Çocukken olur olmadık zamanlarda “benim niye ağabeyim yok”, “ben kardeş istiyorum” diyerek ağlardım. Arkadaşlarımın ağabeysi veya kardeşi vardı ama ben yalnızdım. Ömür boyu yalnız kalmak düşüncesi hoşuma gitmiyordu sanırım.
İlköğretim çağında iken bir yaz gecesi annem ile balkonda oturuyorduk. Ben her zaman ki gibi anne kuzusu modunda tahtıma kurulmuş annemin kucağında sessizliği dinliyor, yıldızları seyretmenin keyfini çıkarıyordum. Gökyüzünde aniden hareketlenme oldu. Bir yıldız yerinde duramayıp kaydı. Annem ile aynı anda olayı görmüştük. “Dilek tutun mu?” diye sordum. “Evet” diyerek yanıtladı. Benim dileğimi sorduğunda kardeşimin olmasını dilediğimi söylemiştim. Üzerinden birkaç sene geçti. Ben 6. sınıfa ya da o zaman hazırlık sınıfına başlamıştım. Anadolu Lisesine yazılmıştım ve ilde okumalıydım. Tatillerde ailemin yanına gidip geliyordum.
Bir hafta sonu eve geldiğimde annem ve babam beni karşılarına aldılar ve kardeşimin olacağını anlattılar. Dileğim gerçek olmuştu. O anı hatırlıyorum, sırtımdan ter boşanmıştı, dona kalmıştım. Nasıl tepki vermem gerektiğini bilmiyordum. Seviniyordum fakat şaşkındım.
Kardeşimin doğum günü geldiğinde panik içindeydim. Akşamdı ve annemin hastaneye yetiştirilmesi gerekiyordu. Evde doğum yapacak diye korkudan içeride volta atmaya başlamıştım. Neyse ki doğumevine zamanında gitmişlerdi. Sabaha karşı babam başıma geldi. Bana sarılıp ağlayarak kız kardeşimin olduğu haberini verdi. Mutluydum. Sağlıklı olarak dünyaya gelmişti. Yağmurlu bir gündü bereketi ile geldi demiştik. Ziyarete gittik hemşireler adını sordular. Adı hazırdı. Ben bulmuştum ve onu koyacaklardı. Aramızdaki yaş farkından dolayı yıllarca ona ikinci annelik yapma sorumluluğunu taşıdım. Arada çok yaş farkı olan kardeşlerde, büyük kardeşte görülen bir içgüdüyü hissettim.
Şimdi kocaman bir genç kız ve benim en iyi arkadaşım oldu. Diğer yandan gözümde büyüyemediği için benden hala şikayetçidir. Olsun onun doğmasını hepimiz gönülden istemiştik ve doğdu, iyi ki de doğdu. Onu çok seviyoruz.
Bu kız kardeşimin hikayesidir.
Geçen gün sinemaya gittim. Filmin adı “Kız Kardeşimin Hikayesi” ve konusu da kan kanseri olan çocuklarına donör olması için doğurulan kız kardeşin, ailesine dava açarak hasta kardeşini acı çekmekten kurtarması olarak özetlenebilir.
Eğer dram seviyorsanız filmi izlerken yanınıza bir paket mendil almayı unutmayın bol bol ağlayabilirsiniz. Ben çok beğendim.
“Her ne sebeple olursa olsun, kardeş(in)lerin varlığı insanın hayatta sahip olabileceği en kıymetli hazinedir” düşüncesindeyim.
Kardeşim iyi ki doğdun, iyi ki varsın.