Karataşlı Memnune Teyze. / Havale
Bostanlı’dan Zekayi Amca. / Havale
İnciraltı’nda Balıkçı Sadık. / Havale.
Çiğli Sasalı’dan kamyoncu Bahtiyar. / O da havale.
Üniversite hocaları… Ege’den, Dokuz Eylül’den.
Onlar da havale.
* *
“Kim körfez kokuyor diyorsa, onları Allah’a havale ediyorum”
Böyle diyor, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu.
Doğruyu görmeyen, söylemeyeni ‘havale’ ediyor.
Havale dediğin; yollama, gönderme, postalama.
Allah’a havale ise; insanın yapacağı bir şey kalmadığı, elinden bir şey gelmediğini hissettiği anda, kişinin olayı Yaratan’a bırakmasının sözde ifadesidir.
Allah’a havale edeceksin, rahatlayacaksın.
Nasıl olsa, havale edilen de belli, kabul eden de.
* *
Havale edilenlerin sayısı her gün artıyor.
İki haftadır yazılanlara bakılırsa, birçok gazeteci, televizyoncu, köşe yazarı da havale kervanında.
Bundan sonra kim ola ki; ”körfez kokuyor” diyecek, beklemeksizin havale.
* *
Sade vatandaşı havale ettik de…
Siyasileri ne yapacağız?
Varlığı, yokluğu belli olmayan dış muhalefetin havalesi kolay.
Başkan’ın partisi içindekinin havalesi nasıl olacak?
* *
CHP Eski İl Başkanı Kemal Karataş da en uygunsuz zamanı seçti.
Partinin Danışma Kurulu’nda kürsüden, adresi belli “Sırça köşklerinizden çıkın, sokağa inin” göndermesini yaptı.
İzmir politikasının 40 yıllık ismi, vatandaşın hizmet beklediğini, böyle giderse bir dahaki seçimlerde sonucun hüsran olacağını haykırdı.
Belli ki, körfezin artan kokusu ona da ulaştı.
Bu koşullarda Karataş da havale.
* *
Birçok partiliye göre Kemal Karataş’ın sözleri yenilir, yutulur cinsten değil.
Bu nedenle…
Kesin havale.
Ama nereye?
Rab’imin yüce katına mı?
Partinin disiplin kuruluna mı?