Etiket arşivi: kutlama

Dünya Özürlüler Günü, Kutlu Olsun…

mehmet-balli-bilgiaginet.jpg 

Mehmet BALLI

Dünya Gündemi

Amerika Brooklyn köprüsünde, bir bahar günü , özürlü (kör) bir adam dilencilik yapıyormuş. Dizlerinin dibine bir tabela koymuş. Üzerinde “DOĞUŞTAN KÖR” yazılıymış.

Herkes dilencinin önünden geçip gidiyormuş. Bir REKLAMCI bunu görmüş. Tabelayı almış arkasına bir şeyler yazmış, olduğu yere tekrar Okumaya devam et

Öğretmenlerimizi Saygıyla Anıyoruz

EDİTÖRDEN

Bir ülkenin kalkınmışlık göstergelerinden biridir genel bütçe içinde eğitime ayrılan pay. Ülkemizin genel bütçeden eğitime ayırdığı pay belli. Rakamlar unutulur ama oranlar unutulmaz. Şunu hemen peşinen belirtelim ki, eğitime bütçeden ayrılan pay açısından maalesef III. dünya ülkelerinden çok daha gerilerde olduğumuz ortada.

Durum bu halde olunca, 24 Kasım’da öğretmenlerimiz için ve eğitim için çok da iyimser Okumaya devam et

Ramazan & Şeker Bayramımızın Mızmızlığı

Bir zamanlar hatırlarsınız, Ramazan Bayramı mı Şeker Bayramı mı diye bir terminoloji tartışmasıdır gidiyordu. Hatta yazarımız Nevval Hanım da bu tercihini Şeker Bayramından yana koyarak bu tartışmanın gereksiz olduğunu ima etmişti.

Bu tıpkı şuna benzemekte. Okumaya devam et

30 Ağustos Bütün Türk Medeniyetine Kutlu Olsun!

Bir toplum olmak, bir toprak parçası üzerinde örgütlü olarak ve genel menfaatler çerçevesinde ortak değerleri bulunarak bir arada yaşamakla mümkün olabilir,

Bir millet olmak, belli bir ırk ve ülkü birliği taşıyan insanların belli bir kara / toprak parçası üzerinde yaşamasıyla Okumaya devam et

19 Mayıs Gençlik ve İşsizlik Bayramınız Kutlu Olsun!

BEN GENCİN ÇALIŞAN VE ÜRETEN OLANINI SEVERİM
Öyle demişti M. Kemal ATATÜRK. “Ben sporcunun, zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim”
Bu gün M. Kemal ATATÜRK’ün Samsun’da bağımsızlık destanını ateşlemesinin başlangıcının yıldönümüdür. O gün memleketin bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmişti. O gün gecenin en zifiri karanlığı, bağımsızlık ışığının da en yakın şafak noktasıydı.

Ulvi ülkülerle bu günlerin temeli atılmış, ülkenin her bir bölgesine fabrikalar kurulmuş, devasa işletmeler tesis edilmiş, yurdun her bölgesi demir ağlarla örülmüştür.

Bu kalkınma ivmesi 1923 yılında İzmir İktisat kongresiyle kurumsal ve kuramsal temellere oturtulmuştur. 1923 yılındaki bu ivme, 1938 yılının sonuna kadar devam etmiş 1940 lı yıllardan 1950 li yıllara kadar kalkınma dumura uğramıştır. 1950 li yıllarda siyasal iktidarın değişimiyle 1955 li yıllara kadar kalkınma devam etmiş, bu ivme, II. demokrat parti iktidarı döneminde yeniden yavaşlama sürecine girmiştir. 1960 lı yıllardan itibaren yerinde sayma süreci 1983 yılı birinci Özal İktidarına kadar devam etmiş, II. Özal iktidarında yeniden düşmeye başlamıştır. 1990 lı yıllardan 2003 lü yıllara kadar ite kaka kalkınan ülkemiz 1993 yılındaki I. AK Parti hükümeti döneminde yeniden hızlanmaya başlamıştır. 2007 yılına kadar devam eden bu süreç II. AK Parti hükümetinde (bu hükümet döneminde) yeniden düşme eğilimine girmiştir.

