İstihdam Teşvikleri Uzatıldı

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bir çok kişiyi işsiz bırakan ekonomik krizin etkilerini azaltmak ve istihdamı artırmak için bazı önlemler alınmıştı. İşte 5951 Sayılı Kanun’la bazı teşviklerin süresi uzatıldı. İşte teşviklerde son durum:

• 5084 teşviki: Özellikle kalkınmada öncelikli yörelerde uygulanan ve bölge halkının istihdam açısından en büyük beklentisi olan 5084 Sayılı Kanun’un süresi 31/12/2012 tarihine kadar uzatıldı. Buna göre; 31/12/2012 tarihine kadar uygulanmak üzere kapsamdaki illerde;

a) 1.4.2005 tarihinden itibaren yeni işe başlayan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, en az on işçi çalıştırmaları koşuluyla, bu iş yerlerinde çalıştırdıkları işçilerin,

b) 1.4.2005 tarihinden önce işe başlamış olan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden asgarî on işçi çalıştıranların iş yerlerinde fiilen çalışan işçilerin,

Asgari ücretin işveren hissesi prim tutarını aşmamak koşuluyla, sigorta primlerinin işveren hissesinin organize sanayi veya endüstri bölgelerinde kurulu iş yerleri için tamamı, diğer yerlerdeki iş yerleri için yüzde sekseni Hazine’ce karşılanacak. Buna göre organize sanayi veya endüstri bölgelerinde 142.16 TL, diğer yerlerdeki iş yerleri için de 113.73 TL teşvik işsizlik sigortası fonundan karşılanacak.

•  İlave istihdam teşviki: İlave istihdam teşviki olarak bilinen 5921 Sayılı Kanun teşviki de uzatıldı. Buna göre;

1- 2009 yılının ekim ayına ait prim ve hizmet belgelerinde bildirilen sigortalı sayısına ilave olarak 31/12/2010 tarihine kadar işe alınan,

2- İşe alınma tarihinden önceki üç aylık dönem içinde SGK’ya verilen prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalılar dışındaki kişilerden olmak kaydıyla işe alınan ve fiilen çalıştırılanlar için teşvikten yararlanılması mümkün.

Teşvik tutarı ise, altı ay boyunca asgari ücret üzerinden hesaplanan sigorta primlerinin işveren hisselerine ait tutarı olarak belirlenmiştir. Buna göre altı ay boyunca 142.16 TL işveren teşviki İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacak.
***
Özürlü çocuğu olan kadınlara avantaj

Polat rumuzuyla bize yazan okurumuz; “67 yaşında emekli devlet memuruyum. Kızımın down sendromlu bir çocuğu var. Kendisinin özürlü çocuğundan dolayı erken emekli olabileceğini duyduk. Bu doğru mudur?” diye soruyor.

Değerli okurum, 16 Ocak 2010 tarihinde Star gazetesinde yayınlanan köşe yazımda konuyu ayrıntılı olarak yazmıştım. Ancak konu yeni ve önemli olunca yeniden yazmakta yarar var. 1 Ekim 2008 öncesindeki hizmetler için herhangi bir avantaj söz konusu değildir. Ancak, kadın sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul çocuğu bulunanların, 01.10.2008 tarihinden sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme gün sayıları toplamına eklenir ve eklenen bu süreler emeklilik yaş hadlerinden de indirilmektedir.

Erken emeklilik hakkından faydalanmak isteyen ve çocuğunun, başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda malul olduğunun tespitine ilişkin rapor almaları gerekmektedir. Daha önceden bu şekilde özürlü çocuğunun, başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda malul olduğunun tespitine ilişkin rapor olan anneler ise bu raporlarıyla SGK’ya müracaat edecekler. Prim ödeme gün sayıları toplamına eklenecek ve emeklilik yaş hadlerinden indirilecek süre, (1 Ekim 2008 gününden sonra olmak önşartıyla) başka birinin sürekli bakımına muhtaç olma halinin başladığı tarih ile sona erdiği tarih arasında geçen veya bu süre içinde çocuğun yaşadığı süreye göre tespit edilecektir.

Bu nedenle kadın sigortalıların, rapor alabilmek için en son çalışmalarının geçtiği sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine başvurmaları gerekmektedir.

Ancak olmayacak, sadece 1 Ekim 2008 tarihinden sonraki çalışmalarda bu haktan yararlanılacaktır.

print

Bir cevap yazın