1. Çekirdek aile yapısının yaygın temel aile yapısı haline gelmesi:
Bu tür ailelerde çocuk sayısı az olduğundan dolayı, kız çocuğu evde fazlalık olarak görülmemekte, odaların paylaşımı ve evdeki odalara sığamama diye bir faktör olmamakta, hatta kızların doğdukları günden itibaren kendilerine ait odaları olmasından dolayı baba evinde son derece rahat olmaları. Bu rahatlık devam ettiği sürece, zaten genelde babaların kızları üzerine düşkünlüğünü de eklerseniz genç kızın evliliği ötelemesi kaçınılmaz olmaktadır. Yani kısaca artık kızlarımız bu anlamda tuzu kuru hale gelmiştir.
2. Bireysel Özgürlüklerin Kazanılması:
Yukarıdaki faktörün yani kızların baba evinde rahat olmasına rağmen kızlarımız yine de kendi bireysel ekonomik özgürlüklerine kazanmak istemekte, yani ekonomik olarak babalarına bağlı olmamakta, bu yönüyle kendi kazanıp kendi harcadığından ve iş ve arkadaş çevresi olarak geniş bir çevre içinde yaşadığından bu geniş çevre içinde kimseye zorunlu olarak bağlı olmadan yaşamak bir kocayla aynı evde yaşama hayalinden daha cazip hale gelmiştir. Kısaca, ekonomik özgürlüğünü kazanan kızlarımız bireysel özgürlüklerini de eline almaya başlıyor ve bu durumunun değişmemesi için riske girmekte çekinser davranıyor.
3. GSMH Artmasına Rağmen Reel Gelirlerdeki Düşüklük:
Ülke genelinde hükümetin övünerek anlattığı GSMH nın 5000 dolarlara varması hiç te mutlu olunacak ve müreffeh olunacak bir durum olmamakta. Çünkü bu artan GSMH her bir bireye eşit olarak bölüştürülmemekte, artan gelir bir avuç mutlu azınlığı zengin etmeye devam etmektedir. Bu durumda da gençlerimiz özellikle sabit gelirli gençlerimiz bu ağır şartlar altında evlenmekten korkmakta ve evliliği ötelemektedir.
4. Toplumsal Baskının Kalkması:
Toplumsal baskı mekanizmalarının ortadan kalkması veya etkinliğinin hayli azalması nedeniyle erkekler hayatlarını istedikleri gibi evlenmeden de geçirebilmekte, hatta karşı cinsle ilişkilerini ev arkadaşlığı veya partnerlik statüsüyle evlenmeksizin bu sorumluluğa girmeksizin yürütebilmektedirler. Bu konuda talipkar olan bayan partnere karşı sürekli olarak erteleyecek onlarca bahane bulabilmektedir.
5. Toplumsal Uyarı:
Evlenmeyi düşünen veya tam evlenme aşamasına gelmiş çiftler, bay bayan, toplumdaki evlilik müesseselerinin eskisi gibi sandıkları kadar özenilen bir müessese olmadıklarını görmekte, her gün her ortamda, televizyon programlarında, dizilerde, dedikodularda, sokakta caddede, haberlerde, gazetelerde, çiftlerin boşanmalarını, kavgalarını, mağdur olan çocukları görmekte ve okumaktalar. Bunları gördükçe evlenmeyi düşünen gençler ilk etapta evlilikten vazgeçmekte, orta vadede de ötelemenin doğru tercih olacağını düşünmekteler.
6. Teknolojik Gelişmeler:
Çiftlerin bir araya gelmeleri ve iletişim kurmaları eskisi gibi zor olmamakta, her şekilde her şartta rahatlıkla görüşebilmektedirler. Bu nedenle eskiden görüşmekte iletişim kurmakta zorlanan çiftler birbirlerini daha fazla özlediğinden evlenmek kavuşmak için en pratik ve vazgeçilmez çözüm olmaktaydı. Bu pratik çözümün eski öneminin kalmaması da yine evlenme tercihini geciktirmektedir.
7. Doygunluk Faktörü:
Çiftler 6. madde belirttiğimiz nedenlerden dolayı çok daha fazla görüşmekte konuşmakta bir araya gelmekte, bu nedenle evlenene kadar her şeyi hızla konuşup bitirdiklerinden konuşacak bir şeyleri kalmayınca birbirine sarmakta, hatta birbirinden sıkılmaya başlayarak evlenmemek için bahaneler ortaya koymaya başlamaktadırlar. Bir nevi çiftler birbirine doyduklarından dolayı evliliğin bir cazibesi kalmamaktadır.
Bu maddeler elbette ki artırılabilir. Ancak biz gençlerimize, evlilik müessesesinin çok kutsal bir müessese olduğunu, toplumun en temel ve vazgeçilmez birimi olduğunu, sağlıklı ve düzenli nesiller ve toplumlar için evliliğin kaçınılmaz olduğunu bir kez daha söylemek durumundayız. Ey sevgili gençler, işten geldiğinizde sıcak bir çorba, veya çayınızı içerken yudumunuzu paylaşacağınız içine ayakkabınızı çıkararak gireceğiniz sıcacık bir yuvanız olmasını istemez misiniz. O halde evlilik en idealidir. Yapmanız gereken, evlenmeden önce duygularınızı bitirmeden geç kalmadan evlenmenizdir. Vee, en önemlisi de tahammüllü, toleranslı ve hazımlı olmaya gayretli olmalısınız.
Mutlu yarınlar temennisiyle.
Not:
Bu sitede yayınlanmakta olan yazılar http://www.yazarport.com, http://www.gunesgazetesi.net http://www.bilgiagi.net http://www.bilgievreni.com, http://www.siyasalforum.net http://www.gercekgazete.web.tr ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.