Okurumuz Semih Maden diyor ki, Bağ-Kur’a isteğe bağlı olarak prim öderken aynı zaman da sigortalı olarak başka bir işte çalışılabilir mi?
5510 sayılı Kanuna tabi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmayan veya 4-1/a bendi (SSK) kapsamında sigortalı olarak çalışmakla birlikte, ay içinde 30 günden az çalışan ya da tam gün çalışmayanları sosyal güvenliklerini devam ettirmeleri amacıyla isteğe bağlı sigorta hükümleri getirilmiştir. İsteğe bağlı sigorta primi ödenmiş süreler, malullük, vazife malullüğü, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulamasında dikkate alınır ve bu süreler 01.10.2008 tarihinden itibaren artık 4-1/b bendi (Bağ-Kur) kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul edilmektedir.
Ay içerisinde kısmi çalışanlar hariç olmak üzere 4-1/a bendi (SSK) ve 4-1/c kapsamına tabi çalışmaya başladığı tarihten bir gün önce, 4-1/b bendi (Bağ-Kur) kapsamına tabi çalışmaya başladığı tarihten itibaren sona erer.
Diğer bir deyişle okurumuz zorunlu sigortalı olarak çalışmaya başlayınca (kısmi süreli çalışma hariç) isteğe bağlı sigortası sona erecektir.
***
SSK ve Bağ-Kur sigortalılığının çakışması
Bir mükellefim 01.03.1993 tarihinden bu yana kesintisiz olarak isteğe bağlı sigorta (SSK) primlerini ödemeye devam etmektedir. Fakat 24.10.2001 tarihinde kendi namına bağımsız çalışan eşinin vefatı sonucu eşine ait olan ticarethane (gerçek gelir vergisi usulüne tabi çalışan matbaa işletmesi) mükellefimin kendisine kayıtlanmış ve mükellefim yine 24.01.2009 tarihinden buyana gerçek gelir vergisi usulüne tabi olarak ticari faaliyetine devam etmektedir.
İsteğe bağlı SSK – Zorunlu Bağ-Kur çakışmasının olduğu bu durumda isteğe bağlı olarak ödenen SSK primleri sigortalılık süresinden mi sayılacaktır? Yoksa şu anda 4-b olarak tabir edilen Bağ-Kur primi mükellefiyeti 24.01.2001 tarihinden itibaren tescil edilip bu zamana kadar ödemiş olduğu isteğe bağlı sigorta primleri iptal edilerek kendisine iade mi edilecektir? Mevzuatı oldukça araştırdığım halde içinden çıkamadım. Orhan Tarık Bayraktar
Zorunlu Bağ-kur sigortalılığı ile isteğe bağlı SSK sigortalılığının çakışması halinde hangisinin geçerli olacağı konusunda bazı sorunlarla karşılaşılmaktadır.
Özellikle isteğe bağlı SSK primi öderken, Bağ-Kur sigortalısı sayılmayı gerektiren bir ticari faaliyette bulunanlar isteğe bağlı sigortayı devam ettirmektedirler.
5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihinden önce yürürlükte olan SSK ve Bağ-Kur sigortalılıkları konusuyla ilgili olarak SSK’nın 16 Sayılı Genelgesi ile 16-60 Ek Sayılı Genelgesi ve Bağ-Kur’un 279 Sayılı Genelgesi çakışmakta idi.
Bağ-Kur’un 279 Sayılı Genelgesine göre; “Bağ-Kur’a tabi sigortalılığın başlayacağı tarihte veya daha önceki bir tarihten itibaren diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamında bulunanların bu kuruluşlardaki sigortalılıkları zorunlu veya isteğe bağlı olarak devam ettiği sürece, Bağ-Kur Kanunu kapsamına alınmayacakları” belirtilmekteydi.
279 Sayılı Bağ-Kur Genelgesinin bu hükmü “sosyal güvenliğin zorunluluğu ilkesine” ve Bağ-Kur Kanunu’nun 24. maddesi ile çelişmekteydi. Buna rağmen Bağ-Kur, 279 sayılı genelgeye dayanarak sigortalıları yanlış yönlendirmekte ve isteğe bağlı SSK sigortalılarının SSK sigortalılığının devam edeceğini kabul etmektedir.