Etiket arşivi: editorial letter

Doğayla Adil Paylaşım; Biyofilik Tasarım | Fair Sharing With Nature; Biophilic Design

 

 

Chief Editor

Dr. Ahmet FİDAN

Fair Sharing With Nature; Biophilic Design

Doğayla Adil Paylaşım; Biyofilik Tasarım

Adil Paylaşım Mottosu:

Adil Paylaşım Mottosu, sadece insanlar arasında değil aynı zamanda insanla doğa arasındaki en temel yaklaşımı olmalıdır. Sürdürülebilir çözümlemeler, uygarlık adına insanoğlunun doğa üzerindeki en hassas dokunuşlarıdır. Ancak nevar ki, insanoğlunun sınır tanımaz kazanma ve sahip olma hırsı, doğal denge üzerindeki tahribatın önlenmesini gittikçe daha imkansız hale getirmektedir.

Öte yandan, son yüzyıldaki doğadan kopuş, yatay olarak genişleyecek yer kalmadıkça dikey büyümeye başlayan kentsel ortamlarda insanlarda hem yatay arayışları hem de biyofilik tasarım arayışlarını belirgin hale getirmiştir. Okumaya devam et

Doğanın Çığlığı Son İstasyonumuzdur: Ölüm!

The Outcry of The Nature is The Sign of Our Final Destination: The Death!

En masum ortak paydamızdır çevre. Siyasal Bilgiler Fakültesinde öğrenciyken, İktisat Profesörü hocamız Ahmet Güner SAYAR, kıt kaynakların optimal dağılımını anlatırken; “Tabiata hükmetmek için, onun doğasına (temel karakterine) itaat etmesini bilmek gerek” demişti.

Doğa, biz onun temel değerlerini bozmadığımız sürece en masum haliyle biz insanlara hizmet etmek için kodlanmıştır yüce tasarlayıcı tarafından. Onun muhteşem tasarımı, evrenin ve gezegenimizin makrosundan mikrosuna değin gözümüzün önündedir. Ne yazık ki, biz “TÜKETİM TOPLUMUNUN KRONİK İNSANLARI, KULLAN AT VEYA KAYITSIZ ŞARTSIZ TÜKET” kalıbına yerleşmişiz. Dünyamızı kimyasallar ve petrokimyasal ürünlerle çöplüğe çevirmekteyiz. Yetmezmiş gibi, dünyamızın akciğerleri olan ormanlarımızı türlü türlü maden ocaklarıyla delik deşik etmekteyiz.

Ne yazık ki, Türkiye’de yürütülen madencilik faaliyetleri sonrasında ekosistem üzerindeki tahribatın giderildiğine ilişkin neredeyse hiç bir örnek yoktur. Yüzlerce maden ocağı içinde madencilik sonrası ağaçlandırma yapılan tek bir yer bulunmakta, o da ağaç kesilip fidan dikilerek yapmış olmak için yapıldığı gözlemlenmektedir.

Çanakkale’de, İç Ege’de, Marmara’da, Trakya’da, Karadeniz’de Okumaya devam et

From The Editor: Rules and Systems Are for People, Not for Rules and Systems!

Yine yorucu ve dop dolu bir sayıda birlikteyiz. 37. sayımızın İlkbahar sayısına geldik. Bu sayımızda da, dergimiz gelişme sürecini devam ettirmekte. Son ay içinde, dergimize katılan alan editörlerimiz,  Coğrafya alanından, Prof.Dr. Mesut DOĞAN, Edebiyat ve Yazın alanından, Prof.Dr. Mesut TEKŞAN ve Ulaşım ve Trafik alanından, Dr. Öğr.Üyesi, Taylan ENGİN, ile birlikte, yayın masamızın üye sayısı 37 branş editörüne ulaşmıştır. Bilindiği gibi, geçen sayımızda, editörlükleri kategorik olarak ayırmıştık. 2019 uygulamamıza geçiş olması noktasında, (Anabilim / Anasanat Dalı) ve alan editörlüğü (Bilim / Sanat Dalı) olarak düzenlemiştik. Artık bu süreci geri dönüşü olmaksızı devam ettireceğiz. Oluşturduğumuz bu yapı ile, adeta, kentin akademisini oluşturmaya başladık. Aynı paralelde, 2019 ile birlikte, editöryal kurulda blok hakem listesi yayınlamak yerine, her sayı için o sayıda hakemlik yapanların listesini yayınlamaya başladık. Şöyle bir baktıımızda, bu sayımızda, yaklaşık 40 civarında hakemimiz, makale yayın süreçlerinde görev yapmış, makalelerin siz okuyucularımızın ve bilim camiasının hizmetine sunulmasına bilim adına katkıda bulunmuşlardır. Kendilerine başta brans editörlerim olmak üzere yürekten teşekkür ediyorum.

