Mersin-Antalya Karayolunun Yapısal İhmalinin İzahsızlığı

Mersin-Antalya Karayolu’nun İzah Edilemeyen Yapısı

Dr. Ahmet FİDAN

Otobüs ve otomobil yolculuklarımda her zaman çevreyi izlerken, çoğu insan gibi, bir yandan da teknik anlamda karayolu altyapısını incelerim. En son kullandığım karayolu da, 5. ve 13. bölge müdürlükleri kapsamında kalan Antalya-Mersin karayoludur.

5. ve 13. bölge müdürlüğü kapsamında bulunan 400-13, 400-14, ve en fazla da 400-15 ve 400-17. bölümlerinde karayolu akıldan, izandan, estetikten, bilimden, mantıktan, teknikten uzak bölümlerdir. Şu an, Mersin Antalya yolculuk süresi, 8 saatte tamamlanmaktadır. Karayoları Genel Müdürlüğü yetkilileri (5. Bölge Müdürü Mahmut Çelikcan) bu yolun en kısa zamanda 4 saate ineceğini söylemektedirler.

Bu konuyu bu günkü zamanla izah etmek mümkün değildir. En başta dile getirilecek çok daha önemli konular bulunmaktadır.

1. Bu Güne Kadar Hangi Akla Hizmet Beklendi?

Bu bölge en başta Türkiye’nin dışa açılan penceresidir. Son yetmiş yıldır söz konusu yolu hiç mi bir milletvekili kullanmadı. Turizm ve sanayi bölgelerinin bulunduğu şehirlerde hiç mi bir üst düzey devlet yöneticisi görev yapmadı bu yolu kullanmadı.

ULUSLAR ARASI BİR YOL OLAN BU YOLDA AYNI ANDA İKİ ARACIN BİLE YAN YANA GEÇEMEYECEK BÖLÜMLERİN OLMASI HANGİ MANTIK GÖREV BİLİNCİ YÖNETİM ANLAYIŞI İLE BAĞDAŞABİLİR. YARIM YÜZYILA YAKIN BU BÖLGEDE GÖREV YAPAN BÖLGE MİLLETVEKİLLERİNİN YEREL ve MERKEZİ YÖNETİM TEMSİLCİLERİNİN HİÇ Mİ VİCDANLARI SIZLAMADI?

AK Parti hükümeti,  Karadeniz sahil yolu gibi, Güney Sahil Yolu adıyla duble yol kapsamında yolu bölünmüş yol olarak tamamlamayı planlamış, kısmen de bazı yerlerde uygulamaya geçilmiştir. Ancak bu yollarda insanlar 1945 li yıllardan bu güne perişan olmuştur, hala da olmaktadır.

2. Olan – Olması Gereken:

Ne var ki, şu an projesi ve uygulaması devam eden yerlerin bazı bölümlerinde aynı mantıksızlık örnekleri devam etmektedir. Karayolunun bazı bölümleri gereksiz yere rakımı yüksek bölümlere alınmıştır.

Bu konuda politik açıdan iki mantık izlenebilir. Birinci mantık, kıyı şeridinin görünmesi, manzara ve kıyı estetiğinin izlenmesi, ikinci mantık, güvenli, hızlı ve maliyeti düşük güzergahın tercihidir. Bu iki mantık birbiriyle çatışabilir. Tercih, ihtiyaçların önemi ve yoğunluğuna göre yapılır. Ancak bu konuda tutarlı olmak her şeyden önemlidir. Zira birinci mantık izlenecekse yol güzergahı yüksek rakımlı yerlerden kurtarılmalıdır. İkinci mantık izlenecekse, sahil bandındaki uçurum kenarlarındaki tehlikeli yollar tamamıyla iptal edilmelidir. Ama her iki tercih iç içe uygulanmamalıdır.

Yol Yapım Çalışmalarının Önceliği:

Mersin–Antalya yolu bölgenin tarihi, turistik ve kültürel potansiyeli için çok önemlidir. Antalya’ya gelen turistler, yolun getirdiği olumsuzluklar nedeniyle Mersin’e geçemediği için bölgenin doğal güzelliklerini de görememektedir.

Bu konularda her şeyi devletten beklemek, devlet yöneticilerinin ihmali ve yer yer ihaneti kadar yanlıştır. Bu bölgenin en başta Ticaret Odaları ve Sanayi Odaları olmak üzere diğer sivil toplum kuruluşlarının yarım yüzyıla yakın kayıtsız kalmalarının veya bu kadar kayıtsız kalmalarının mantıksal bir açıklaması da bulunmamaktadır.

Yol yapım çalışmalarına, en başta Karayolları Genel Müdürlüğü olmak üzere, Antalya ve Mersin İl Özel Yönetimleri, Antalya ve Mersin ticaret odaları, sanayi odaları tereddütsüz olarak tam destek vermelidir.

Mersin Antalya arasındaki güzergahın tamamının 5003 sayılı Bölünmüş Yol Yasası kapsamından çıkarılmaması da ayrı bir önem taşımaktadır.

print

Bir cevap yazın