Küresel Krizde Galipler ve Malupler

Fırat AYHAN

EKO-POLİTİK

Globalleşme sözcüğünün babası olan Marshall Mcluhan, yazdığı kitabında iletişimin gelişmesiyle dünyanın global bir köye dönüştüğünü belirtmişti.Küreselleşme; Devlet içi ve dışı tüm etmenleri kapsayan sosyal yaşamların zaman ve sınır kavramlarını aşan bir şekilde karşılıklı bağımlı hale gelmeleriyle dünyanın tek ve bütün bir yaşam haline dönüşmesi olarak tanımlanıyor. Küreselleşmeyi siyasi, ekonomik ve kültürel hayatımızda önemli ölçüde hissediyoruz. 1990’lı yıllardan itibaren belirgin bir şekilde hissettiğimiz değişim günümüze kadar devam etti. Son yirmi yılına damgasını vuran küreselleşme çabaları büyük bir küresel krizle karşılaşmıştır. Kapitalizmin son aşaması sayılan küreselleşme bazılarına göre refaha giden yol, bazılarına göre de yoksullaşmaya, milli değerleri yok etmeye, güçlülerin güçsüzleri eritmeye götürmektedir.

Küreselleşmenin avantajından yararlanan Çin ve Hindistan gibi birkaç ülke dışında, Batılı, zengin, kapitalist ülkelerin lehine işleyen küreselleşme, yoksullar, ezilenler, sömürülenler için katlanılması zor külfetler getirmiştir. Devleti küçültmeyi özgürlük ve yeni açılımların başlangıcı olarak gören iktidarlar küresel kriz karşısında bu politikayı tekrar tekrar gözden geçirecek midir?

Küresel Krizin ABD’nin dünyadaki etkinliğini kaybettirmeye başlayacağı ABD’nin Ulusal İstihbarat raporlarında işlenmeye başlanılmıştır. Rapora göre “önümüzdeki 20 yılda, Amerika Birleşik Devletleri’nin ekonomik, siyasi ve askeri gücü ve nüfuzu eriyecek. Küresel Eğilimler 2025 adlı rapor, Ulusal İstihbarat Konseyi tarafından 4 yılda bir, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı’na sunulmak üzere hazırlanıyor.
Amaç yönetimi yaklaşmakta olan tehlikeler ya da fırsatlardan haberdar etmek. Rapora göre şu anda yaşanan mali kriz, küresel ekonominin dengelerinde ciddi bir değişiklik yaratacak. Doların hâkimiyeti sona ererken, refah Batı’dan Doğu’ya kayacak.

Sovyet rejiminin çökmesiyle tek başına kalan ABD’nin liberal kapitalist uygulaması zorunlu olarak dünya ülkelerince kabullenmek zorunda kalınılmıştı. Yirmi yıldır serbest piyasa ve küreselleşme söylemleri altında Amerikan dayatması tek yol olarak piyasaya hâkim olurken, Amerika’nın sahip olduğu konumu kötüye kullandı kaygısı ortaya çıktı. Şirketler topluluğu olarak görünen ABD sisteminde başlayan kriz, şirketleri mali krize düşürünce bütün dünyada sorgulamaya maruz kaldı.Sovyetlerdeki rejim çöküşü karşısında İdeolojilerin Çöküşü açıklamaları yapılırken, kapitalizmde çöküşün gelip gelmeyeceği tartışmalara açıldı. Amerika’da başlayan ve dalga dalga büyüyen krize çok çeşitli yorumlar yapıldı. Marks’ı haklı çıkarma gayretleri ortaya çıkarken, Küreselleşmenin sonu göründü mü soruları sorulmaya başlandı.ABD’de özel güvenlik birimlerine olası isyanlarda müdahale hakkı tanıyan bir yasa çıktı. Marks bunları analizlerinde işlemişti. ‘Artı değeri yaratan canlı emek azaldıkça bu değerden pay alan sektörler tıkanacaktır. Marks bu günü anlatmıştır ve haklı çıkmıştır. Lenin ise değerlendirmesinde finansal kapitali, kupon keserek yani faizle yaşayarak parazit bir katman oluşturan ekonomik öğe olarak değerlendirmişti.

ABD’de hazinenin finansa yaptığı destek sosyalizm değil elbette buna ancak sermayenin kurtarılması denir. Krizden çıkmak için açıklanan paketi yoksulluk, eğitim ve açlık sorunuyla aynı kategoriye alındı. Nitekim açıklanan ekonomik paketten kimin yararlanacağı konusunda tartışmalar ortaya çıktı. Bazı kesimler açıklanan mali destekten konut kredilerini ödemekte zorlanan halkın yararlandırılması gerektiğini savunurken bazıları da bunun direkt finans sektörüne aktarılması gerektiğini savunuyor.

Ekonomik krizi lehine çevirmek isteyen Rusya finans sektörünün oldukça yüksek borçları mevcuttur. Doğalgaz ve petrol kozlarını kullanmak isteyen Rusya’ya göre ABD’nin bölgedeki etkinliği azalacak. Almanya ile doğalgaz anlaşmaları yapılmasıyla AB ülkeleriyle olan ilişkilerinde güçlü silahını kullanma gayretine girmektedir. Doğalgaz için Okyanus altından boru döşeme çalışmaları devam ederken, Rusya’nın krizden avantajlı çıkma çabaları başarılı olacak mı? Bu krizin galibi olarak Rusya ön plana çıkabilecek mi?
Yeni araştırmalar ve öngörüler ileriki yıllarda yıldızı parlayan ülkeler olarak arasında İranı da göstermektedir. Çin ve Hindistan Asya’da Japonyanın önüne geçerek Dünya’daki konumunu daha da ileri götüreceği tahminleri yapılmaktadır. Bu tahminlerde Türkiye’nin adıda ön planda bulunuyor. Önümüzdeki 25 yıl içinde Türkiye’nin aşması gereken engelleri aşarak yıldızı parlayan ülkeler arasına girip girmeyeceğini tahmin etmek iyimser bir tablo olarak görünürken, reel ekonominin rahatlaması için açıklanacak ekonomik paket merakla beklenmektedir.
Açıklanacak kriz paketinin günü kurtarmaya yönelik olmaması gerekmektedir.
İşsizlik krizinin atlatılmasında ekonomik paketlerin yeterli olması için istihdam arttırımlarına yönleik tedbirler gerekmektedir.

print

Bir cevap yazın