Karamsarlık Yok!

Ümidin kırıldığı anlar vardır. Fay hatları gibi. Endişeye sevkeden. Fakat böyle durumlarda iradeyi daha da perçinlemek gerekir. Fay hatlarının korkusunu çekmektense önlem almak gibi. Deprem öldürmez, ihmal öldürür düsturunda olduğu gibi. 

Önlemler almak ümidi kamçılar. Önlemler almak özgüveni tesis eder. Önlemler almak vicdanı rahatlatır. Önlemler almak geniş zaman açısından tutarlılık arzeder. Önlemler almak meseleyi ciddiye almak anlamına gelir.
Önlemlerin alındığı yerlere karamsarlıklar uğrayamaz. Uğrayamaz beklide. Bir mecburi durum anlamı taşır, kavramsal olarak. Bu durum kendi içinde her zaman tutarlılık anlamına gelir. Tutarlılık çok önemlidir. Çok önemlidir çünkü zıttı çok vahim neticeler doğuran bir önemli kavramdır.
Karamsarlık yok. Her işkolu için geçerlidir. Karamsarlık bir hastalıktır bünyeye yerleşmiş. Korunma yollarına başvurulmalıdır. Bu böyle basit iken, karamsarlığın kollarında can verenlere hep acımışımdır. Ümidi kamçılamak, onu yeniden canlandırmak gerekir. Her kışın sonunda kendini yenileyen toprak gibi. Bahar gibi. Yeniden dalların a su yürümüş ağaçlar gibi. Güller çiçekler gibi.

Karamsarlık bir hastalıktır demiştir. Daha vahim olan ise bulaşıcı bir hastalık olmasıdır. Hızla yayılır ve o kitleyi etkisi altına alır. Mesele yayılma aşamasına geldiğinde iş işten geçmiş demektir. Yani mücadele artık zordur. Yani mücadele artık imkânsızdır. Meseleye vakıf olanlar, yaptığı işi önemseyenler mesele bu aşamaya gelmeden önlem alırlar, almalıdırlar.
İkna önemlidir. Karamsarlık arzedecek bir durumun olmadığı izah edilmelidir. Ben yaptım oldu gibi hiçbir tutarlılığı olmayan lafların dönemi kapanmıştır. Bu kapanan dönemin enstrümanları raflardaki tozlu yerlerini çoktan almışlardır. Vasat aklın bile anlamakta güçlük çekmeyeceği bu mevzuları kendi içinde yeniden tartışmak zaman kaybı olur.
Karamsarlıkla zıt bir başka hastalık daha vardır. Her şeyi ile farklı lakin zararları aynı oranda olan. Fakat bu daha sonraları anlaşılır. Benden önce buldunuz bu kavramı biliyorum. Bu diğer hastalığın adı da her şi iyilik ile görme. Pembe görme.
İki durumda hastalıktır unutulmamalı. İkisi de uçlarda olan ve faydaya kapalı durumlardır. Mücadele etmek, çalışmak, yeniden yenilenmektir panzehiri. Nasip olursa olacak ya da nasip ise olsun demektir. Fakat bu cümlenin gerekleri olan gayreti sarfederek.
Neticeye vardı cümleler…
Karamsarlık batağına saplanılmamalıdır yapılan her önemli işte…
Her şey tozpembe demek de aynı oranda bir hastalık…
Nasipse demek ve çalışmak. Bilimin faydalı alanlarını kullanmak…
Haftaya da görüşebilmek umudu ile hoşça bakın zatınıza…

print

Bir cevap yazın