Her halükarda 1930 lu yılların dünya ekonomik buhranından çıkıştaki genel geçerli politikalar 2003 yılında kamu harcamalarının artırılarak istihdamın artırılmasına istihdam ile birlikte düşük enflasyonun politikasının başarılmasına az kalmıştı ki, bu politikalar, hükümetin balık tutmayı öğretmektense düşük gelir gruplarına mikro kredi yöntemiyle balık ikram etme anlayışıyla tam istihdamın canına okunmuştur.Bu gün için işsizlik çığ gibi büyürken firmalar küçülme sürecine ve tasarruf tedbirlerine yönelmeye başlamış, ÜLKEDEKİ İŞSİZLİĞİN GİZLENMESİ İÇİN ZORUNLU EĞİTİM ÖĞRETİM SÜRESİNİN UZATILMASI, YÜKSEK ÖĞRETİMDE SINAVSIZ GEÇİŞ YOLUNUN GENİŞLETİLMESİ v.b. KOMİK YANILTMALARA MEYLEDİLMİŞTİR.

İşsizlik ibresinin yüzde onlardan yukarı doğru hızla ilerlemesi, ülkenin çok ciddi bunalımlarının başlangıcı olabilir. Allah’tan ki iktidar, ülkedeki gençlerin ERKEK OLANLARINI FUTBOLLA, BAYAN OLANLARINI DA MÜZİK MAGAZİN ve TV. DİZİLERİYLE uyutarak işsizlik acısını hissettirmemekte başarılı olmaktadırlar.Bütün istihdam artırıcı gelir getirici projeler alt kademelerde aşkla şevkle desteklenirken, izin alma ve uygulama süreçlerinde üst noktalara doğru gidildikçe tıkanmalar başlamaktadır.

2000 li yıllardan itibaren özelleştirme furyası, kamu kesimindeki taşeronlaşma süreci sonucu kamu kurumlarına memur ve işçi alımları mümkün olduğunca kısıtlanmış, yeni personel talepleri, taşeron firmalarla anlaşılarak asgari ücretle kamu kurumlarında personel istihdam etmenin yolu açılmıştır. Bu süreci elbette ki yadsımıyoruz. Çok parayla az kamu personeli ve az kamusal hizmet yerine, az parayla çok kamu personeli ve çok kamusal hizmet elde edilmektedir. Bu bile işsizliğin azaltılmasında yeterli olmamıştır.

Bu gün 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı. Kutlu olsun bütün gençlerimize.
Yıllarca ata et ite ot vermek suretiyle sakat yönetim ve politik anlayış bir kabus gibi hala ülkenin üstündedir. Bu zihniyeti değiştirmek isteyen zihniyetler bir yıl gibi kısa bir zaman içinde başarılı bir şekilde devşirilerek yer yer ihanete varan çarkın bir dişlisi haline getirilmektedir.

Gençlerimizin içindeki coşku, aydınlık yarınlarımızın temeli olsun. Sevgi ve saygılarımla.

YAZI SÖZLÜĞÜ:
Dumur
: Durgunluk
Buhran: Kriz
İstihdam: Çalıştırma
Devrişme: Bir kişinin bulunduğu sınıf, kitle ve dinden uzaklaştırılarak özel eğitimle farklı bir misyonla (görevle) yüklenmesi.

Not:
Bu sitede yayınlanmakta olan yazılar http://www.yazarport.com , http://www.gunesgazetesi.net http://www.kamudanhaber.com http://www.bilgievreni.com , http://www.siyasalforum.net http://www.gercekgazete.web.tr www.radyobrt.net ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.