Etiket arşivi: türk denizciliği

Kanal İstanbul’un Karadeniz’e Olası Etkileri

Kanal İstanbul’un Karadeniz’e Olası Etkileri

Prof.Dr. Cemal SAYDAM

Hacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi

saydam@hacettepe.edu.tr

ÖZET:

Üç tarafımız denizlerle çevrili ama maalesef kökenimiz Asya. İşte bu olgu asırlardır içimize işlemiş bir kere.

Denize karşı olan ilgimiz maalesef yok denecek kadar az. Avrupa’da bırakın deniz kenarında olan ülkeleri Avrupanın ortasında yer alan bir ülke dünyadaki en büyük konteyner taşımacılığı yapan bir firmanın sahibi ve de merkezi Cenevre’de. 469 adet yük gemisi var. Ayrıca 12 adette her biri 4000-5000 yolcu taşıyan transatlantik gemileri var. Bunlardan birini bize hediye etseler alın çalıştırın deseler inanın bir haftaya kalmaz o gemiyi yakarız. Unutmayın biz Atatürk’ün Savarona yatını Deniz Kuvvetlerinin hizmetindeyken yakmayı da başarmış bir ülkeyiz. Deniz ve denizcilik bizim için hala çok uzaklarda kalan bir olgu. Sakın kızmayın bana bakın etrafınıza denizlerimizde sefer yapan bir adet yolcu gemimiz var mı sorusunun cevabını düşündüğümüzde durumun vahametini daha yakından görebiliriz. Okumaya devam et

Dünden Bu Güne Kabotaj ve Türk Denizciliğindeki Yeni İvmelenmeler

 

Yrd.Doç.Dr. Ahmet FİDAN

Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi

Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölüm Başkanı

ÖZET:

Egemenlik olgusunu, sadece kara parçaları üzerinde veya bir devletin toprakları üzerinde algılamak en büyük yanılgıdır. Tarihten bu güne, özellikle suyolu taşımacılığının ülkeler arası yapılmaya başlanmasından bu yana karalarda olduğu gibi, egemenlik mücadelesi için büyük savaşlar denizde de olmuştur. Hatta hem dünya hem Türk tarihi, deniz savaşlarıyla doludur.

Egemenlik olgusunun sadece karasal değil yer yüzü üzerinde uluslar arası sözleşmelerle kabul edilen dünya sınırları kapsamında ele alınmasının bir sonucu olarak denize kıyısı olan ülkelerin kendi karasularında ticaret ve seyrüsefer yapabilme / yaptırabilme ayrıcalığına ya da hakkına kabotaj diyebiliriz.

Çalışmamızda, önce kabotaj hakkında genel değerlendirmelerde bulunulduktan sonra, sadece Türkiye’deki değil dünya üzerindeki kabotaj hakkı ve ivmelenmeleri konusuna değinilecek ve buna ilişkin tespit ve önerilerde bulunulacaktır.

Anahtar Kelimeler: Türk Denizciliği, Kabotaj, Eksen Kayması, Egemenlik, Egemenlik Hakkı Okumaya devam et

Bir İnsan Olarak Koca Reis, Hayatı ve Vizyonu

Yrd.Doç.Dr. Ahmet FİDAN

Ordu Üniversitesi Ünye İİBF Öğretim Üyesi

ÖZET:

Osmanlı donanmasına uzun süre komutanlık yapmış olan, Osmanlı’nın sıra dışı vizyon veya taktiklerinin bir ürünüdür Piri Reis. Zira o ilkelde bir korsan idi. Korsanlıktan koca bir imparatorluğunun donanmasının başına kadar gelme istidadı gösretmiş bir şahsiyettir. Kendisinin bu noktaya gelmesinin en büyük sebebi belki de onun kişisel yaşamındaki gizemlerle dolu biyografisidir. Zira denizcilik aylar belki de yıllar boyunca deniz içinde bireyin kendi kendiyle başbaşa kalmasının sonucudur.

Piri Reis te çağı ve çağından sonraki dönemlerde yüzyıllarca ortaya koyduğu haritalarla bütün dünyaya ışık tutmuştur. Bu haritalarının o günkü şartlarda ortaya konulması veya te’lif edilmesini anlamadaki beşeriyetin acziyetini bu günün bilim dünyası ifade edememektedir. Özellikle koca reisin özellikle Akdenizi ve batı denizini bir göl gibi avucunun içi gibi bilmesi ona Osmanlı adına üstün bir manevra kaabiliyeti vermiş ve güç kazandırmıştır.

Kendi dönemi içinde düzlemsel olarak çizim imkanları, o dönem için uçak vb. hava aracının kullanıl(a)mamış olması pasifikten, Amerika kıyılarına, Asyadan Hint Denizi’ne kadarki bölgelerde vertikal ve lineer olarak ortaya çıkardığı eserin tılsımını zirveye çıkarmaktadır. Okumaya devam et

Piri Reis’in Haritası’nın Ticari Açıdan Önemi ve Özellikleri

Doç.Dr. Gürol ÖZCÜRE

Ordu Üniversitesi Ünye İİBF Öğretim Üyesi

ÖZET

16. Yüzyıl’da büyük oranda Çin’den İtalya’ya uzanan İpek Yolu üzerinde gerçekleşen dünya ticareti, Akdeniz’in fethedilmesiyle Osmanlıların kontrolüne girmeye başlayınca, dünyanın düz değil yuvarlak olduğunun keşfedilmesiyle, Avrupalılar devamlı batıya giderek Hint ve Çin’den gelen mallara daha kolay ulaşabilecekleri rotalar aramaya başladılar.

Devamlı batıya dümen kırarak, “Yedi İklim Dört Bucak” Hindistan Rotası aramalarının asıl nedeni elbette ucuz ve karlı mallara ulaşabilecekleri Osmanlı’nın kontrolünde olmayan yeni bir deniz yolu bulmaktı. Böylece, zenginlik ve ticaret bu keşif çabalarının itici gücü haline geldi. Çünkü, bu seferler o zamanın ünlü kraliyet ailelerince finanse ediliyor ve seferlerden elde edilen maliyetin 4 katına ulaşıyordu. Sonunda, Kristof Kolomb, 1492’de yeni kıta, Amerika’ya ulaştı. Ancak, karşılaştığı Amerikan Yerlilerini Hintli sanıyordu. Çünkü, vardığı yerin Hindistan olduğunu sanıyordu. Elbette Osmanlıyı bu şekilde devre dışı bırakmaya dönük deniz keşifleri ve ticaret yolları arayışları karşısında Osmanlıların da denizcilikte onlarla rekabet içinde olduğunu görüyoruz.

Osmanlıyı Avrupa devletleri karşısında gerileten de bu yeni deniz yolları keşifleri sayesinde, Avrupa’ya getirilen değerli ticaret mallarının, kıymetli madenlerin ve kölelerin oluşturduğu gemilerle getirilen zenginlikti. İşte bu rekabetin sonunda üstün gelen Avrupalılar ile Osmanlı arasındaki deniz savaşları Piri Reis’in de hayatına mal olmuştur. Piri Reis’in Portekizliler ile Hürmüz Boğazı’nda geçen savaş ve mücadelesini bu yazının sonunda bulacaksınız.

Anahtar Kelimeler:

denizcilik, piri reis, piri reisin haritası, tür denizciliği

Okumaya devam et