Etiket arşivi: etnik

Muhafazakarlığın Modernleşmesi ve Ulusalcılığın Totaliterleşmesi

Tamer AVCI

TÜRİSTAN NOTLARI

Son çeyrekte cumhuriyet Türkiye’si büyük bir metamorfoz yasıyor. Bu konuda toplumun bütün kesimleri hemfikir. Ancak algılarımızla olayı farklı şekillerde yorumlayabiliyor veya etkilendiğimiz araçların bizi boyadığı renklerin ötesine geçemiyoruz. Bu bağlamda muhafazakarlıkla ve ulusalcılığın çok keskin biçimde karşı karşıya gelmelerinin, semboller üzerinden bir taktik yaklaşım geliştirmelerinin, derinlerinde ne olduğunu gerçek haliyle görmek elbette zorlaşıyor. Burada yaşanan kafa karışıklığının en temelinde, entelektüel çabalarımızın Okumaya devam et

Sayın Emekli Albay Sarızeybek

Mehmet ALPEREN

SONDURUM

Yıl 2002 AKP iktidara geldi. Emekli albay Sarızeybek Show tv de konuşuyor. Ali Kırca nın programında . Aslından AKP aleyhinde konuşmasa “Ergenekon Show” yapmasa Show TV yi çok ilgilendirmez konuştukları. Onların ilgi alanı sık sık AKP ye çatması ve Ergenekon savunmasını sağlamak. Esasen bu medyanın amacını niyetini altını üstümü bilmeyen yok gibi. Bunlar hangi hükümet Okumaya devam et

On bin adet dağıtılan kitap, başkaldıran Türkmenler!

Mustafa KÖSE

TARİH BİLİNCİ

H.Avni Bey’in kitap olarak yayınlanan tek çalışması Trabzon ili Laz mı? Türk mü? adını taşıyan 24 sayfalık bir cep kitabıdır. Doğu Karadeniz’de yaygınlaşan Pontus ve Ermeni iddialarına cevap teşkil etmek üzere kaleme aldığı bu değerli çalışma, 1921 yılında Yeni Giresun matbaasında 10.000 adet basılarak bedava dağıtılmıştır. Kitabın basımına ve dağıtımına Milli Müdafaa Vekaleti’nin de maddi katkıları olduğunu Hüseyin Avni Bey’in şahadeti üzerine, Yeni Giresun Gazetesinde yayınlanan makaleden öğreniyoruz. (Yeni Giresun Gazetesi, 22 Eylül 1337, sayı 89 )

Hüseyin Avni Bey, Trabzon ili Laz mı? Türk mü?  adlı eserinde Okumaya devam et

Siyasal Sınırların Örselenerek Yazıldığı Küresel Tuzaklar!

Musul’u Kerkük’ü alalım sınırlarımıza katalım.
Kıbrıs’ın tamamını alalım ilhak edelim. Bir zamanlar damarlarında aşırı ulusalcılık olanlar bunu söylerlerdi. Biz de gençliğimizde söylediğimiz olurdu. Ne var ki, siyasal sınırlar o kadar törpülendi ki sınır çizgilerinin eski anlam ve önemi kalmadı artık. Teknik ve teknolojik gelişmeler, dünyadaki bütün ülkelerin sınırlarını sanallaştırdı. Okumaya devam et