Mercan Dede Show: Kasımpaşa ve Şişhane ÖrneğiGeçenlerde İstanbul’da bir programda Mercan Dede gösterisini izledim.
Kasımpaşa ve Şişhaneye uzun zamandır gitmemiştim. Özlemişim doğrusu. Mercan Dede şovundaki bütün ritüeller, senaryo, koreografi tam anlamıyla Kasımpaşa’dan ve Şişhane kaldırımlarından izler taşıyordu.
Aman Yarabbim. Mercan Dede Gösterisi sözde tasavvufun özelde Mevlananın ritüellerinden ilham almış, bu ritüelleri kapitalist ve pop mantığıyla oryantalist gösteriye dönüştürmüş bir harmoni. Ama tam bir garabet bence.
Gösteride en başarılı öge hiç şüphesiz ki nefes kesen sema ayiniyle ve fetişist gösterisiyle baş roldeki hatun kişi idi. Dans veya gösteri Yüce Mevlana’nın tasavvuf mütevazılığıyla başlarken arka planda tasavvuf musıkısinin dinlendirici sesisiyle devam etmekte iken hatun kişi yavaş yavaş yerinden kalkarken tasavvuf müziğinin içine alaturka parçalar girmeye başlıyor. O ahenkli semaya kalkış hareketi, köçek havasıyla oryantal dans müziği kırıntılarıyla süslenmiş. Ben içimdeki ulvi duygularla mı hareket etsem, şakira veya nezin kıvırtması gibi mi kıvırtsam ruhum müziğin altında ikibüklüm bir kat ızdırap çekti.
Ama her halükarda yerimde oturmayı başardım. Gösteriyi yapan hatun kişinin semanın cezbesinin zirve noktasında vücudunun bütün güzelliklerini sergiledikçe tasavvufun okunan canını inlerken gördüm. Ve yazık dedim tasavvuf duygularımıza. Ne çabuk ta kapitalist amaçlı bir gösterinin kurbanı oluvermiş.
Neyse umarım bütün ekip, bu eleştirilerimizi çala kalem yazılmış irdelemeler paketi olarak görüp kayıtsız kalmazlar. Kalmazlar ki aynaya bol bol bakıp yaptıklarının bilimsel, kültürel, tarihi ve etik altyapısını iyice sentezleyip sonra bu ögeleri kapitalist duygularına alet ederler. Bari yaptıkları makul ölçülerde olsaydı. Hiç olmazsa ya dinsel ya da popüler mantıkla izler ve mutlu olmanın yolunu bir şekilde bulmaya çalışırdım.