Editörden
Değerli okurlarımız;
Dünyadan:
2011 yılının son çeyreği, Van depreminin acısı ve Türk Anayasa tarihi açısından sivil Anayasa çalışmalarıyla geçti. Her yıl yeni bir umutla girilen 2011 Türkiye için olduğu gibi dünya için de pek mutluluklar getir(e)medi.
Bir taraftan yinelenen (sözde) küresel kriz, bir taraftan da yılın son çeyreğinde iyice alevlenen “Arap Baharı” furyası dünya gündemini meşgul ederken, Türkiye de (kim ne derse desin) bölgedeki aktör rolünü oynamaya devam etti. Düne kadar Arap Ülkelerinin bile kaale almadığı Türkiye bu gün için sadece Ortadoğu ve Arap ülkeleri için değil aynı zamanda Avrupa ülkelerinin de imrenerek baktığı bir ükle haline gelmiştir. Bu gün Türkiye bölgedeki ağırlığını ve etkisini gittikçe artırmaktadır.
Doğal Afetler, Depremler Acı Reçete:
Dünyada Uzakdoğul ve Filipinlerdeki tsunami ve bölgesel sel felaketleri kentsel alanların doğal afetlere karşı çaresizliğini bir kere daha ortaya koydu. Çernobil kadar büyük çaplı radyoaktif sızıntı olduğu sonunda kabul edildi.
11 Mart 2011 tarihindeki Japonya’da 8.9 büyüklüğündeki deprem ve ardından ortaya çıkan tsunami nedeniyle, Onagawa, Fukuşima ve Tokai Nükleer santralleri civarındaki yerleşim yerleri tahliye edildi. 7 reaktör hemen kapatıldı. Böylesi devasa felaketler kentsel alanlarda bölgesel hatta konvansiyonel ölçüde eksi dışsallıkların kent üzerindeki etkilerin ne kadar büyük ve acil alınması gereken önlem ve öngörüleri herkesin gözünün önüne sermiştir.
Ekim Kasım ve Aralık ayları Van Depreminin yaralarının sarılmasıyla geçti. Van depremi Türkiye’de yeniden yapı ve yapı denetim konusunu gündeme getirdi ve büyükşehirlerde belediye başkanları dayanıksız yapıların yıkılmasına yönelik yeni milatlar ortaya koymaya başladılar. En başta İstanbul olmak üzere bükü şehirlerimizdeki yapılar bütünüyle deprem yönüyle envantere alınmalıdır. Bu artık Türkiye için “milli mesele” halini almıştır.
Anayasa Çalışmaları:
Meclis Başkanı Sn. Cemil ÇİÇEK Anayasa çalışmalarını, taslak ve önerilerin TBMM alt komisyonuna ulaştırılması için yoğun kulis ve toplatılar düzenledi. Bu konuda gündemi sürekli olarak elinde tutmayı başardı.
Nitekim bu hafta sonu Yeni Anayasa için Taslak veya görüş bildirme takvimi sona ermekte. Bilgi Ağı Köşe Yazarı gazetemiz de bu konuda kendi Anayasa Görüşü’nü TBMM Anayasa Alt Komisyonu’na Aralık ayı içinde gönderecektir.
2012 yılının ülkemize ve bütün dünyaya hayırlar esenlik ve barış getirmesini temenni ederiz.