Kimse Asıl Sorunu Dile Getir(e)miyor

Kimse asıl sorunu dile getirmiyor

Ülkemizde o kadar çok çözüm bekleyen sorun var ki, yazmakla bitmez. Siyaset sorun çözme sanatıdır. Sorunlar çözülmek yerine giderek daha da artıyorsa, demek ki siyaset çözüm üretemiyor! Aksine siyaset adına yeni sorunlar üretiliyor.. Siyasetin bu durumunun asıl nedenini ise kimse yüksek sesle dile getir(e)miyor. Ana neden Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasasıdır. Yıllardır hiçbir iktidar bu konuda çözüm üretmiyor. Aksine bu yasalardaki eksiklikleri kullanarak siyaset yapmak işlerine geliyor! Siyasi Partiler aşağıdan yukarıya doğru demokratik bir yapılanma içinde olmalıdır. Ancak ne yazık ki ülkemizde partiler yukarıdan aşağıya doğru antidemokratik bir yapıda örgütlenmektedir. Yani olması gerekenin tam tersi yapılmaktadır.

Çünkü bu tersine yapılanma ile partiyi yönetmek son derece kolaydır. Egemen bir lider ve onun etrafında Osmanlı da ki Divan benzeri yapılanmış bir parti meclisi ya da merkez yürütme kurulu… Seçim dönemlerinde yasanın uygunluğu nedeniyle vekil adayları yukarıdan kolayca atanabilir. Listeye ön sıralarda girebilmek için adaylar onları seçecek halkın değil, liderlerinin gözüne girmeye çalışırlar. Yani ilk çalışma her zaman Ankara’da yapılır! Daha sonra, sandık başında halkın bu listeye onay vermesi için kampanya yürütülür. Yani halk seçici ve seçmen değil de onay makamı gibi görülmektedir.

Bu nedenle asil olan halk, kendi vekilini seçiyormuş gibidir ama gerçekte asıl seçici lider ve etrafındakilerdir. Bu durumda vekil, kendini halka değil de liderine borçlu hisseder ve ona diyet vermek gibi bir duygu içine girer. Yani gelecek seçimleri garantiye almak ister. Zavallı halk, gelecek seçimleri umutla bekler ama yaşanan yine aynıdır. Sadece partilerin vekil sayıları değişir ama sonuç hiçbir zaman değişmez! Sorunları çözülmez.

Yukarıdan aşağıya yapılanma sadece vekil adaylarını belirleme ile kalmaz. İl ve ilçe başkanları da çok kez merkezden atama ile belirlenmeye başlanmıştır.

O yapı, il ve ilçe yöneticilerine hatta delegelere kadar benzer şekilde devam eder. Artık yukarıdan aşağıya örgütlenme tamamdır! Bu yapılanma antidemokratikmiş hiç önemli değildir… İlimizdeki(başka illerde de) siyasi partilerin hemen hepsinde bu durumu görmek olanaklıdır.
İsterseniz partilere bir bakın. Neredeyse tümünün il başkanları hatta ilçe başkanları atama ile belirlenmiştir. Bu şekilde zayıf örgütler oluşturmak o ilin vekillerinin de, o partinin liderinin de işine gelir. Çünkü atama ile belirlene örgüt, koltuğu korumak için vekile ve lidere teslim olur.

Hiçbir zaman güç bende, ben örgütüm diyemez. Her zaman güç vekilde ve onu listeye alan liderdedir. İlimizdeki siyasi partilerin il ve ilçe örgütlerinin zayıf yapılardan oluşmasının temel mantığı budur. İktidar partisinin kimi ilçe teşkilatlarını kolayca görevden almasının mantığıda budur! Alınan ilçelere yine atama ile yönetici belirlenmesinin mantığı da aynıdır.

Bu durumun nedeni ise değiştirilmeyen ve değiştirilmesi için adım atılmayan Siyasi Partiler Yasası ile Seçim Yasasıdır. Aşağıdan yukarıya doğru demokratik bir yarışın olmadığı, birilerini hep başkalarını iterek kendine yol ve yer açmaya çalıştığı, kimilerinin ise bir yer ,bir makam için bu antidemokratik yapılanmaya razı olduğu bir yapı ile ülke sorunları çözülemez.

Hem ülkede hem de siyasi partilerin içinde sorunların varlığının ana nedenlerinden belki de en önemlisi bu durumdur. Nedense kimse siyasette yaşadığımız sorunların ana nedenini yüksek sesle dile getir(e) miyor…Oysa antidemokratik yapılar ile demokrasi olmaz!

print

Bir cevap yazın