Etiket arşivi: sosyoloji

Tembellik Psikolojisinin Temelleri – II (Dürtüsel Yaklaşım)

Dr. Ahmet FİDAN

Balıkesir Üniversitesi Öğretim Üyesi

ahmet@ahmetfidan.com

Bir önceki yazımızda, tembellik psikolojisinin temellerine değinmiş ve bu psikolojiyi, iklim, düzenli gelir garantisi, kalıtsal özellikler, din faktörü, yaş / cinsiyet, yaşanılan yer, meslek, etnik köken, eğitim durumu / düzeyi alt başlıklarında ele almıştık. Bu bireyin bir nevi hayatı yaşama biçimi, olayları algılama ve çözümleme bakış açısıydı aslında. Eleştirdiğimiz ve şiddetle ve sürekli olarak mücadele ettiğimiz bir bakış açısı aynı zamanda. Hani hep anlatılan bir hikaye vardır. her biri, biri, hiçbiri, birisi, herhangi biri nin hikayesi. Bunu da sonraki başka bir yazımda dile getiririm. Okumaya devam et

Hormonlu Gıdalarla Beslenen Hormonsuz Evlilikler

Geçen yılın son baharında “Türkiye’de Evlendirme Hizmetleri ve Evlendirme İşlemlerine Alternatif yaklaşım” konulu bir makale yazmıştım. Beş sayfalık makalemin ön çalışmaları sırasında birçok farklı il ve ilçede belediyelerin evlendirme birimlerinde araştırmalar yaptım. Bu konularda yüzlerce çifte bu konularda sorular yönelttim. Bir yandan da gözlemci olarak evli çiftleri gözlemledim.Makalemde 15 – 20 günlük bir eğitim semineri almadan çiftlere kesin evlilik cüzdanları verilmemesi gerektiğini savundum. Ancak bu eğitim seminerini alanlar “nihai evlilik cüzdanları”Okumaya devam et

Bir Ev Ne Zaman Ocak Olur?

Bir evin ne zaman ocak olacağını ocak olmanın şartlarını ocağın Türk Toplumundaki yerini ve önemini belirtmeden önce ocak kelimesinin bütün anlamlarını ortaya koymak istiyorum öncelikle.

OCAK NEDİR?
Ocak sözcüğü, kavramlaşmış bir sözcüktür. Sözcüğü / kelimeyi etraflı olarak düşünüp araştırdığımda şu tanımlamalarda bulunabilirim.
1. Yılın 31 gün süren ilk ayı. Birinci ay. kanunusani
2. Kentsel mekanlarda evlerdeki şöminenin köylüsü.
3. Mutfaklarda veya sanayide, herhangi bir şey pişirmeye, kaynatmaya, eritmeye yarayan elektrik ya da gazla çalışan gereç, eşya.
4. Rakım ÇALAPALA’nın 12 ay şiirinin ilk kıtası,))) Tabi bu durumda ben de bir ocak şiiri yazmalıyım.
5. Fındık dallarının veya sebze bahçelerinin ekim ve dikim yapılırken üç beş tanesinin toplu halde bulunduğu diğer bitki gruplarından ayrıldığı yer.
6. Kahvelerde ve/veya kuruluşlarda çay, kahve vb. nin yapıldığı yer,
7. Yer üstünde veya yer altında maden veya cevher çıkarılan yer,
8. Dernek, vakıf, cemiyet topluluk örgüt vb. anlamları da vardır. (Yeniçeri ocağı, ülkü ocağı, aydınlar ocağı vb.)
9. Genel anlamda tasavvufta özel anlamda tarikatta derviş mekanı,
10. Alevi kültüründe evlad-ı resul sayılan din ulularının adları, Hz. Ali’ye kadar uzanan karizmatik soy, bir diğer bakışla “dede evi” anlamına gelir.
11. Ev, aile, soy…
Önemliler sona bırakılır mantığıyla özel olarak kavramsallaştırmak istediğim anlamını son maddeye bırakarak konuya girebiliriz.

