Her sene Londra’da düzenlenen “Dünya Seyahat Pazarı (WTM-World Travel Market) Fuarında” açıklanan raporla, turizmin içinde bulunduğu atmosfer değerlendirilmektedir.
Yeni oluşan trendler, tüketici profilleri, değişen tüketici beklentileri, sektörel bazda gelişmeler, kriz ortamı vb. koşulların turizme olan etkileri ve gelecek hedefleri ele alınmaktadır.
***
Bu yıl düzenlenen raporda, krizin olumsuz çehresini 2013 yılına kadar göstereceği beklentisi üzerinde durulmuştur. Rapora göre, 2009 krizi ile oluşan durgunluk ortamının yarattığı olumsuzlukların, üreticileri yenilikler yapmaya teşvik ettiği ifade edilmektedir. Kriz havası, aynı zamanda rekabeti tetikleyen “farklılık, çeşitlilik ve müşteri odaklılık” unsurlarının ön plana çıkmasına sebep olmuştur. Örneğin “funemployment” olarak adlandırılan işsiz seyahatçi kitlesinin; düşük fiyata- cazip imkanlarla tatil imkanı arayışı ortaya çıkmıştır. İngilizlerin işletmecilere tasarruf kolaylıkları sağlayan “pop-up otellerine” olan tüketici ilgisi artmıştır. Asya ülkelerinde “golf turizmine” rağbet de krize rağmen artış göstermiştir. Ortadoğu ülkelerinde “kadınlara özel konaklama olanağı sunan oteller” talep görmeye başlamıştır.
***
2009 krizinin turizmi baltaladığı, dolayısıyla otelcilik sektörünün ve havayolu sektörünün de bu gidişattan negatif yönde etkilendiği tespit edilmiştir. Otellerin doluluk oranlarının düştüğü, oda gelirlerinin %20 ila %30 arasındaki değişimle dünya genelinde gerilediği belirlenmiştir. Petrol fiyatlarının artışı ve yüksek vergi oranlarından ötürü de havayollarının ciddi zorluklar yaşadığı ve bazılarının iflas bayrağını çektiği gözlemlenmiştir. Kriz nedeniyle ciddi anlamda istihdamda gerileme, şirketlerde yeniden yapılanma projeleri ve hükümetlerin de teşviklerle krizin etkilerini ortadan kaldırma çalışmaları baş göstermiştir.
***
Raporun en çok üzerinde durduğu konulardan birisi de “iş turizmi”ndeki gerilemedir. İş seyahatlerinden elde edilen gelirde %40’lık bir düşüş söz konusudur.
***
Krizde 2010 beklentisi, 2009’a göre daha ılımlıdır. Sektörün 2010 yılı ortalarına doğru canlanacağı beklenmektedir. Tahminler ışığında %1-%3 turizmde büyüme görüleceği düşünülmektedir. Ancak yine de ekonomi ile şekillenen turizm sektörünün eski hareketliliğini göstermesinin zaman alacağı ve sektördeki dinamizmin 2013 yılını bulacağı öngörülmektedir.
***
Oluşan portrede Türkiye’nin bundan sonraki süreçte turizmde çizeceği rota çok önemlidir. “2010 Avrupa Kültür başkenti İstanbul, krizden az etkilenen yerlerden biri olabilecek mi?” sorusu merak konusudur. Tabii ki Türkiye de her ülke gibi krizi teğet geçmemiş, her alanda krizden fazlasıyla etkilenmiştir. İşten çıkarmalar, kepenk kapatmalar, arz fazlalığı-talep azlığı..
***
Türkiye krizin tüm olumsuzluklarına rağmen, turizmde sesini duyurmaya devam etmektedir. Fransa’da Türk Mevsimi nedeniyle Eiffel kulesi kırmızı- beyaz ışıklandırmalarla ülkemizi simgelemiştir. 10 Mart-14 Mart 2010 tarihleri arasında, Berlin’de düzenlenecek “ITB Berlin Turizm Fuarı’nda” Türkiye “konuk ülke” sıfatında yer alacaktır. Fuarda Türkiye’nin kültürel zenginlikleri vurgulanacak ve Almanya turizminde Türkiye’nin önemi ifade edilecektir. Ülkemizde düzenlenen uluslararası fuarlar-etkinlikler ve yurtdışında ülke olarak kendimizi ifade etme çabalarımız turizmde “marka ülke” olabilmemiz adına başarılı atılımlardır. İşte bu noktada tanıtım faaliyetlerine ağırlık verilmesi (Tülin Şahin gibi modern Türk kadınınI sembolize eden tanıtım logoları), medyanın üzerine düşen görev (Domuz gribini abartmaması gerekliliği) vb. Türkiye’nin imajında-doğru tanıtılmasında en temel gerekliliktir. O vakit kriz vız gelir tırıs gider!