Türkiye’nin kaderidir…
Her seçim dönemine bir olay damga vurur.
Terör baş göstermişse; “Türk önde, Türk ileri…” marşları çalınır.
Bağnazlık hortlamışsa, laiklik söylemleri artar.
Parti amblemli Ata’nın posterleri çıkar.
Ekonomi daralmışsa; herkese iki anahtar, kredi, taban fiyatı vaatleri yağar.
* * *
29 Mart seçiminin gündemi, silahı; işsizlik.
Görülmemiş krizin, sağa sola savurduğu işsizler.
Zaten var olana, yeni eklenenler.
Çaresizlikten kıvrananlar, ‘bir umut’ diye…
Kapıya gelen siyasilere sarılanlar.
* * *
Her adaya söylenir:
‘ Başkanım, ver iş sözü, seçim bitti’
‘Al yeğenimi işe, 300 oy garanti’
‘Gençlere kim iş verdi, mahallede birinci parti’
* * *
Umut; fakirle çaresizin ekmeğidir.
Birinden söz aldı mı;’olacak-yapacak’ diye bekler.
Günleri değil saatleri sayar…
Hayallerini kurar, yaşıyormuşçasına anlatır.
Aksini düşünmez, çünkü farklı bir dünyadadır.
İşi olacak, sabah koştura koştura giderecektir.
* * *
Seçilmenin yolu, umutla oynamak olmamalıdır.
Seçim, ‘onlar iki demişse, ben 5 kişiyi alacağım’ yalanıyla kazanılmamalıdır.
Özlemle beslenen beklentiler, oy görülmemelidir.
* * *
Gel gör ki…
Vakit daraldıkça, vaatler genişliyor.
Yakında işsiz kimse bulamayacağız…