Türk Basını hangi noktadadır?
Her yönüyle tartışılır boyutta.
Basın meslek ilkeleri uygulanmakta mıdır?
Şüpheli.
Yayın politikalarında sorumluluk anlayışı?
Gününe göre.
Basın; yasama, yürütme, yargı’dan sonra hala 4. kuvvet midir?
Tartışılır.
Gazetecilik hak ettiği konumda mıdır?
Hayır.
* *
Bu görüşler ne kadar gerçekse; bir başka gerçek Türk Basını’nın kendi sorunlarını kendi içerisinde çözecek nitelikte olmasıdır.
Değişen koşullar, anlayışlar veya profesyonel kadrolar, basın-yayın sektörüne farklı uygulamalar ve alışkanlıklar getirmiştir.
Doğru!
Ama halkın doğru haber alma ve bilgi edinmesini sağlayan Türk Basını, hiçbir zaman hiç kimsenin şamar oğlanı olmamıştır.
Ülkede her ne kadar yeni türeme densiz, dengesiz yöneticiler bulunsa da…
* *
İki olay.
Biri Kars’tan, diğeri Uşak’tan.
Gazeteciler adına yüzkarası olaylar, olayın kahramanları da belediye başkanları ve açıklamaları.
Özür niyetiyle görünse de tüm edepsizliğiyle…
Ve bunlara karşı ne ses çıktı, ne seda…
İki haftadan sonra, Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi gereği hakkımı kullandım.
Çünkü bildirge emreder:
“Her gazeteci, gazetecinin haklarını savunmak, korumak ve ilkelerine uymak ve uyulmasını sağlamaktır”
* *
Kars Belediye Başkanı Nevzat Bozkuş, basın toplantısı bitiminde, görevliler aracılığıyla zarf dağıtır.
İçinde 500 TL vardır.
İki gazeteci merakla sorar, Başkan yanıtlar:
“Yerel gazetelerin abone parasıdır. Ayıp olmasın diye herkese verdik.”
Ardından ekler:
“ Kötü mü ettik? “
* *
Uşak Belediyesi, kentteki gazetecilere akreditasyon uygulaması başlatır.
Belediyeye girecek, haber yapacak gazeteciler bilinecek, herkes giremeyecek.
Bunun için Gazeteci, belediyeye sabıka kaydı, nüfus cüzdanı, SSK kaydı, 4 fotoğraf, basın-yayın işiyle uğraştığına dair belge veya ticaret sicil gazetesi getirecektir. Getirmeyene giriş izni yok.
İtiraz edilir. Meclis’te muhalefet karşı çıkar.
Belediye Başkanı Ali Erdoğan, açıklama yapar;
“Bir hata varsa, Kültür ve Sosyal İşler Müdürüm gazetecilere yemek organize etsin, maliyetini de kendisini karşılasın, sorun çözülür, olay biter”
* *
Ağızlar torba değil ki büzesin…
Doğu’dan zarf, batı’dan yemek.
Gazeteciliğe tarife çıkarılıyor demek…
Biraz daha sessiz kalırsak meslek, gerçekten şamar oğlanına dönecek.