Sevgili Yazarlarımız;

Yayın peryodu içinde gönderilen her makaleyi prensip olarak Itenticate programından geçirerek hakem sürecine alıyoruz. Ancak bundan sonraki süreçlerde, makale şablonumuzun kullanılmadan gönderildiği makaleleri, olağan akışına bırakmak, şablona göre oluşturulan makalelerin ise, takipli statüde öncelik verileceğini belirtmek isteriz. 2019 Haziran ayından itibaren dergimiz DOI vermeye başlayacaktır.

Hedefimiz, Kent Akademisi dergimizi bilim camiasında ülkemiz için gurur kaynağı haline getirmek, birkaç sene içinde SCI, SSCI, ISI gibi indekslerde yer alarak dünya bilim çevresinde interdisipliner, multidisipliner, ve transdisipliner çalışmaların odağı haline getirmektir. SCI ve SSCI süreçlerine ilişkin alt yapı çalışmalarımız hızla yürütülmekte, önümüzdeki bir iki ay içinde müracaatımızı yapmış olacağız. Ayrıca, ISI indeks müracaatımız da yakında sonuçlanmak üzeredir. Bu dönemde SOBİAD sosyal bilimler dizini dergimizi indekslemeye başlamıştır. Editörümüz Doç.Dr. Ebru ERDÖNMEZ, TR Dizin sürecinin yürütülmesinden ve koordinasyonundan sorumludur. Dergimizde daha önce 2 olan editör sayımız, görev alanları belli olacak şekilde dergimizin büyümesi, kapsamının genişlemesi ve etki faktörünün artmasına paralel olarak dörde çıkarılmıştır.

Kent Akademisi’nde Baş Editöre Bağlı Editörlüklerin Görev Bölüşümü Şu şekilde olmuştur.  1. Yayın Akışından Sorumlu Editörlük, Doç.Dr. Armağan ÖZTÜRK,  2. Dizin (index) ve Dizin Süreçlerinden Sorumlu Editörlük, Doç.Dr. Huriye TOKER,  3. Tanıtım ve Sponsorluklardan Sorumlu Editörlük, Doç.Dr. Ebru ERDÖNMEZ, 4. Teknik İşlerden Sorumlu Editörlük ise Dr.Öğr.Üyesi Ercan YÜKSEKYILDIZ tarafından yürütülecektir.

Her yeni sayıda büyümeye ve güçlenmeye yönelik yeni haberler vermek eminim ki beni mutlu ettiği gibi sizleri de mutlu etmektedir.

Yerel Seçimler, Kentsel Hizmetlerin Sağlıklı Yürütülmesini Kesintiye Uğratmamalıdır!

Bu ayın sonunda Türkiye’de yerel seçimler yapılmaktadır. Sadece Türkiye’de değil bütün demokratik ülkelerde yerel seçimler sürecinde, özellikle eski (halihazırdaki) başkan yeniden aday gösterilmemiş veya aday olmamışsa, benden sonra ne olursa olsun mantığıyla kentsel hizmetlerin yürütülmesinde boş vermişlik psikolojisine girmemelidir. Özellikle bu gibi ara dönemlerin kontrolü, merkezi yönetim tarafından ve sivil toplum kuruluşları tarafından titizlikle takip edilmelidir.

Bu ve bunun gibi konuların özellikle vurgulanacağı kapsamda, dergimizin 40. Yayın periyoduna tekabül eden Aralık Sayısı, “Türkiye’deki 2019 Yerel Seçimleri ve Yerel Siyasetin Kentsel İzdüşümleri” temasıyla çıkarılacaktır.

1, Seçim öncesi propaganda süreci,

2, başkanlık sistemi sürecinde oluşan açık ve örtülü ittifaklar,

3, yerel seçim sürecinde yerelde iktidarda olan partideki aday değişimi nedeniyle yerel hizmetlerin istikrarı,

4, yerel seçimin sonuçları ve

5, Yerel seçim sonuçlarının siyasi partilerinin politik gelecekleri bakımından ulusal siyasete etkileri, sayı temamıza ilişkin çağrımızın alt başlıkları olacaktır.

