Münevver Karabulut cinayetinden toplumca çıkarmamız gereken çok önemli dersler vardır. Devlet ve kurumlar yönüyle, aileler yönüyle, erkekler ve bayanlar yönüyle bu olaydan şu dersler çıkıyor benim penceremden.
Öncelikle katil-maktul ilişkisi tam bir muammadır. Basit bir kıskançlık krizi ile işlenmiş bir cinayet değildir. Katil yakalanmış ve suçunu itiraf etmiştir. Zaten tüm ipuçları onu gösteriyordu. TV haberlerinde hala ondan ZANLI diye bahsedilmesi de ayrı bir ahmaklık ve şaşkınlıktır. Mahkeme sürecinin uzun süreceğini hiç sanmıyorum. Ama uzun sürerse de bu adli sistemimizin ne kadarlaçkalaştığını ispat etmiş olur zaten. Bu dava tek celselik bir davadır.Eğer bu davayı da birkaç yıl süründürürlerse yuh derim. Adli sistemin zaten çok acil şekilde tadilat görmesi gerekiyor zaten.
Olayın birde adli tıp yönü vardır ki orası da tam kepazeliktir. Adli tıp zaten Hüseyin Üzmez olayından sabıkalı bir kurumdur ve halkta güven diye bir şey bırakmamıştır.
Bu olay kesinlikle bir kıskançlık olayı sonucu değil tam tersine maktulü birden fazla erkeğin kullanma isteği ve maktulün bunu kabul etmemesi sonucu çıkan gerginlik ve bu cinayetin ailedeki o iki kişinin planlı şekilde işlemeleri olmuş olabilir. Ben baba dan veya abisinden çok şüpheliyim. Aile de bir sır var gerçekten ve bu bir cinsel sapkınlığın örtülmesi olayı olabilir.
Olayın aileler boyutu da rezalettir. Aileler dahi bu cinayetin neden işlendiğini bilmiyorlar veya katilin ailesi bilerek bazı gerçekleri örtüyor. Katilin ailesinde katile yardım eden, cinayette ortak olan kimlerdir bu mutlaka açığa çıkmalıdır. Parası olanın rüşvetle istediği kadar adalet satın alabilir zannı artık yıkılmalıdır. Katiller ünlü de olsalar, zenginde olsalar kodese tıkılmalıdır. Bu demokrasini ilk şartıdır. Suçlular cezasını bulmadıkça devlet devletlikten çıkar ve yıkılır zaten.
Maktul Münevver’in çevresindeki samimi kız arkadaşları bir çok şey biliyorlardır. Münevverin mutlaka bir iki sırdaş arkadaşı vardır. Gerçekler mutlaka aydınlatılmalıdır.
Katil ve maktulün bilgisayarları çok iyi incelenmelidir. Gençlerin tüm sırlarını aileleriyle paylaşabilmelerinin veya bir günlük tutmanın ne kadar akıllıca olduğu da meydandadır. Yarın başımıza ne gelecek bilmiyoruz hiç birimiz. İlişkilermizi özenle yürüttmek ve arkamızda izler bırakmak çok iyi demek ki. Keşke maktulun bir günlüğü bulunmuş olsaydı.
Ayrıca başarılı emniyet müdürünü de bu olaydan ötürü kutluyorum.
18 Eylül 2009 Cuma