Çiçekler vardır hayatta. Her yaştan her cinsten istisnasız herkesi mutlu eden çiçekler. Çiçeği görünce mutsuz olanın olmayacağı gibi 23 nisan çiçekleri de mutlu eder bizleri. Her yıl, 23 nisanda çiçekler gibi açarlar içlerindeki coşkusuyla meydanlarda. Yetişkinler se, bu Nisan çiçeklerinin üzerinde gezdirirler gözlerini, kabaran yürekleri ve coşkularıyla…
Bir de Nisan arısı vardır, bal yapar, çiçek çiçek… Her 23 nisanda ülkemizin örgüleri güçlenir bir ölçüde. Her törende halkımız çiçeklere bakarak bal alırlar. bu balı kendi benliğinde yoğurarak “Türk kültürü” nü oluştururlar.
Çocuklarımızın yüreklerinde neşe, sevinç, bayram coşkusu…
Büyüklerin lugatlarında vatan olur coşkuyla şahlanır. Yaşlıların gözünde ise ağır bir yorgunluğun ardından, yeniden dirilmenin, ulusal iradenin nüvesidir 23 Nisan..
Hepimiz, bu vatanın evlatları olarak; her yılın nisan çiçeklerine sevgiyle bakarken, gözümüzü geleceğe çevirerek Bu nisan çiçeklerinin yetiştirecekleri 10 yıllar sonraki nisan çiçeklerinin bilinçlenmesi için kültürel derinliği tesis etmek için çaba sarfetmeliyiz.
Evet Nisan çiçeğim!
Seni, oluşturan, besleyen eller öpülesi, gönüller hoşnut edilesi bir güzelliktir. Nisan çiçeğim 23 Nisan 1920 de açtı Mustafa KEMAL’le… Ondan önce şahlandı millet kovdu düşmanı, döktü Egeye… 29 Ekimde kurduk Cumhuriyeti, kovduk karanlıklar ardındaki cehaleti…
Cehalet, hiçbir zaman milletim tarafından kucaklanmadı. Ama Egemenlik, milletin elinde bir TOHUM oldu. Nisan çiçeği olarak vatan toprağında filizlendi: Mehmetler, Ayşeler, Fatmalar, Emineler, Erkutlar, Korkutlar olarak…
Nisan Çiçeğim, her zaman yüreklerde çocuklaşır. Bir günlük neşesi dünyanın tüm çiçeklerine seslenir. Kolkola vererek; barışı , kardeşliği kenetleyip bırakmadan NİSAN AYI’ nın 23. gününde 1.5 milyarlara hoş sesler, sedalar bırakır onca masumiyetiyle sevgisiyle ve de coşkusuyla.