Sağlık Bakanı Recep Akdağ Hürriyet’ ten Eyüp Can’ ı arayarak domuz gribi ve aşısı ile ilgili bilgiler vermiş.
Eyüp Can’ ın bir sorusu ve Bakanımızın verdiği cevap aynen şöyle:
‘’Fakat buna rağmen kafalar çok karışık. Normal gribin domuz gribinden daha ölümcül olduğunu söyleyenler var…
– Hiç kimse bu meseleyi siyasi istismar konusu yapmasın. Daha önce sağlık bakanlığı yapmış Sayın Osman Durmuş ekranlara çıkıp “Her yıl gripten ölenlerin sayısı on binleri buluyor” diyor, çok net söylüyorum birincisi bu bilgi yanlış, gripten ölen bırakın on bini 100 kişi bile yok, ikincisi sorumsuz bir açıklama.’’
Kim doğru söylüyor?
Sanırım bu cevabı okuyunca sizin de aklınız karışmıştır. On bin nerede yüz nerede? Aralarında ‘dağlar kadar fark’ var. O zaman hangisinin söylediği doğru?
Bana sorarsanız şayet söylemişse Durmuş’ un ‘on binlerce’ rakamı da Akdağ’ ın söylediği de ‘yüzden az’ rakamı da, yani ikisi de doğru değil. Neden mi?
Durmuş’ un hesabı neye dayanıyor?
Grip ihbarı mecburi bir hastalık değil. Dolayısıyla ülkemizde her sene kaç kişinin grip olduğunu ve kaç kişinin bundan öldüğünü bildiren resmi kayıt bulamazsınız.
Dünya Sağlık Örgütü’ ne göre (DSÖ) her sene tüm dünyada 500 milyon kişi grip oluyor, bunların 3-5 milyonu hastaneye yatıyor ve 250 bin-500 bin insan ölüyor. Dünya nüfusunun 7 milyar Türkiye’ninkinin 70 milyon olduğunu kabul edersek bu rakamları yüze bölerek bize ait ‘muhtemel’ verileri elde edebiliriz. Bu hesaba göre Türkiye’de her sene 2.500-5 bin insanın gripten öldüğü tahmin edilebilir.
Türkiye’deki grip ölümlerini sağlık istatistiklerinin belki de en iyi tutulduğu ülkelerin başında gelen ABD ile kıyaslayarak da tahmin edebiliriz. Nüfusu 300 milyon olan ABD’ de her sene ortalama 36 bin kişinin gripten öldükleri bilindiğine göre, buna göre bizim için bulacağımız rakam 8.400 olur.
Bu değerlendirmelere göre Türkiye’ de her sene on binlerce değil ama 2.500-8.500 arasında, ‘ortalama olarak 5 bin insanın’ gripten öldüğünü söylemek sanırım yanlış olmaz.
Akdağ’ ın hesabı nasıl?
Şu anki Sağlık Bakanı da resmi kayıtlara dayanarak konuştuğunu iddia edebilir ve o zaman da söylediği rakam gerçekten doğru olabilir. Bence ölüm sebebi kayıtlara ‘grip’ olarak geçen insan sayısının 100 bile olmaması imkânsız değil.
Çünkü grip hastalığının ihbarı mecburi olmadığı gibi gripten ölümler de kayıtlara hemen hiçbir zaman grip olarak geçmez. Grip ölümleri bu bakımdan ‘kayıt dışıdır’.
Grip basitçe iki şekilde ölüme yol açar. Birincisi gribin altta yatan KOAH, astım, diyabet, kalp veya böbrek hastalığını kötüleştirmesi suretiyledir. Grip yüzünden hayatını kaybeden KOAH’ lı ve astımlı hastalar için solunum yetersizliği, kalp hastaları için kalp yetersizliği, diyabetliler için şeker koması, böbrek hastaları için böbrek yetersizliği gibi ölüm sebepleri yazılır.
Grip bir de başta zatürree olmak üzere ensefalit, miyelit, miyokardit, perikardit… gibi komplikasyonlar yüzünden ölüme yol açar. Bu durumda ise bu komplikasyonlar ölüm sebebi olarak kayda geçer.
Doktorlar da hastalarının grip yüzünden öldüğünü söylemek istemezler. Çünkü pek çok insan gribi soğuk algınlığı ile veya alerjik nezle ile karıştırır ve çoğunun gözünde grip ‘öldürücü’ bir hastalık değildir. ‘Sık sık grip olduklarını’ söyleyen insanlara ‘Babanız gripten öldü’ demek hiç de inandırıcı olmaz. ‘Gripten de ölünür mü?’ diyen birine laf da anlatamazsınız, başınız belaya girer.
‘Her türlü müdahaleye rağmen kalp ve solunum yetersizliğinden öldü’ ifadesi hemen herkes için kabul edilebilir bir ölüm sebebidir.
Gelelim neticeye
Sanırım durumun ne olduğunu anladınız. Durmuş’ un rakamının mı Akdağ’ ın rakamının mı doğru olduğuna, kimin meseleyi siyasi istismar konusu yaptığına, kimin açıklamasının sorumlu kiminkinin sorumsuz olduğuna siz karar verin.
Normal gribin domuz gribinden daha öldürücü olduğu iddiasına gelince, bu konuda hiçbir tereddüt yok. Tüm istatistikler domuz gribinin öldürücülüğünün olağan gripten daha az olduğunu gösteriyor.