Bir laf, bir kıvılcım gibi yetti.
Yola saçılan benzinin tutuşması gibi her tarafı toplumsal alev sardı.
Önce Iğdır, sonra Şanlıurfa.
Sırasıyla; Hatay, Osmaniye, Gaziantep, Adana, Kayseri derken…
Karadeniz’e kadar uzandı. Trabzon ve Samsun’u sarstı.
“Anneler günü nedeniyle para dağıtılıyor”
T.C kimlik numarası 4 ile bitene 400, 6 ile bitene 600 TL.
Nişanlısı, evlisi, bekârı, dulu sokaklara döküldü.
Ziraat Bankası şubeleri önünde kuyruk, büyük kalabalık oluştu.
* * *
Olacağı da buydu.
Nohut, bulgurla başlayıp, beyaz eşya ile devam eden;
Yetmedi, nakdi yardımlara dönüşen furya, şimdi dedikodularla ülkeyi karıştırdı.
Kadınlarımıza laf anlatılamayınca, banka ve nüfus müdürlükleri kapıya yazı astı:
“Herhangi bir ödememiz yoktur”
* * *
Kim dinler?
Biri çıktı; ‘saklıyorlar, yakınlarına veriyorlar’ yalanını üretti.
Bu kez oturma eylemleri başladı.
Telefonlar şehirden ilçelere, kasabadan köylere ulaştı.
Herkes anneler günü armağanı sözde paranın peşine düştü.
Bekleyiş sürüyor, pazar gününe kadar neler yaşarız meçhul.
* * *
Yoksulluk, parasızlık, işsizlik ve çaresizliğin yarattığı tablo.
Belki bir muzip
Belki bir meczup
Belki de gerçek bir kışkırtıcı…
Her kim ise başarılı oldu.
Beklentisizlik çölünde, umut vahası yarattı.
Milleti, devletle karşı karşıya getirdi.
Devlet, ‘yok böyle bir şey’ dedikçe, insanımızın öfkesini artırdı.
Kimse de sormadı; “neden 4 ile 6” diye…
* * *
İnşallah kavgasız, kazasız, belasız geçer, biter.
Olay kapanmazsa fena.
Önümüzdeki ay ‘babalar günü ‘ var.
Yine biri çıkar;
‘Sürücü belge numarası 3 ile 5 bitene araba verilecek” derse ne yaparız?
Al sana bir cümbüş daha…