Dünyada oluşan değersiz para birimleri fırtınası zenginlerin ve kurumsal yatırımcıların yeni yatırım araçları araştırmaya ve değerlerini saklayacak bir takas aracı bulmaya teşvik ediyor. Özellikle değerli metaller bu konuda ilgi görmeye başlıyor. Bu sebeplerin ışığında son zamanlarda dolar ve diğer rezerv para birimlerinde yaşanan istikrarsızlık altına olan talebi kamçılıyor. Uzmanların enflasyon karşından hala rekor kırdığı halde geçmiş dönemlerin rekor seviyelerini reel anlamda denememiş olan altına olan talebin nereye kadar süreceğini anlamaya çalışıyor. Kısa vadede hızlı değer artışları yatırımcısına ciddi kazançlar sağlasa da aslında hızlı değer artışları ekonomi çevrelerinden yeni bir değer artış balonu yaratıp yaratmayacağı konusunda kaygıları da beraberinde getiriyor. Altın son haftalarda nominal olarak rekor fiyatları olan 1100 doların üstünde işlem görse de 1200-1300 dolar seviyelerini test edebileceği konuşulmaya devam ediliyor.
Bu konudaki makalelerin birçoğu altın talebinin istikrarlı bir biçimde artacağı yönündedir. Bu konuda mantıklı bir analiz yaparsak altın talebinin kısa vade de ve orta vadede devamlı süreceğini anlamak kolaydır. Dünya da yaşanan gelişmeler ışığında bütün varlık sahibi yatırımcılar tasarrufların Altında değerlendirmek ve korumak isterseler ne olacak?
Altın bir yatırım aracımı? sığınılacak bir liman mı?
Bir araştırmaya göre 1 Milyon USD üzerinde tasarrufu olan 9 Milyon Kişi bulunduğu söylenmekte (Daha fazla olmasını bekleyebilirsiniz). Toplam Yeryüzünde var olan 165 bin ton altın stoku (World Gold Council-WGC raporuna göre) rezervlerini de hesaba kattığımız da kişi başına kaç gram altın satın almak istendiğinde, bu talebin karşılanmamsı durumunda göre talep patlamasının nasıl sonuçlar doğurabileceğini düşünmemiz lazım.
Bu durumda sınırlı miktarda altın rezervinin olması ve ilerde muhtemel altın talebinin patlaması ile alternatif teşkil etmeyen korunma araçları yüzünden aşırı bir talep ile karşı karşıya kaçınılması mümkünüdür. Kısa vade de üretim imkanlarını arttırmak mümkün olmadığına göre ve rezervleri arttırmak da mümkün olmadığına göre yetersiz arza karşılık altın talebinin fiyatları yükseltmesini beklemek normal olmaktadır.
Bu ara fiziki altın talebi bahsedilen düzeylerde olup olmayacağını kestirmek zor olsa da bütün popüler piyasalarda fiziki alım satımdan ziyade sertifika alım satımı daha çok ön plana çıkıyor. Buna göre sınırsız bir şekilde el değiştirebilecek olan sertifikalar ve opsiyon sözleşmeleri piyasaları olması gerektiğinden fazla şişirebilir. Bu işlem modelleri uluslararası piyasalarda büyük dalgalanmalar yaratabilir.
Piyasa oyuncuları önümüzdeki dönemi çok iyi analiz etmeli ve finansal verileri iyi tahlil etmeli. Para piyasalarında yaşanacak gelişmeler ve faiz seviyeleri bu kararlar için çok önemlidir. Özellikle düşük faiz seviyeleri carry–trade imkanlarını sınırsız ölçekte destekledikleri için piyasalarda varlık fiyatlarına anormal bir baskı (Yükselme eğilimi) oluşturmaktadır. Faiz seviyesinin çok düşük seyretmesi sermaye maliyetinin çok düşük olmasından dolayı ödünç alınan para ile başka para ve varlık üzerinden çok düşük maliyetli yatırımlar yapabileceklerini gösteriyor. Doların değer kaybetmeye devam etmesi ve doların çok düşük faiz seviyesi bunu desteklemektedir.
Neden altın, değerli metaller ve varlık yatırımları tercih ediliyor ?
Kriz ortamında zorunlu bir tedbir olan sıfır faiz seviyelerinin ve gevşek para politikalarının enflasyonist etki yaratmasının beklenmesi,
Para birimlerinin reel değerinin korunabilirliği üzerindeki şüpheler, değer ölçüm aracı olarak para’ nın etkisizleşmesi tehlikesi,
Spekülasyonların desteklediği manipülasyon rüzgarları,
Gibi etkenler altın ve diğer varlık fiyatlarını olumlu yönde etkiliyor.
Özellikle paradan kaçış bu psikolojiyi beslemektedir. Altın gibi araçlardan ziyade diğer varlıklara ( Emtia- menkul ve gayrimenkul ) yayılan para akışları da yukarıdaki gelişmelerin sonucudur.
Altın ve benzeri varlıklarda balonlar oluşabilir…
Dolar fiyatının dünyada diğer para birimleri karşısında düşmeye devam etmesi bu döngüyü destekleyen en önemli unsurdur. Yatırımcılar dünya ekonomik gündemi takip ederken özellikle EURO/DOLAR paritesi ve YUAN para birimi üzerinde cereyan eden değer artış ve azalışları yakından izlemelidir. Buradaki gelişmeler dünya endekslerini ve para akışlarını doğrudan etkileyecektir. Euro/ Dolar paritesi özellikle dünya endeksleri ve varlık fiyatları üzerinde ciddi etken olmaya devam edecektir. Özellikle ABD ve diğer gelişmiş ekonomilerde ekonomik sorunları çözmek üzere para arzında yapılan aşırı artışlar varlık fiyatlarının aşır değerlenmesine sebep olabilir. Olması da beklenmektedir. Bu değerlemeden sonra oluşacak balonlar da piyasaların yeni tehlikeleri olarak karşımızda durabilecektir.
Optimum fiyat ve reel fiyat neresidir bunu piyasalar belirleyecektir. Bunu belirlemek de yatırımcı psikolojisi ve piyasa koşullarının oluşması ile bağlantılı belirlenecektir. Kimi kesimler Altın fiyatının Ons’unun 1500 USD, 2500 USD hatta bunun 3 katı daha fazla fiyatlara hedefleyebileceği konuşulmaktadır.
Dünya ekonomik düzlemde son gelişmeler ışığında ekonomik tedbirler yetersiz kalırsa ve kaos’ dan çıkmak mümkün olmazsa, basit parasal işlemler üzerinde yaşanabilecek bir güven bunalımı, paracı sistemin çökmesi, major ekonomilerin çökmesi sonucunu doğurursa varlıkları bulunan özel ve kurumsal kişiler normal yatırım araçlarından fiziki şartlarda değerini koruyacak diğer yatırım ve/ veya korunma araçlarına yöneliş olacaktır. Bu kaçınılmazdır.