Merhaba okurlar, muhterem cemaat, muhterem cemaat!

Evinizdeki, caminizdeki kitapların şerlilerini tanıyor musunuz?

Bence en sakıncalı neşriyat, İhlâs Yayınlarının Saadeti Ebediye kitabıdır.

Eski baskılarının yazarı Hüseyin Hilmi Işık, Işık Kitabevi baskısı

Yeni baskıları noktası virgülüne kadar aynı kitap olmasına rağmen yazar ismi, M. Sıdık Gümüş olarak değiştirilmiş. İhlâs Holding Yayınları olarak basılmakta.. TGRT Radyo yarışmalarında bolca hediye edilmesi, terminal büfelerinde ucuz satılması gibi okuyucuyla buluşturulan bu kalın kitap birçok evde mevcut…

Tasavvufun her türlü şirkini kitabın muhteviyatında tavsiye edilir olarak bulmak mümkün, ayrıca bidat olan ameller şiddetle tavsiye edilmekte. Her ne kadar Ehl-i Sünnet itikadını sözde savunsa da bu savunma bir ismin arkasına gizlenerek farklı emelleri gerçekleştirme gayesini hatıra getirmektedir. Çünkü Ehl-i Sünnet’in büyük imamlarından, İmam Ebu Hanife, İmam Şafi, İmam Malik ve İmam Ahmed gibi büyük âlimlerin ve Muhaddis muhakkik âlimlerin (Allah hepsinden razı olsun) hiçbirinin iddia etmediği ve şiddetle sakındığı tehlikeli inanç ve davranışlar bu kitapta öğütlenmekte, Ehl-i Sünnet’in büyük imamları ve mücahit âlimler hakkında –kitabın isimler fihristinde- kötüleyici, tiksindirici, tekfir edici ithamlara yer verilmektedir..

İhlâs Yayınlarının Evliyalar Ansiklopedisi

Bu kitabın içerisinde Her nerede dikili bir taş, türbe bulursa bir evliya adıyla anıldığını görebilirsiniz. Hatta bunlar içerisinde nerede doğduğu nerede yaşadığı hangi tarihlerde yaşadığı dahi bilinmeyen falanca baba ismiyle veliler bile vardır. Her isme keramet, mersiye düzmeyi iyi bilen ölü ağıtçısı varî şiirler de cabası. Bu şiirlerin bile birçoğunda şirk terennüm edilmekte. Bu kitabı inceleyen biri olarak bence şirkin ağa babası denilebilecek bir kültür hizmetine imza atılmıştır.

HAKİKAT KİTABEVİ/YAYINEVİ/NEŞRİYAT

Hakikat Neşriyatın ucuz beyaz kitapları da tasavvuf şirkini yayması noktasından ve birçok bidatle İslam’ın saf itikat ve salih amellerini karıştırması açısından bence çok tehlikeli.

Kucağında Şeyhi Ömer Öngüt’ün kitaplarını taşıyan garibanlara da Allah hidayet etsin. İslam dininin nasıl tahrif edildiğini en bariz örnekleriyle bu kitaplarda bulabilirsiniz. Adam insanları saptırmak için uydurma hadisleri toplayan kitapları utanmadan kaynak göstererek sahih hadismiş gibi uydurmaları naklediyor. Örneğin bir kitabının başında “Sıkıştığınız zaman kabir ehlinden yardım isteyin” uydurmasını hadis diye naklediyor. Kaynak Keşfu’l Hafâ (İmam Aclunî’nin te’lif ettiği bu eserin gayesi, halk arasında hadis diye dolaşan uydurma sözleri toplamak ve müminleri bu sözlere inanmasınlar diye uyarmak.) Gel gör ki bu uyarmak için toplanan bu sözleri birileri sahihmiş gibi delil olarak kitaplarında yayınlıyor. Allah resulü “Kim benim söylemediğim bir sözü bana isnat ederse cehennemdeki yerine hazırlansın” buyurmuştur. Bunlar da hazırlıklarını odun toplamaya devam ederek yapıyorlar. Allah onlara layık olduklarıyla muamele etsin.

Muvahhit Müslümanları, Tevhit Ehl-i imamları Ebu Hanife gibi inanan, Şafii gibi inanan müminleri, basit akıllı Vahhabi gibi ithamlarla kötüleyen bu grubun birçok çalışması da bence çok tehlikeli, tevhit ehli, imanını muhafaza sadedinde, camilerimize kadar sirayet edebilmiş bu yayınlardan uzak durmalı.

MUHYİDDİN-İ A’RABÎ’NİN FÜSUS’UL HİKEM (HİKMETLİ SÖZLER)

Kendisinin rüyasında peygamberi gördüğünü, halkın dinini öğrenmesi için bir kitap yazmasını söylediğini anlatarak bu kitabın yazılış gayesini peygambere dayandıran bu sapık herif, ilerleyen sayfalarda “bu kitap basit halkın anlayabileceği bir kitap değildir” diyerek hezeyanlarını kavramakta zorlanan kimselerin “galiba ben basit akıllı halkım” diyerek kendini ahmak, yazarı âlim sansın diye çizdiği bir taktiktir..

Kitap baştan sona şirk doludur.

Adını evliya listesinin başına koydurtan bu mülhit Ehl-i Sünnet âlimlerince tekfir edilmesine ve -kitapta yazıldığı üzere- bir rivayete göre bu tür şirklerinden dolayı halife tarafından müşrik olarak idam edilmesine rağmen, tasavvufçuların baş tacıdır, çünkü aynı yolun yolcusudurlar.

Kitapta neler yok neler…

“Bazen ben Allah’a ibadet ederim, bazen Allah bana” diyen sapık bu heriftir.

“Ben Allah’a iman ettim de O kıymet kazandı ben ona inanmasam onun ne kıymeti olurdu ki” diyen bu herif.

“Hiçbir puta tapıcı yoktur ki cennete girmesin” (hepsi cennete girer) diyen bu. Bakın nasıl izah ediyor: “Bir sanatı öven onun sanatkârını övmüş olur, her şeyin sanatı da Allaha ait olduğuna göre putu öven Allah’ı övmüş olur, dolayısıyla cennete girer” diyen bu.

Burada şunu bir düşünmek gerek “Şayet putperestlerde cennete girecekse Kur’an’ın müşrik dediği kimdir, tüm müşrikler pisliktir ve cehennemliktir diye kime bu sıfatlar verilmiştir?

Ayrı bir dinin (tasavvuf) kurucularından olan Muhyiddin-i A’rabi’nin bütün kitapları sakıncalıdır. Örnek olarak zikrettiğimiz Füsus’ul Hikem’de bulunan herzeler saydıklarımızla sınırlı değildir. Kitap MEB Yayınlarından Türkçe olarak yayınlanmıştır.(İstanbul 1992 Çeviren Nuri GENÇOSMAN)