Bütün dünya kentleri, nüfusun yoğunlaştığı kent merkezlerinde sürdürülebilir, ergonomik ve estetik kaygılara yönelmesi kaçınılmazdır. Toplumdaki pasif mobilizasyon ve iletişimdeki dijitalleşme, kentlerin sosyal doku rolünü de derinden etkilemiş ve bu gün artık kentler, dinamik birbirine kayıtsız homosaienslerle dolup taştığından kentler, insanlık adına ruhunu arar hale gelmiştir.

Belki son paragraflarda iç açıcı sözcükler edemedim ama özellikle dünya liderleri ve uygarlığa iz düşümünde bulunabilecek inisiyatif sahipleri konunun bu yönünü ihmal etmemelidir.

Nice sayılarda ve aydınlık yarınlarda buluşmak ümidi ile.

From the Editor: Transportation and Communication are the Basis of Mobilization in Urban Areas

 

Dr. Ahmet FİDAN

On behalf of editorial board

Urban Development is, like the development of Plant Cells!

From the Editor

In our thirty-fifth publication period our focus is again on the original and current academic studies which are aiming the examination, scrutinization, and analization of the issues and problematiques of the superstructures and substructures in urban areas.

As we have announced in the last issue, we will present thematic content in this issue. As we mentioned in the title, we tried to show that especially the healing process of the superstructure and substructure in urban areas is a dynamic structure, while considering the cities equal with the development of plant cells. As Ibn Khaldun has stated in his works, states have a life, they are born, grow, and die. Although there is a lifetime of states based on a certain piece of land, cities do not have.

Urban areas, like plant cells, protect their existence with their flexible structures firstly with constantly renewing themselves, then they maintain their life with protecting this structure after taking or establishing their identities. The process of maturation in cities is similar to the process of wisdom and specialization in humans. As cities enter the maturation period, which requires a period of at least three hundred or four hundred years for a city, the periods of stagnation represent their periods of grandeur. A city at this level is already referred as “ancient city”, and categorized by the united nations as ‘cittaslow’ firstly, and then the ‘ancient city to be protected’.

Transportation and Communication are the Basis of Mobilization in Urban Areas.

While the development processes of the cities are in this position, transportation on one side and institutionalization in the communication sectors on the other side they both have an accelerating effect on the maturation processes of cities.

The urban, inter-city or international transportation systems become part of the institutionalization of cities as long as they are in accordance with the ergonomics of social needs, and adapt to the global accreditations. Otherwise, the cities where accreditation, integration and synchronization do not work will not only sabotage their own future, but also prevent the development of other cities around the world. Also, the sub-structures and systems which are indifferent to the needs of the city dwellers in cities cause the isolation of that city in particular and country in general. In this respect, the transportation infrastructure in a city requires a harmonization in the means of transport on a species basis on one hand, and also in terms of transportation techniques or methods on the other hand. The work also requires the combination of the same transport systems and infrastructures with the transport systems of other countries. In this context, overlapping of the transportation types and techniques with the transportation systems of the developed cities in the world in line with the developing technological means, have vital importance in the development of the tourism potential of that city in particular and country in general.

Because the development process of the communication systems between people is proceeding in geometric speed, it requires the flexibility and accreditation of urban infrastructures at the point of mobilization of the citizens.

Geometric speedly developing communication systems are a driving and compelling factor in the synchronization of transportation networks in the context of time, orer arrangements, compensation systems, and means of transportation. The structures supported by the transportation software which should be a part of the “big data” which is determined with a fuzzy logic, became an inevitable situation in our world which is a global village.

New Sector in The World: Street Economy, Micron Entrepreneurship

The academic and sectoral initiatives of the assistant editor of our journal Osman SIRKECI, about the formation of a new sector which known as Street Economy or micron entrepreneur all around the world are continuing. In this context, The Global Street Economy Congress which the first one was held in Malta Valetta and our journal is in the editorial board and secretariat, was held with the theme of the III. Democracy Symposium in a dynamic, energetic and synergistic atmosphere. In the context of placing the street economy within the sector, this movement which has developed between the world countries on the economic basis as a hope to our aging and polluted world, has also undertaken the mission of being a bridge between states and cultures.

Under the leadership of Mr. Sirkeci, the Malta Conferences supported by the State Minister of Malta within the scope of our work on Global Street Economy, includes many new countries. The snowballing movement is rapidly Okumaya devam et