Madımak – Terör?

Bir fikri hiç beğenmeyebilir hatta tamamen karşı durabilir ve hatta hatta hayatınızın hiçbir aşamasında bulunmasını istemediğiniz gibi, anne – babanızın, kardeşlerinizin, eşinizin çocuklarınızın yani kısaca elinizin değdiği herhangi birinin bu fikir ile ilgili  – bırakın benimsemesini, ilgi duymasını – sırf meraktan o fikirle ilgili soru sormasını bile istemiyor olabilirsiniz. Durum ne kadar tahammülsüz olursa olsun, hiçbirşey karşınızdakine – kim olursa olsun – şiddet uygulamanızı gerektirmez.

 

Bizimki gibi, inancını destekleyeceği, ona geniş bakış  açısı kazandıracağı bir eğitim alt yapısı olmayan hatta bu konuda “güdük” denilebilecek toplumlar, sadece kendilerine “doğru” diye öğretilen bir “güdüleme” nin içine girerler. Bir güdülemenin içine girdiklerini fark etmeyen, Yaratan ve İslamiyet için “herşeyi” yapmaya hazır “ Mümin” ler, Yaratan aşkı için can almayı hak saymaktadır. Akıllarına insan hayatının ne kadar kutsal olduğu hiç gelmez. Oysa Yaratan’a inanmayan veya bocalama yaşayan herhangi biri ile tartışırken ilk başvurdukları referansdır, Yaratan’ın yarattıkları, ve tabiki en mükemmelli “ insan”!

Doğada ve insan vücudunda ne mükemmel bir uyum ve denge olduğunu anlata anlata bitiremezler ama birileri onlara “bunlar bizden değil” dediğinde ipler kopar, İslamiyet’in tüm sevgi, coşku ve hoşgörüsü bu yaratıkların gözünde kine, hınca, öfkeye ve saldırganlığa dönüşür. Öylesine bir hal alırlar ki, doğadaki hiçbir canlı onları görüp de korkmamazlık edemez. Gözleri döner, ağızlarından salyalar saçarlar ve başka hiçbir yerde örneğini göremeyeceğiniz bir yok etme çabası ortaya çıkar.

 Aslında hepimiz biliriz ki bu yaratıklar zavallıdır. Birileri  onlara “din” adına “Allah” adına öfke sunmuş, onlar da kutsal su niyetine huşu içinde tüketmiş ve dönüşmüşlerdir. Soru soracak, akıl yürütecek, yorum yapacak ne bir bilgi birikimi, ne de bilgisi olsa bile, bu bilgiyi hayatın çarkları içinde deneyime dönüştürüp ruhunu olgunlaştıracak bilinci almamış ya da aldırılmamıştır.

 Ülkemizin son 60 yılda getirildiği nokta ne yazıkki budur. Ama bu kitleyi örgütleyen ve yöneten arkadaşlar bir noktayı ıskalamaktadırlar:

 Dünya eğitim çarkının tam tersine döndüğü, insan bilincinin ve hayatının herşeyin üstünde tutulduğu bu dönemde – ne olursa olsun – olanların zararı İslamiyet’in kendisine olmuştur ve olagelmektedir.

 Dünyanın birçok Müslüman olmayan ülkesinde – tam tersi olmasına karşın – Müslümanlar, İsrail’li yahudilerden daha “barbar” , “gaddar” ve şiddte düşkün bir görüntü çizmektedir.

 Dünya yüzünde hiçbir oluşum İsrail istihbaratı ve ordusu kadar acımasız olmadı –hatta naziler bile – . Buna karşın dünyanın büyük çoğunluğu her müslüman’ı potansiyel terörist olarak görüyor. 1500 yıllık inanç sisteminin gelmiş olması gereken yer burasımıydı?

 “madımak” lar olmasın.

 

Kalın Sağlıcakla

print

Bir cevap yazın