MUSTAFA KÖSE
TARİH BİLİNCİ
Bizim kaza olarak gördüğümüz, duyduğumuz bildiğimiz bir çok olayın gerçekte çok farklı kurgu ve senaryolar olduğunu er geç öğrenmekteyiz. Isparta’daki uçak kazası ile ilgili ve Kaan Turhan arkadaşımın tespit ve değerlendirmelerini aynıyla sizinle paylaşmak istiyorum.
Isparta’daki “katliamı” bugün hatırlamalıyız! Bugün dünya için önemli bir gün. CERN laboratuarlarında “dünyanın nasıl oluştuğuna” ve sonrasına dair bütün bildiklerimizi değiştirebilecek bir deney yapılacak.
Bu deneyde “Türkiye’den de çok önemli isimler” yer alacak. Ama bir o kadar önemli hatta Türkiye’de bu “işin başındaki” Engin Arık gibi isimler yer alamayacak.
Sebebi de Isparta’da gerçekleşen uçak kazası. Birçok vatandaşımızla birlikte 6 bilim değerimize “mezar” olan uçak kazası…
Sevgili dostlar, Türkiye’nin parçacık fiziğinde uzman 6 “ismi” Isparta’ya giderken düşen bir uçakta yaşamlarını noktaladı. Bu ekibin başında Prof. Dr. Engin Arık vardı ve Arık, bu önemli deneylere, geleceğin enerji kaynağı olarak kabul edilen toryum konusundaki bilgilerinden ve araştırmalarından dolayı çağrılmıştı…
Arık’ın çok önemli bir özelliği vardı, yakınlarına her zaman şunu söylerdi: “Yeraltı ve yerüstü kaynakları ile stratejik konumu gereği Türkiye’yi asla bu coğrafyada rahat bırakmayacaklar…” Toryumla ilgili geliştirdiği proje ile Türkiye’nin büyük bir avantaj sağlayacağını ve “toryum” rezervlerimizin “iç-dış” borçlanma gereği dahil, birçok sorunumuza çare olacağını düşünüyordu…
Sevgili dostlar, bugün, yani CERN’de deney yapıldığı şu saatlarde, Arık’ın anısına saygı göstermek ve “buradayız” demek amacıyla “uzun süredir” elektronik mühendisi dostlarımdan da aldığım yardımla “vardığım” detayları sizlere aktarmak istiyorum. Benim düşüncem sadece benim değil “konu hakkındaki birçok uzmanın” görüşü “uçağın düşüşü” çok ama çok şüpheli…