüellerin bir çoğunun şizofreniyle mustarip olmaları bir çoğunun intiharı seçmelerine rağmen kendisinin o dönemi sağ salim geçirmesinde, şiirin saçağı altına girmeyi Okumaya devam et →
Son yıllar bir başka seviyorum Pazar günlerini. Çünkü Pazar yazısı yazıyorum. Elimden geldiğince her pazara misafir olacağımda, içinde yüzlerce sözcüğün olduğu bir buket cümlelerden oluşan yaşama dair gazete makalesiyle Okumaya devam et →
Bir yalnızlık saplanır derinlere. Gömleğini yırtıp bağrından içeri dalmıştır davetsizce. Tam mutluluk ile oturmuş, sabah kahvenizi yudumlayıp kahkahanın doruklarında gezinirken, birden o kara bulut gelip masanıza oturur. Okumaya devam et →
Tasavvuf edebiyatının oyuncağı olmuş bir ilah var ki dergâhtan içeri girerken ona sevdalanıp, bir hayalin peşinden dağlara kaçıp mecnun olmamak gayr-ı kâbil. Okumaya devam et →