Dün Yazar olma bilincinden bahsetmiştim. Kolay olduğu için. Yani okur-yazarlık bilincinde yazarlık bilinci için ortaya konulacak özgün ifade için çok ta fazla uğraş vermenin gereği olmadığını düşündüm. Çünkü yazar olmak için, iyi bir yazar olmak için güzel yazı yazmak için neler gerektiği konusunda dünya yazını/literatürü fazlaca kabarıktır. İşte ben de o kabarık yazılara yenisini eklememek için Amerikayı yeniden keşfetmek istemedim, kendimce öne çıkardığım konuları dile getirdim.
Şimdi konuya girecek olursak: (Buradan sonraki kısımları yazarken edilgen çatı ve birinci çoğul şahız ekini kullanacağım. Zira, “okur olma bilinci” ni mümkün olduğunca nesnel/objektif ölçülerde irdeleyeceğim.
Bilindiği gibi “medya okuryazarlığı” kavramı Türk eğitim sistemine örgün eğitim dersi olarak yerleşmiştir. Ne var ki, “medya okuryazarlığı” kavramı üzerine çok ta fazla kafa yoran olmamıştır. Medya yazarlığı terkibi bir tarafa bırakılırsa, “medya okurluğu” konusunda ciddi anlamda tespit ve teşhiste bulunmak gerek ve bu teşhise göre çözümler üretmek gerek.
“Okur” olmak başlı her hangi bir alfabeyi herhangi bir dil kalıbında algılamak demek değildir. Okuma bir dilin zihnen semantik/görsel olarak algılanmasıdır. Algılanan görsel karakterlerin beyin tarafından yorumlanabilmesine de “anlama” deriz. Anlanılan mesaj/ileti veya bilgilerin başka bir kişilere anlatılmasına da “konuşma” denir. Bu nedenledir ki, bir dilin konuşulmasının derecesini ölçmek için, “okuma” “anlama” ve “konuşma” kategorilerini ayrı ayrı tanımlamak gerekmektedir.
Burada konu gereği, anlama ve konuşuma olgularını da bir kenara bırakıp bizzat alfabede bulunan karakterlerin algılanması ve bu algıya göre karşılık verilmesini özellikle irdelemek gerek. Okumak için bir takım ön şartlar bulunmaktadır.
Bunları şöyle sıralayabiliriz. Her hangi bir dil olgusu üzerine dizilmiş alfabe kullanılarak oluşturulmuş bir metin, bu metni okuyacak insan veya makine gereklidir. Okumanın sağlıklı olabilmesi için alfabenin düzgün yazılması gerektiği gibi dilin de iyi kullanılması gerekir.
Gerçek bir okur olmak için yukarıda belirtilen ön koşulların varlığı durumunda şunların yapılması gerekmektedir.
İyi bir okur iyi bir yorumcudur.
İyi bir okur, tepki verir.
İyi bir okur, neyi okuyacağı konusunda seçicidir.
İyi bir okur, okuyacağı metinlerde öncelik vermesini bilir.
İyi bir okur, tek bir kaynaktan aldığı bilgiyle yetinmez, hele ki sadece o bilgiye güvenip önemli kararlar vermez.
İyi bir okur, önüne gelen metinleri seçmekte ve öncelik vermekte pragmatist/faydacı davranması gerektiğini bilir. Bu faydacılığın yadsınacak bir durum olmadığını bilir.
Medya okur yazarlığı bir prestijdir. Okur olmak öylesine gördüğünü okumak olmadığı için amaca göre okumak, sonucu göre okumak kişi için göz ardı edilmemesi gereken gerçeklerdir.