İnanç Engel Tanımıyor

Yavaş yavaş kendime geliyorum. Hayatın sınırlarını zorlamaya başlıyorum. O kadar önemliymiş ki bunu fark etmek. İnsanı mutlu ediyor bir şeyleri kontrol etmek. Bunun mutluluğunu yaşıyorum.

Daha 1 saat önce maç yaparken öğrendim hayat küçük küçücük dalgınlığı affetmiyor. Onun için hep uyanık olmak gerekiyor ve maçı kazanmak için bütün yapılacak şeyleri adım adım yapmak gerekiyor. Sabrederek ve hedefi -yani maçı kazanmaksa hedef- düşünerek oynamak hayatı ya da maçı… Adım adım, küçük çalımlarla zevk alarak.

Vazgeçmeden maç bitmediği sürece umudu yitirmeden yaşamak hayatı yada oynamak maçı… Her an gol atacakmış gibi oynamak ve her an gol yiyecekmiş gibi yaşamak. Zevk alarak mutlu bir şekilde geçirmek zamanı… Tabiî ki sadece pas yaparak geçirmemek hayatı… Hedefi düşünerek hazırlık pasları yapmak.. Mücadele etmek yorulmadan… İçinde kazanma hissi hiç eksilmeden gülümsemek… Her türlü direklere tahammül ederek… Kendi kale direği ya da rakip kale direği ya sen çekersin şutu ya da rakip… Sonuç değişmediği sürece direkte patlayan toplara hayıflanmadan oynamak… ya da her türlü engel karşısında dik yaşarak.. hem baksana her engel bizim kötülüğümüze olmuyor… rakibin şutu kendi engeline takılabiliyor.. iste bunu fark ederek oynamak maçı.. tabi ki sarı kart göreceksin hataların bedelini bu şekilde ödeyebilirsin ama bu hayattan kopmanı gerektirmez. Daha dikkatli oynama hissine kapılırsın. Tabiî ki zamanla tecrübelenirsin de..

Yalnız oynarken zamanın geçtiğinin farkına varman seni daha çok motive edecektir ki daha gol atmadıysan daha fazla beklemenin hiçbir anlamı yoktur. Risk alman beklenir gol atman için yalnız gol yemeden gol atmak gerekir. Belki de gol atmak değil de gol yemek daha çok yıpratır seni.. işte senin de arkana bakmadan hedef doğrultusunda ilerlemen gerekir bu durumda.. tabi ki son düdüğü hiç aklından çıkarmadan…

Aradaki tek fark haksız yere kırmızı kart görmek..hayatta haksızlığa uğrayabilirsin ama bu senin oyun dışında kalmana engel değildir..bir futbol maçında ise hakemin taktiri seni oyun dışına alabilir. Bir oyunun dışında kalabilirsin haksız yere fakat yinede hayat devam ediyor..saha içinde olmasa da kendi hayat sahanın içinde olsan bile.. Bitmiyor ne kadar çabalarsan çabala 90 dakika bitmeden maç bitmiyor işte..Tabi bu işin uzatmaları da var..pilim bitti derken daha pilinin bitmesine çok olduğunun farkına varman gerekir..119. dakika da gol yiyip 120. dakika da gol atabilmenin mutluluğunu tatmayı istiyorsan eğer..yaşamı boyunca çabalasan da sıfır sıfır elde var sıfır diyebiliyor insan..son günlerinde bir gol görebiliyor kalesinde..o kadar zaman bir ömür bir asıra bedel olabiliyor ama sonuç değişmiyor son günlerinde sonuç kendi aleyhinde işleyebiliyor..ama yılmıyor ve son gününde durumu kendi lehine çevirmek için o umudu o azmi kaybetmiyor.. son saniyesine kadar savaşıyor..sonuçta kazanıyor da..hem gönüllerin şampiyonu oluyor hem son saniye olsa da gerçek şampiyonluğu kovalıyor..

Ve söylenecek tek cümle kalıyor: “inanç engel tanımıyor..”

print

Bir cevap yazın