Özellikle bayan okurlarımızdan evlenme nedeniyle kıdem tazminatı ödenmesi konusunda sorular geliyor. 4857 sayılı İş Kanunu ile, 1475 sayılı İş Kanunu’nun kıdem tazminatına ilişkin 14. maddesi dışındaki maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır. Bu nedenle, kıdem tazminatına ilişkin hükümler yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar kıdem tazminatına ilişkin uygulama aynen devam ettirilmektedir.
1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinin (e) bendinde; “Kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi rızası ile iş sözleşmesini sona erdirmesi durumunda” kıdem tazminatına hak kazanacağı hükme bağlanmıştır.
Kadın işçiler, evlendikten sonra bir yıl içinde iş sözleşmesini feshetmeleri halinde kıdem tazminatına hak kazanmaktadırlar.
Bu düzenlemeye istinaden kadın işçinin kıdem tazminatı alabilmesi için öncelikle, kadın işçinin iş sözleşmesinin devam ediyor olması gerekmektedir. Yani, işçinin işten ayrıldıktan (iş sözleşmesi kıdem tazminatı almasını hak etmeyecek şekilde sona erdikten) bir süre evlenmesi halinde kıdem tazminatı ödenmesi söz konusu olmayacaktır. Bu nedenle, işçinin iş sözleşmesinin devam etmesi önemli bir koşuldur.
İkinci bir koşul ise, iş akdi devam eden kadın işçinin evlenmesi halinde, bir yıl içinde evlendiğini belirterek işverenden kıdem tazminatını istemesi gerekmektedir. Evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde iş sözleşmesinin feshedilmemesi ve işverenden kıdem tazminatı istenmemesi halinde işçinin bu hakkı kaybolmaktadır.
Üçüncü koşul ise, kadın işçinin en az bir yıllık çalışmasının olmasıdır.
– Evlenme nedeniyle fesihte ihbar tazminatı
Evlenme nedeniyle iş sözleşmesinin feshinde, işçinin bildirim süresi vermesi gerekip gerekmediği konusunda kanunda bir açıklık bulunmamaktadır. Ancak, uygulamada (gerek iş müfettişlerinin uygulamalarında gerekse de Yargı kararlarında) kadın işçinin evlenme nedeniyle iş sözleşmesini feshederken herhangi bir bildirim süresi verilmesine gerek bulunmadığı kabul edilmektedir. Yargıtay, bir kararında, “dairemizin kararlılık kazanan uygulamasına göre, kıdem tazminatını gerektirecek şekilde kadın işçinin evlenmesi nedeni ile hizmet sözleşmesinin feshi halinde karşı tarafa önel verme zorunluluğu yoktur.(Yargıtay 9. HD. E.1997/14623, K.1997/18913, T.12.11.1997)” denilmek suretiyle evlenme nedeniyle iş sözleşmesini bir yıl içinde fesheden kadın işçinin süre vermesine gerek bulunmadığı hükme bağlanmıştır.
Bu nedenle, işçinin herhangi bir bildirim süresi vermeden, evlendikten itibaren bir yıl içinde işverene müracaat ederek kıdem tazminatını talep etmesi halinde, önceden bildirim süresi verilmemesi gerekçe gösterilerek işçiden ihbar öneli istenilmemesi yerinde olacaktır.
Buna göre, kadın işçinin evlenme nedeniyle iş sözleşmesini feshetmesi halinde kıdem tazminatının ödenmesi gereken tarih, iş sözleşmesinin feshedildiğinin işverene bildirildiği tarih olacaktır. İşçi ve işveren arasında anlaşmazlık çıkabilecek olması ihtimalinin bulunduğu durumlarda, işçi iş sözleşmesini evlenme nedeniyle feshettiğini noter aracılığıyla tebligat göndererek bildirmelidir.
– Evlenme nedeniyle ayrılan kadın işçi çalışabilir mi?
Kadın işçiler, evlendikten sonra bir yıl içinde hizmet akdini feshetmeleri halinde kıdem tazminatına hak kazanmaktadırlar. Bu hak, sadece kadın işçiye verilmiştir. İşverenin bu maddeye dayanarak iş akdini feshetmesi yetkisi yoktur. Evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde hizmet akdinin feshedilmemesi ve işverenden kıdem tazminatı istenmemesi halinde işçinin bu hakkı kaybolmaktadır.
Kadın işçinin evlenme nedeniyle hizmet akdini feshetmesi halinde kıdem tazminatının ödenmesi gereken tarih, hizmet akdinin feshedildiğinin işverene bildirildiği tarih olacaktır. İşçi ve işveren arasında anlaşmazlık çıkabilecek olması ihtimalinin bulunduğu durumlarda, işçi hizmet akdini evlenme nedeniyle feshettiğini noter aracılığıyla tebligat göndererek bildirmelidir.
Kocasından boşandıktan bir süre sonra eski kocasıyla tekrar evlenen kadın işçinin bu evlenme nedeniyle kıdem tazminatı talep ettiği görülmektedir. Bir Yargıtay kararında bu şekilde evlenerek kıdem tazminatı alınamayacağı, alınmışsa da iade edilmesi gerektiği kabul edilmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.02.1990 tarih ve E. 1990/9-52, K. 1990/84 Sayılı Kararı’nda; “Kocasından boşanarak çok kısa süre sonra boşandığı kocası ile tekrar evlenen kadın işçinin kıdem tazminatı alması hakkın kötüye kullanılmasıdır. İşveren, hataen ödediği bu miktarı geri isteyebilir” hükmü verilmiştir.
Evlenme nedeniyle işten ayrılarak kıdem tazminatı alan kadın işçinin daha sonra tekrar işe girmesi halinde kıdem tazminatı ödeyen eski işvereniyle çeşitli sorunlar yaşanmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun bir Kararı’nda, (27.04.1988 tarih ve E. 1988/9-225, K. 1988/369 sayılı Kararı) , “…Kadın işçiye tanınan bu hak aile birliğini koruma amacıyla getirilmiş olup çalışma hayatını evlilikle birlikte gereği gibi yürütemeyeceği düşüncesinde olan kadına yasa ile tanınmış bir olanaktır. Bir işyerinde çalışmakta iken evlenen bir kadın yasanın tanıdığı olanaktan yararlanarak kıdem tazminatını almak suretiyle ayrılmışsa, daha sonraki dönemlerde çalışma hakkını kaybettiğinden söz edilemez. Diğer taraftan önceki işinden ayrılan kadın ayrılmasını hemen takiben çalışma hayatı ile evliliği öncekine göre daha kolaylıkla yürütebileceği yeni bir iş bularak çalışmasını da sürdürebilir” denilmek suretiyle, işverenin söz konusu durumdaki kadın işçiye kıdem tazminatı ödemekle yükümlü olduğu gibi tazminatı ödemiş ise, iadesini de talep edemeyeceği hükme bağlanmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı’nın hakkaniyete uygun olduğu ve evlenme nedeniyle işten ayrılan ve kıdem tazminatı alan kadın işçinin çalışma hakkını kaybettiğini söylemenin mümkün olmadığı görülmektedir