Bir bu eksikti.
İzmir Ticaret Odası meclisinin dörtte üçü yüksek kolesterollü çıktı.
* *
“Eyvah ne yapmalı” paniğinden önce…
Kolesterolü tanımalı:
İnsan vücudunun ihtiyacı, mum kıvamında yağımsı madde.
Hücrenin dayanıklılığından sorumlu; beyin, sinir, kalp, bağırsak, kas ,ciğer her tarafta yaygın halde.
Vücut, kolesterolü kullanarak hormon, vitamin ve safra asidi üretiyor.
Hangi organın damarında birikirse orada sorun başlıyor.
* *
İyisi de (HDL) var, kötüsü de (LDL).
Kötü kolesterol, kalbi ve beyni besleyen damarların duvarında birikin, ne zaman yükseleceği belli değildir.
Hainler gibi… Veya ihanete yatkın.
İyisi de, kandaki kötülüğü yani kolesterolü karaciğere taşır, vücudun dengesini sağlar.
* *
Ve kolesterol…
Kontrol altına alınmadıkça damar sertliği yapar.
Kan, beyne iyi gitmezse inme (felç);
Kalbe az pompalanırsa kriz (enfarktüs) yaşanır.
Sebepleri de çoktur.
Dengesiz beslenme, şeker hastalığı, sigara, alkol, stres ve hareketsiz yaşam tarzı.
* *
İTO Başkanı tüm meclisi taramadan geçirmiş.
Gerekçe şöyle:
“ Son günlerde meclisimizde ve yakın çevrede olan ani rahatsızlıklar ve ölüm nedeniyle…”
Sonuçlar böyle:
Yüzde 73 yüksek kolesterollü.
Yüzde 45 Kan yağı yüksek.
Yüzde 30 kan şekeri yüksek.
Yüzde 20 karaciğer işlevi bozuk.
İmzasıyla uyarı:
“Pek çoğumuz risk taşıyoruz. Doktorunuza gidin öneri alın veya bana söyleyin sizi yönlendireyim”
* *
Başkan Ekrem Demirtaş, ne düşünür ama…
Tablo vahim.
Ekonomide, piyasada kriz derken, üyelerin kalbinde, beyninde kriz derdi çıktı.
Muhtemel sebebi; dengesiz beslenme, stres.
En çarpıcısı, hareketsiz yaşam tarzı.
İzmir’in bugünkü yapısına, ruhuna uygun.
* *
İzmirli tüccar bireysel önlemi alır, kolesterolü düşürür.
Kriz derdi biter, ölüm riski gider.
Tamam da…
Sanayi, turizm, tarım gibi toplardamarı,
Perakende ticaret, imalat gibi atardamarı tıkalı…
Sözde Akdeniz’in parlayan yıldızı İzmir’e ne yapmalı?
* *
Felce uğramadan…