Yerel seçimler bitti. Hepimize hayırlı olsun.
Başkan Obama ve Ergenekon, seçimleri gölgede bıraktı, ancak ben küçük bir muhasebe yapmadan geçemeyeceğim.
Istanbul’un galibi meslektaşım Dr. Kadir Topbaş’a başarılar diliyorum. Randevu verirlerse giderek kendisini kutlamak isterim. Istanbul’u 2 kez üst üste kazanan ilk başkanımız oldular.
Ben 4. kez İstanbul Büyükşehir Başkan Adayı olarak 96.986 oy alabildim. Bu geçerli oyların %1.4 ne tekabül ediyor. Aday olduğum 1994, 1999, ve 2004 seçimlerinde çok daha yüksek oranda oy almıştım. Bu kez tam anlamıyla dibe vurdum, hezimete uğradım.
Bununla beraber, Bana ve projelerime inanıp, güvenip oyunu veren 96.986 Istanbullu ya teşekkür ediyorum. Postadan, telefondan gelen destek mesajlarına müteşekkirim. Sağolsunlar.
Niçin başarısız olduğumu oturup düşümdüm.
1. AKP karşıtı seçmenin CHP adayında birleşmesi: Partisi ne olursa olsun, inandığı aday kim olursa olsun İstanbul seçmeni AKP karşısında en güçlü gözüken CHP adayında birleşti. Kimi seçmenler kerhen de olsa CHP adayına oy attılar. Bana inanan dostlarımın, hatta yakın akrabalarımın dahi CHP adayına oy verdiğini biliyorum. Ancak, bu yöntem fayda etmedi. Bence her seçmen inandığı adaya oy verse daha sağlıklı bir tablo ortaya çıkardı.
2. Temsil ettiğim DSP nin 5 Milletvekilinin CHP adayına destek vermesi: Fevkalade yakışıksız bir hareket oldu. Kendi partimin Milletvekilleri rakibimi desteklerse millet bana nasıl oy versin. Keşke parti içi kavgalarını seçimlerden sonra yapsalardı. Siyasi ihtilaflarına Beni ve DSP nin İstanbul performansını alet etmiş olmaları Ben ve DSP için ciddi bir talihsizlik oldu.
3. Sesimi duyurmamış, kitlelere ulaşamamış olmam: Büyükşehir adayı olarak kampanya bütçem başı çeken partilerin ilçe başkan adaylarının bütçelerinden azdı. Bazı muhtar adayları dahi Benden daha yüksek bütçeler kullandı. TV ler para istiyordu. Veremedik. Billboard, resim, vs çok kısıtlı olabildi. Seçim günü dahi Benim aday olduğumu duymamış yakın dostlarıma rastladım. Halen de rastlıyorum.
4. Medya’nın Büyükşehir seçimini AKP-CHP adayları arasına sıkıştırması: Bir grup medya mevcut AKP li Başkanı düşürmek, neticeten mevcut Hükümeti yıpratma zeminini hazırlayabilmek için CHP adayını desteklerken, iktidar taraflı medya doğal olarak AKP adayına omuz verdi, basın yayın sadece bu iki adaya yoğunlaştı. Ben ve diğerleri seçimde yok gibiydik. Netice de öyle oldu.
5. Bazı DSP İlçe örgütlerinin Beni benimsememesi: Bir taraftan MHP ‘li tanındığım için, diğer taraftan 13 milletvekilimizden 5 inin İstanbul da CHP adayını destekleyeceklerini açıklamaları ve bazısının bizzat CHP adayının seçim otobüsünde yer almaları nedeniyle bazı ilçe örgütleri beni benimsemedi, buralarda afişlerim asılmadı, anonslarım yapılmadı.
Bende biliyorum ki bunlar işim teselli tarafı. Başarısızlığın mazereti olmaz.
Eksiklerimi tamamlayıp, hatalarımı düzeltip ister yerel ister merkezi yönetimde yetki alıp Istanbul’umuzun Türkiye’mizin gelecek nesillerimiz için çağdaş, güvenli ve özgün bir kimliğe kavuşması; turistin patlaması; işsizliğin, fakirliğin ezilmesi; tarih, kültür ve doğamızın korunması için didinmeye, uğraşmaya devam edeceğim..
Özetle, yılmadım, yılmayacağım…Yüce Allah sağlık verirse..