Bugünkü yazımı dünkünü okumadan okumamanızı öneririm.
Bilgisayar ve işlemci sektöründeki yarışta temel önem taşıyan nano teknoloji, artık hayatımızın her noktasında kendini göstermektedir. Mekanik, Tarım, biyoloji, elektronik, tıp ve kimya alanlarında uygulanan yeni yöntemlerde de, nano teknolojik ürünlerden yararlanılmaktadır. Bu teknolojiyle geliştirilen yeni ürün, hizmet ve yöntemler, günlük hayatımıza girmiştir. Daha düne kadar “kurgu” olarak bakılan bilimin bu boyutu artık ay gibi “gerçek” olarak karşımızdadır.
Ne garip ki, biz bu konuşmaları uluslararası programlarda dile getirirken, bilim adamı kisvesi altından bazı insanlar, bizleri hayalcilikle ve hatta şizofreniklikle suçlamışlardır. Organik hücre ile, nano işlemcilerin birbiriyle bütünleşmesi olarak nitelendirebileceğimiz bu süreç, dünya hayatında inanılmaz değişiklikler oluşturacaktır.
2000 yılından itibaren nano teknoloji üzerine yapılan çalışmalar artan hızla devam ederken, ciddi firma ve bilimsel kurumların bu alana yaptığı yatırımlar milyar dolarlara ulaşmış durumdadır. Durum bu iken, nano teknolojinin getirilerinin somut uygulama alanlarına dönüşmesi ise hiç şaşırtıcı değildir.
Şimdi, bilim kurgudan gerçeğe dönüşen yeniliklerin hayatımıza neler getirdiğine göz atalım…
Gün geçtikçe evinizdeki, işyerlerinizdeki, aracınızdaki, cebinizdeki teknolojik ürünlerin gittikçe küçüldüğünü görmektesiniz. Bu ürünlerin bir gün gelip küçüle küçüle beyninizin içine gireceğini düşündünüz mü?. İşte sevgili okurlarım, nano teknolojinin gidişatı bizlere bunu yaşatacaktır. 50 yıl önceki oda büyüklüğündeki ilk bilgisayardan, Henüz üzerinden on yıl bile geçmeden kullandığımız işlemcilerle günümüzde burun kıvırdığınız (beğenmediğimiz) işlemci hız ve kapasitelerini düşünerek yazıya devam edelim.
Bir üretim teknolojisinin sınır noktasına ulaşıldığında daha başarılı yeni bir teknolojinin hazır olması gerekmektedir. Tahmin edebileceğiniz gibi her yeni teknoloji yeni bir yatırım ve öğrenme – alışma süreci gerektirmektedir. Elektronik ve mikroişlemci teknolojilerindeki ilerleme, tıp, (organik kimya, biyoloji, mikrobiyoloji) mekatronik vb. ayrıntı bilimlerle birlikte çalışmayı gerektirmektedir.
Büyük gelişim, ne çok basit bir noktadan; elektrik akımının var ve yok olmasından (0 ve 1) başlamış olan bilgisayarlarda, birçok ince ayağı bulunan devre elemanları yani yongalar kullanılmaktadır. Bu gün silikondan üretilen yongaların içine ancak mikroskopla incelenebilecek kadar küçük olan birçok transistorlar birkaç mm² ‘lik alana sığdırılmak zorundadır. Bugün bilgisayarlarımızda kullandığımız bir yonganın eski tip transistorlarla baskılı devre (PCB) üzerine dizilmek istenirse, bir ev veya bina büyüklüğünde bir PC sahibi olmamız gerekir. Tabii böyle dev bir bilgisayarın düzgün sinyal trafiğini ve yeterli elektrik akımını sağlaması gerçek bir başarı olacaktır.)))
Uyuyan transistörler.
Uyku transistörleri, beyindeki yapıya benzer şekilde, transistörlerin kullanılmadıkları süre içerisinde uyutularak güç harcama düzeyinin düşürülmesini sağlayan transistörlerdir. Bu sistemle, elektromekanik yapının ısınması önlenmiş olmaktadır.
Moore Yasası:
İntel’in Kurucusu Gordon Moore’un ortaya koyduğu bir yasadır. Her 18 ayda bir tümleşik devre üzerine yerleştirilebilecek bileşen sayısının iki katına çıkacacağını, bunun bilgisayarların işlem kapasitelerinde büyük artışlar yaratacağını, üretim maliyetlerinin ise aynı kalacağını, hatta düşme eğilimi göstereceğini öngören deneysel (ampirik) gözlemdir. Moore bunu ilk olarak 1965 yılında söylemiştir. Intel’in Moore Yasası’nı gerçekleştirmesi, endüstri lideri teknolojiden ve benzersiz üretim işleminden daha fazlasını içerir – bu gelişmelerin sonuçlarını insanlar kullanır ve hayatlarının bir kısmının bu teknoloji sayesinde iyileştiğini görürler.
Düşünsenize, hastanede, muayene odasında Internet’e giren doktorlar, kimyasal tepkimelerdeki en son güncellemeleri, alternatifleri ve anne babanızın ilaçlarının bulunup bulunamadığını doğrularlar.
Seyahatteki anne babalar, çocukları için, kullanışlı, hafif ve taşınabilir aygıtlarda oyunları ve diğer dijital eğlence içeriğini saklayabilirler ve ayrıca çocuklarının iyi olup olmadığını onları arayarak öğrenebilirler.
Yeni iş modelleri geliştiren girişimciler, yeni pazarların, şirketlerin, ürünlerin ve hizmetlerin ve istihdam olanaklarının artmasına yardımcı olurlar. 40 yıl önce tümü bilim kurgu olan bu becerileri mümkün hale getiren, Intel’in silikon, işlemci ve platform düzeyindeki gelişmeleridir.
Yarın aynı konuya devam edeceğiz.
Mutlu yarınlar dileğimle.
Not:
Bu sitede yayınlanmakta olan yazılar http://www.yazarport.com, http://www.gunesgazetesi.net http://www.bilgiagi.net http://www.bilgievreni.com, http://www.siyasalforum.net http://www.gercekgazete.web.tr ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.