Kim kimdir ve kim içindir diye düşündüğümüzde, hep birileri birileri için midir diye kendi kendime sitem ettim. Ne kadar sitem etsem de evet maalesef, birileri birileri içindir gerçeğinin üstünü kapatamadım.
Aslında bu düzen sadece insanlar arasında değil hayvanlar arasında da böyledir. Buna genel olarak biyolojik paylaşım adı verilmektedir. Yalnız, buradaki ilişkinin masumiyeti için her iki tarafın da kendine göre eşit bir şekilde faydasının olması gerekir. Bu noktada karşımıza “kullanma” ve “kullanılma” kavramı çıkmaktadır.
Kullanma ve kullanılma kavramına girmeden önce insanlar arasındaki kim kimdir kimin içindir sorusuna cevap vermek gerek toplumbilimsel anlamda.
Gariban Kimdir: Yaşlı olup, düzenli gelire sahip olmayan ve çalışmayan kişilerdir.
Emekli Kimdir: Yaşlı olup, düzenli gelire sahip olan ve çalışmayan kişilerdir.
Rantiye Kimdir: Genç olup, düzenli gelire sahip olan ve çalışmayanlara rantiye diyebiliriz.
İşsiz Kimdir: Genç olup, düzenli gelire sahip olmayan ve çalışmayanlara denir.
Bu durumda gökkuşağının her iki ucundaki kızıl ötesi ve morötesi renkleri gibi toplumsal gelir ve çalışma yelpazesinde sıralamamıza göre yığınlar açısından baktığımızda kızılötesini de mor ötesini de muhtaçlar oluşturmaktadır. İşsizin yaşlı olanına gariban derken, toplumun en masum kitlesi olarak ta emeklileri görürüz. İnsanoğlunun bebekliğinde başlayan emekleme süreci belli yaştan sonra yeniden nüksetmekte ve ölene kadar emeklemeye devam etmektedir.
Kim kimdir ve kimin içindir mantığıyla bu listeyi uzatmamız mümkündür tabi ki. Ancak listeyi uzatmaktansa konuyu “kullanma” ve “kullanılma” kavramına taşımak istiyorum.
Bir olayda veya işte, gerçek anlamda kullanma olgusundan bahsedebilmek için, kullananın, kullanılan kişinin haberi olmaksızın, sadece ve sadece kendi menfaatini gerçekleştirmek üzere çalıştırması veya değerlendirilmesi gerekir. Burada faydalanan kişiye kullanan faydalanılan kişiye kullanılan diyebiliriz.
Peki her kendisinden faydalanılan veya iş yapan veya çalıştırılan kişiye “kullanılan” mı denir. Tabi ki hayır. Kullanılmak için tek şart, kullanılan kişinin kullanımdan hiçbir şekilde faydasının veya beklentisinin olmamasıdır. Yani menfaatin tek taraflı olması gerekmektedir.
Aksi durumda toplumda herkes her ortamda kullanılır veya iş yapar. Ama bu iş ve çalışmalarda faydalanma karşılıklıdır. Bu da insanoğlunun üretim yapması veya gelişme için vazgeçilmez bir olgudur. Bu durumda etken olan, aktif olan genelde güçlü olan taraftır. Bu güç ister parasal kaynaklı olur, ister fiziksel kaynaklı olur, ister siyasal kaynaklı olur. Baskın olan taraf çalıştıran taraftır. Çalışanın veya çalıştıranın yaşı cinsiyeti, mesleği, eğitimi çok fazla etkili olmamaktadır.
Kullanma ve kullanılma tartışmasından yola çıkarak bu kavramı irdelemek istedim. Yazım fazla teorik oldu. Bu nedenle okurlarımdan özür dilerim.
Esenlik dileklerimle.
Not:
Bu sitede yayınlanmakta olan yazılar http://www.yazarport.com, http://www.gunesgazetesi.net http://www.bilgiagi.net http://www.bilgievreni.com, http://www.siyasalforum.net http://www.gercekgazete.web.tr ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.