Şimdilerde, ülkeyi yönetenler bir sözcüğe çok kızıyorlar.
Hain.
Siyaset ve yönetim dünyasında, bu sözcük kendiliğinden ortaya çıkmış bir ifade değil ki…
Muhalefet cephesi, dış politika ve iç politikadaki yanlışlara dikkat çekerken, kendilerine reformcu sıfatını layık görenler, yurtseverlere paranoyak diyorlardı.
Bu mantığa göre, şimdi halkın yarısı paranoyaktır.
Sonraları, yurtseverlerin söylemleri hayat tarafından kanıtlandı. Bu durum da, paranoyak diyenlerin gerçek amaçları, tartışma götürmeyecek kadar açığa çıktı.
Ne Kürt Açılımının, ne Ermeni Açılımının ve diğerlerinin, reformcuların kendi talepleri olmadığı, reform denilen ucubelerin aslında Amerikan talimatları olduğu ayan beyan ortaya serildi.
Eleştiriler, uyarılar, muhalefet etmeler, v.s kar etmeyince, hain sözcüğü kendiliğinden ortaya çıkmış oldu.
Ortadaki gerçek, Türkiye’nin bölünmesi olduğundan, artık fikri bir beyanatında fazla önemi kalmadı. Çünkü ikna süreci çoktan bitmişti.
Bu şamadan sonra, şöyle düşünmek gerekir.
Bizler oy sandığına gidip oy verirken, bizden oy isteyenler; bize demediler ki, Kürt Açılımı yapacağız diye.
Seçim sathı mahallinde, yani iktidarların meşruiyet kazanma noktasında, hiç kimse Türk halkına Kürt Açılımı, Ermeni Açılımı ya da Kıbrıs’tan çekileceğiz demedi ki…
Şimdi bunları yapmaya çalışan siyasi iktidar, meşruiyetini yitirmiş sayılmaz mı?
Zaten öyledir.
Halkın var olma, yok olma kararını seçimle ile iktidara gelenler, seçimden meşruiyet kazananlar bile yapamazlar.
Bunu bilen Erdoğan, zaman zaman “biz bütünü temsil etmiyoruz” diyor.
Kaldı ki kendi tabanının da Ermeni Açılımı ve Kürt Açılımına evet dediğini sanmıyorum.
Amerika ile işbirliği yapan, holding medyası, işbirlikçi, gerici tarikat önderleri ve Kürtçülerin(dikkat Kürtler değil) dışında, hiç kimse bu açılımları onaylamıyor.
Bir başka ifade ile söylersek, siyasi iktidar artık gayri meşrudur. Türkiye’nin başına Türkiye’yi bölmeye gelmişlere ise, meşru olmaları imkânsızdır.
Yabancı parası ile yayın yapan medyanın, bölünmeden yana olanları çokmuş gibi göstermeleri onlara meşruiyet kazandırmaz.
Terör’ün söylemlerinin, medyada kolayca söyleniyor olması, Türk halkının o söylemleri kabul ettiği anlamına gelmez.
Amerika’nın desteğini kazanmış olmaları meşruiyet gerekçesi olamaz.
Amerika’yı arkalarına alarak elde ettikleri kuvvet meşruiyet için bir işe yaramaz.
Siyasi iktidar Türkiye’yi yıkmadan, bu iktidarı yıkmak meşruiyetin ta kendisidir.