Varlığıyla… Görkemiyle… Eşsiz kudretiyle…
Kafamızın üzerinde ışıldayarak duruyor.
Dünya ülkeleri, bizdeki şansa kıskanarak bakıyor.
Nedense memleketimde birilerinin beynine giremiyor.
Herkes koşturarak teknolojisini geliştirirken…
Yine birileri son anda çomak sokup, yasayı çıkartmıyor.
Lafa gelince, ‘temiz, ucuz ve yenilenebilir enerji’ deriz.
Güneşin bir türlü hakkını vermeyiz… Issızlığına bırakırız.
* *
Yakın tarihte, dere-ırmak-nehir zengini Türkiye için ne derlerdi?
“ Su akar, Türk bakar”
Lafın ardından yıllar sonra uyandık, barajlar yapıp, enerjiye çevirdik.
Şimdi aynı benzetme:
“Güneş çıkar, Türk keyif çatar”
* *
Uluslararası Enerji Ajansına göre;
2015 enerji maliyetlerin kesişme yılı.
Petrol, doğalgaz ve güneş-rüzgâr enerjileri aynı seviyede olacak.
Bu aşamada herkes kendine uygun politikalarını geliştiriyor.
İspanya aldı başını gidiyor.
İtalya güney sahillerini donatıyor.
Güneşten nasibi az Almanya, öncülüğü bırakmak istemiyor.
Güneşin çıktığı günü bayram ilan eden İzlanda bile parkmetrelerini topladığıyla çalıştırıyor.
İskandinav ülkeleri yollarını aydınlatıyor.
Biz?
Yaz gelince sahillerde bronzlaşıyoruz.
* *
Yenilenebilir Enerji Yasası bu ay TBMM gündemindeydi.
Üstelik ikinci sırada.
‘Çıktı, çıkıyor’ umuduyla beklenirken…
Son anda bir kararla Ekim ayına ertelendi.
Sözde, dünya petrol devleri devreye girmiş, baskıyı kurmuş.
Yalan veya gerçek, her ne ise her ikisi de ayıp.
‘Neden’ sorusu yanıtsız kaldıkça…
* *
Türkiye, güneş enerjisinde dünyanın en şanslı ülkesi.
Milyonlarca dönüm alan, yılın en az 220 günü güneş alıyor.
Bir hesaba göre, yılda 110 milyar kilovat/saat enerjiyi tepiyoruz.
Peki, ne yapmalı?
Başkalarının ağzına bakmayacağız.
Aylardır çalışılan yasayı çıkaracağız.
Yönetmeliklerle teşvikleri artıracağız.
Bunu yaparsak; yatırım alanları yaratacağız, işsizliği azaltacağız, dışarı borçlanmayacak, üstüne para kazanacağız.
* *
Hiçbiri olmasa bile…
Yerküre safı olmayacak,
Âleme kafa yaptırmayacağız!