Küresel yaşam bozukluğu mu?…Duvara tosladık işte. Onlara göre; İnsanların yaşaması, ölümsüz olması gerekirken neden öldürülüyorlar. Hani sonsuza kadar herkes yaşayacaktı?
Ben vazgeçtim! Gen haritamı çıkarmayın. Kimse bir insan eliyle ölmesin.
Eceliyle ölsün. Doğum kadar gerçek olan ölümü kabul ediyorum ben…
Ecelimle ölmek istiyorum hem ben hem de tüm insanlar
Ya vahşetler ve öldürülenler?
Yakınımızda öldürülenlere baktık ve halen bakıyoruz film seyreder gibi şimdi harekete geçtik kalan sağlara sahip çıkmak için.
Orada ölenleri gördüğümüz halde pankart açmadık şimdi üst geçitlere, duvarlara boy boy yardım ilanları asılı.
Tabii ki yapılacak ama geç kalınmadı mı?
Mutlu olamıyorum ben bugünlerde… Kafam çok karışık, anlamıyorum biri bana anlatsın yanlışım varsa düzeltin çok safım da…
Dünyanın bu durumundan dolayı şu Gen haritasını çıkaran bilim adamları mı harekete geçecek kim geçecekse geçsin artık huzur istiyorum.
Şimdi seçimlerde boy gösterenler hiç değilse doğru mesajını versin… Bir aydın ve yetkili olarak… Eğer öyleyseler…
Dünyanın bu kötü durumundan, insanların sorunlarından, işsizlikten fakir çoğunluk adına yöneticilere mi, zenginlere mi kime çekilecekse mesaj ya da haber ne verilecekse versinler.
“Siz,” desinler; “Siz doya doya yaşar ve hayattan sevk alırken biz yaşadığımızı yeryüzündeki çile çizgilerini görerek yaşlanıyoruz”… Ya da ” Siz Gen şifresinin peşinde koşup refah yaşamayı sağlarken biz, ölümü düşünerek yaşadığımız ve insan kardeşlerimizin yaşadıklarıyla yaşanan acılara katlanıyoruz… “Deseler… Ya da biz mi diyeceğiz yol gösterilsin…
Azınlıkta gibi görünen tuzu kuruların ya da sözü geçenlerin insani yanına ve duyarlılığına bir parça dokunmuş olur muyuz acaba?!
***
Ben de yaşadığım evde mutsuzum şu sıralarda da…
Yok, daha ötesi ben kendi kokmaya başlayan mahalleme ve mahallemin yöneticilerine mesajımı vermem gerek önce. Oturduğum kendi evimde ve apartmanımda asayişi sağlayamayan yetkililere söylemem gerek.
Artık huzurumuzun kalmadığı, can ve namus güvenliğinin sağlanamadığı evimi terk etmeyi düşünürken taa uzaklardakine laf söylemekte neyin nesi? Hata bende… Benim huzurumdan onlara ne?
Terk et gitsin rahat edemiyor ve huzursuzsan…
Eskiler ne demiş rahat edemedin yeri değiştir. “Tebdili mekânda fayda vardır” diyorlar… Ama şu zamanda nasıl terk edersin ki, kendi evini?