Birleşik devletler (USA) nasıl ki (sözümona) fırsatlar ülkesi ise, İstanbul da Türkiye için fırsatlar kenti. Bu açıdan bakıldığında Ankarayı uygun bir yere koymakta zorluk çekmekteyiz.
Bürokratik açıdan bakıldığında İstanbul Ankara’nın taşrası iken, genel anlamda bakıldığında, İstanbul dışında Okumaya devam et →
2002’den beri iktidar etmekte olan seçilmişler ve onun parti yöneticileri Türkiye’deki her şeyi 2002 yılı ile tarihlemeyi bir alışkanlık haline getirdiler.
Ülkedeki tüm ekonomik ve sosyal göstergeler; 1997 Asya Krizi, 1999 Marmara Depremi ve 2001–2002 Krizleri’nin bir cem’i olan 2002 sonu göstergeleri esas alınarak topluma sunulmakta ve Türkiye’nin sosyal ve siyasal tarihi neredeyse 2002 yılına Okumaya devam et →
22 Temmuz .2007 yenilgisinden sonraki umutsuz ortamda tek başıma genel başkan adayı olarak çıktım. Partiye ve tabana umut, fikir ve heyecan aşılamaya çalıştım. 3-4 ay tek başıma çalıştım. “Yenilikçiler” adıyla başladığım küçük kadrom çok fedakardı. Partiyi bir klübe çeviren anlayışı aştık. Ancak, bugün deniz yeniden bitti. Kurumsal bir kimlik, Okumaya devam et →
Fazla değil, bundan birkaç gün önce, Validebağı korusuna koşu parkuru yapılacağı ve Validebağı korusu gönüllülerinin bu oluşumu protesto ettiği haberini gazetelerden birinde küçücük bir haber olarak okumuştum. Validebağı korusu ile olan aşkım bundan 20 yıl önce bir kış ayında başladı. İkinci sömestri başladığında lisemiz (Haydarpaşa Lisesi) yeni binasına taşınacak diye Okumaya devam et →