İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, içlerinde Şanlıurfa, Erzurum, Malatya, Van, Batman, Ağrı, Şırnak, Muş, Mardin ve Tunceli’nin de olduğu 24 il ve 96 ilçede GENAR’a bir anket yaptırmış. Bir çoğumuzun yakından tanıdığı Bülent Ağabey, (ağabey diyorum çünkü, kız kardeşi dostumdur.) Erzurum’un Kürtlerinden olup, Kürt kimliğini inkar etmeden, ama hiçbir zaman da ön plana almadan, kendini, bu memleketin ve hatta yurtdışındaki mazlumların yanlarında olmaya adamıştır. Bülent ağabey için insan ve Müslüman olmak, milliyet kimliğinden her zaman önce gelmiştir ve bunu yaşamının her alanına yaymıştır.
Öncelikle ankete danışmanlık yapan kişilerden birinin Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Ferhat Kentel hoca, bir diğerinin de Ali Bulaç olduğunu belirtelim. Bu ön bilgiden sonra gelelim anketin “ezber bozan” sonuçlarına. Ankete katılan yöre insanının sadece 1,9’u en büyük sorunun “etnik sorun” olduğunu belirtirken, katılanların yüzde 55’i bölgenin en büyük sorununun “işsizlik” olduğuna dikkat çekmiş. Ortada bir Kürt sorunu gerçeği olsa bile, yöre halkının bunu, arı kovanına çomak sokanlar kadar sorun etmediğini; gerçek sorunun, hayatlarını idame ettirmek ve bir parça da olsa insani koşullarda yaşamak olduğu gerçeğini bir kere daha ortaya koymuş oluyorlar. Yüzde 23,6 ile ikinciliği ise “yoksulluk” alıyor. Yüzde 9,7 ile “eğitimsizlik” üçüncü sırayı, yüzde 4,8 ile “ekonomik yatırımların yapılmaması”, dördüncü sırayı alıyor.
Görüldüğü üzere yöre halkı, Kürt sorununu ya da terörü ilk dörtte bile saymıyor. Hatta çok daha ilginç olan, ankete katılanların yüzde 1,1’inin bölge sorununu “terör ve şiddet” olarak belirtmesi. Oysaki bize enjekte edilmeye çalışılan doğu ve güneydoğu illerinin yitip, bittiği, terörün orada tam bir iç savaş halini aldığı, buradaki illerin yaşanmayacak eller haline geldiğiydi. Anlaşılan o ki davulun sesi, tam tersine, yakından hoş geliyormuş. Belki de birileri, büyük bir resmin sadece bir karesini bize göstermek istiyorlar.
Yıllar önce bir ihracat firmasında çalışırken, İsrailli potansiyel bir müşterimizi ağırlıyorduk. Taksimde bir otelde kalacaktı. Akşam firmadan onu oteline bırakılmak üzere uğurlarken, can güvenliğinin olup olamayacağını, sordu. Çünkü televizyonlardan sürekli Türkiye’de bombalar patladığını birçok kişinin hayatını kaybettiğini seyrediyormuş. Ben de gıcığım ya, “aynı görüntüleri bizde İsrail için seyrediyoruz, nasıl rahat yaşayabilir musunuz, orada?” diye sormuştum. Mevzuya avdet edelim. Söylenilen veya savunulanın aksine, yöre halkı, Kürtçe kurslardan ziyade (yüzde 22,2), daha çok meslek edindirme kurslarının açılmasından yana (yüzde 75,8). Ve işte ta taaa!!! Yüz puanlık uzman sorusu geliyor! En beğenilen lider (siyası şahıs ve fikir adamı) kim? Bu soruya verilen cevapları aktarmadan önce kimlerin sunulduğuna bir bakalım. Atatürk, Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan, Turgut Özal, Ahmet Türk, Osman Baydemir, Bülent Arınç, Deniz Baykal, Devlet Bahçeli, Leyla Zana, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan, Adnan Menderes, Abdullah Çatlı, Nihat Hatipoğlu, Recep Akdağ, Abdullah Öcalan, Fikrim yok/tanımıyor, yok/hiç kimse/ cevap yok, diğer. Liste epey kalabalık. Şimdi gelelim yüzdeliklere. Ben, Leyla Zana’yı merak ettim doğrusu. Yüzde 3,1. Hiç parlak değiiill. Hele hele Osman Baydemir, Diyarbakır’ın meşhuuurr belediye reisi. Kaç mı? Allah sizi inandırsın yüzde 0,7! Ben inanmakta zorluk çektim, sizi bilmem. Aslında bu isimlerden daha önemlisi DTP’nin Genel başkanı Ahmet Türk olmalı, değil mi? Kendini tamamen bu yörenin insanlarının sesi olarak tanımlayan bir partinin genel başkanı olarak. Ama maalesef anketten çıkan sonuç o ki, burada yaşayan insanımız DTP’yi hiç de kendilerine uzatılan mikrofon olarak görmüyorlar, yüzde 2,7.
Ankete göre en yüksek oya sahip olanlardan biri yüzde 16,4 ile “hiç kimse”. Ankete katılan kardeşlerimiz bu kadar isim içinden hiç kimseyi kendilerine hitap eder bulamamış. Hatta “fikri olmayanlar” da az değil yüzde 14,2. Yani toplam yüzde 30,6 kimseyi kendilerini ifade etmede yeterli görmemiş ya da anketi kaale almamış. İşte burada devreye, hakkında güneydoğuda istenmeyen adam ilan edilen, yapacağı geziler günlerce önceden boykot edilmeye çalışılan, her şeye rağmen Tayyip Erdoğan giriyor. Yüzde 20,1. Hay Allah neredeyse unutuyordum. Öcalan’ın listedeki yüzdeliği 0,6. Yanlış okumadınız, binde altı!
Anketten çıkan sonuç şu ki, insanlar etnik kimlikleri yüzünden işsiz değiller. İşsiz olmaları etnik kimliklerine bağlı değil. Aslında sorun tam olarak da Kürt sorunu değil, ekonomik sorunlardır. Başka bir şekilde okuyacak olarsak anketi, bu yüzde 1,9’luk kesim tuzu kuru olup, etnik kimliğinin farkında olan insanları mı oluşturuyor?