Ülkemize şöyle bir kuşbakışı bakıyorum da insanlar halen bir geçiş dönemindeler.

Bir yandan iyiye yönelişler, bir yandan da kötüye tırmanışlar hızlanmakta…  Kötülükler, bencillikler, kendi çıkarlarını kolayca yapanlar, rahatça göz göre göre yaptıklarını kamufle edenler…

Ya iyi olanlar; onlar maalesef azınlıkta. Ya çoklar da biz halen göremiyoruz, çünkü cüce kalmışlar, ya da azlar gerçekten kuvvetsiz kalıyorlar… Peşine takılanlar az.

Kötülerin böylesine uluorta sergilenişlerini, acımasızlığın, düşmanlığın en kötülerini görünce gönlüm kararıyor. Çoğu zaman ümitlerim soluyor.

Ne olacak bu memleketin hali diyorum.

Hele de seçim zamanı adayların ve tarafların tutumları… Ve halen iktidarda olanlar ve muhalifler…

İlerilikler, güzellikler, kötülükler, yükseklikler, aşağılıklar, bütün zıt kutuplar olanca çıplaklığıyla ortaya dökülmüş durumdalar.

İnsanlar bu iki zıt kavramı ne zaman açık açık görüp değeri verecekler merak ediyorum.

Halk doğru, ileri, yükseltici ve yararlı olanı kendi aklıyla görüp seçimini sağlıklı ne zaman yapacaklar merak ediyorum.

Kimse ilerleyemiyor. Herkes kendi sorumluluğunu bilip seçimini öyle yapsa eminim ilerleme kaydedebilinecektir.

O zaman çıkıp ta kimse, ben falancaya güvendim ve inandım da onların yolundan gittim, suç benim değil onların diyemeyecekler. Herşey apaçık ortada. Herkes kendi aklıyla ama görünen ve önceden yapılmış bir başarıyı göz ardı etmeden kıyaslamalarını yapmaları gerekir artık.

Allah insana akıl fikir vermiş. Geride yaşanmış çok büyük badireler atlatıp bağımsızlığını kazanmış bir geçmiş var.

Kayıp ve kazanç diye bir şey söz konusu olmamalı aslında.

Bilgiler deneyler, yaşanan gerçekler var göz önünde…

Millet bir arayış içinde… Ama neyi aradıklarını bilmeden aranmaları yanlış sonuçlara sebep olacak.

Yeni ve yakın tarihten şüpheleri varsa ki haklılar o zaman geçmişimizin şanlı zaferini nasıl göz ardı ediyorlar şaşıyorum doğrusu. Bu zaferin kahramanlarını ve bıraktığı ilkeleri…

Bu günün insanı, uyanık olmak, gördüğü, duyduğu her şeye çok dikkat etmek, her yapılanları ve davranışların sebep ve sonuçlarını iyice görmek, onları hükme bağlamak zorundalar.

Çünkü her şey apaçık ortada oluşmakta ve yürümektedir. Televizyon ve medya olayları sebep ve sonuçlarıyla gözlerimizin önüne sermektedir.

Halka da artık aklını çalıştırmak ve doğru karar vermek kalıyor. İyiyi doğruyu, yanlışı ayırt edecek kriterleri edinmeleri gerekir.

Açıkçası doğru insan olan; bilgili, insana ve tüm canlılara değer veren, onların haklarına saygılı olan, kötülemeyen, ezmeyen, sömürmeyen, kin ve nefret duymayan değerli insanları seçmenin zamanı artık.

Başka şeyler yazmak için oturdum dışardan geçen değişik partilerin tanıtım sesleri rotamı bu yana dön derdi yine.

Doğru kararlar, doğru düşüncelerden çıkar.

Daha vakit var ama… Herkesin geçmişini unutmadan, yaşananlardan ders alarak bu anı iyi görmeleri dileğiyle bu günlük nokta vereyim yazıma…

Sevgiyle kalın.