OCAK KAVRAMI ÜZERİNE: Bir Ev Ne zaman Ocak Olur?
Ocak, 11. tanımda da belirttiğim gibi, ev aile soy anlamına gelmektedir. Bir evin ailenin soyun ocak olabilmesi için bence belli başlı özelliklerin olması gerekmektedir. Bunları şöyle sıralayabilirim.
İlk olarak, bir evin, ailenin ocak olabilmesi için o evde veya ailede mutlak surette en az 50 ve üstü yaşta bir veya birden fazla bireyin olması gerekmektedir. Bu kişinin bay veya bayan olması fark etmez. O soyun veya ailenin dünyada kalan en yaşlı kişisi olması yeterlidir.

Bir evin veya ailenin ocak olması için bazı temel özellikleri de taşıması gerekmektedir. İlkin bu aile veya evde genellikle söz veya karar bu kişidedir. Ocakta 50 nin üzerinde birden fazla kişi varsa, erkek olan birey ocağın liderliğini üslenir. Bu Türk ve asya ülkelerinde böyledir. Anaerkil aile yapılarının olduğu diğer dünya ülkelerinde kadının ocak reisliği yaptığını söyleyebiliriz.

Ocak, sevginin, güvenin, sağlamlığın, devamlılığın, mutluluğun bilgeliğin adresidir. Bir evin veya ailenin ocak olabilmesinin diğer şartı da, bu ailenin veya evin genellikle kendi kendine yeterliliği gerekmektedir. Ekonomik olarak, sosyal olarak bu ev veya aile kendi kendine yeterlidir. Ocak olmayan aile veya evler ocak olan ev veya ailelerden maddi manevi yardım veya destek alır. Ocaklarda araç gereç bakımından, imkan bakımından hemen her şey bulunur, bulunmak zorundadır. Ocaklarda araç gereç (ev eşyaları, takım taklavat) eksikliği olmaz, tarım toplumlarında öküz, at, büyük baş hayvanlar standarttır. Kentsel mekanlarda ise, öküzün veya atın yerine otomobil standarttır.

Ocaklar neredeyse istisnasız olarak mülkiyettir. Kirada oturan bir ocak düşünülemez. İstisnaidir. Ocakta genellikle iş bölümü hemen hemen belli ve nettir. Herkesin ocak içindeki fonksiyonu ve/veya görevleri mutlaktır.

Genelleme ile yazımı bitirmek istiyorum. Her ocak bir evdir ve bir ailedir ama her ev veya aile bir ocak değildir. Üzerinde yaşadığımız Türk ülkesinin ocaklarının tütmesi ve çoğalması ve güçlenmesi temennisiyle…
Not:1
Bu çalışma bu şekliyle literatüre ilk defa girmekte ve bu türden başka bir çalışma olmadığından dolayı, yazıdan yararlanmak isteyenler ancak dipnot veya kaynak göstermek suretiyle alıntı yapabilirler.

Not2:
Bu sitede yayınlanmakta olan yazılar http://www.yazarport.com, http://www.gunesgazetesi.net http://www.bilgiagi.net http://www.bilgievreni.com, http://www.siyasalforum.net http://www.gercekgazete.web.tr ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

Nitelikli Zaman Ayırma ve Yoğunluk Sendromu – II

“Yoğunluk Sendromu”nun Kuramsal ve Kurumsal Temelleri:Yazımızın bundan önceki bölümünde “yoğunum” demenin ve bu ifadenin ardına saklanan kitlesel alışkanlığın dünya insanlarını değerlerinden hızla çözmekte olduğundan bahsetmiştik. Bu ifadenin de ağırlıklı olarak kapitalist düzenin yoğun hizmet sektöründen kaynaklandığını belirtmiştik.Bu ısınma veya girizgah cümlesinden sonra bunun temellerini kategorik olarak irdeleyecek olursak şunları söyleyebiliriz. Okumaya devam et