Nazionistlerin Toplama Kampındaki Son Katliamları

Nazionistlerin Gaza Toplama Kampındaki Son Katliamları Üzerine

Her nezaman İsrael Filistin ve Lübnan’da yeni bir katliam gerçekleştirse, İsrail’i lanetledikten sonra eleştirilerimin bir kısmını Filistinliere yöneltiyordum. Vazgeçtim artık ondan…

Seri cinayetler işleyen sadist bir cinsi sapığın tecavüzüne uğrayan küçük bir kızın çığlıklar eşliğinde çırpınarak tırnaklarıyla ırz ve can düşmanının yüzünü kanatıp seri katili kızdırmamasını, ve onu yumuşatmak için ona şarkılar söylemesini öneriyordum ve aradabir o kızcağızı cani mütecavizin yüzünü çizdiği için eleştiriyordum. Hatta olaya tanık olan kızın küçük kardeşinin evlerinde bulabildiği kalem ve misket gibi küçük nesneleri kapıp cani mütecavize doğru atmasını, kendi canını da tehlikeye atmasını da eleştiriyordum…

Ne kadar da safmışım meğer. Gerçeklerden ne kadar uzak bir hayalperestmişim… Israil Filistin topraklarında Irgun ve Hagana terörüyle başlattığı işgalinden sonra İngiltere ve Amerika’nın Ortadoğu’daki petrol kaynaklarını kontrol etmek için 1948 yılında oluşturduğu İsrail devleti bir yüzyıl yıldır yürüttüğü terör ve Nazionist politikasıyla topraklarından sürdüğü, geride kalanları da katliamlarla sistematik bir soykırıma tabi tuttuğu, temerküz kaplarına doldurup duvarlarla ve kuduruk zestapolarla açlığa mahkum ettiği, çocuklarını ve umutlarını yok ettiği Filistinlilerle hiçbir vakit adil bir barış istemedi ve istemiyecektir. Bu son duruşumu dile getiren birkaç İngilizce makaleyi okumanızı öneririm. O makalelerde beni buna sürükleyen gerçeklere ve olaylara örnekler sundum:

  • Poor Cohen versus Bad Ahmad: The Rise of NaZionizm
  • Your Children will be Ashamed of Your Support of NaZionist Atrocities! 
  • Jews Condemn Atrocities in Gaza Concentration Camp
  • How to Fight Nazionst Propaganda! How to Fight Nazionst Propaganda!

Yukarıdaki makalelerimi şu linklerde bulabilirsiniz:

http://groups.google.com/group/19org

http://www.facebook.com/group.php?gid=57406004740

http://www.opednews.com/author/author24172.html

http://www.19.org/forum

Nazionist İsrail’in değişmeyen politikası, USA-Inc ve İngiltere’den aldığı destek ile Filistin halkını belirsiz bir politika ile bölüp yoketmek… Anlgo Saxonların kaç yüz yıl önce Kızılderililere uyguladığı ve yetmiş seksen yıl önce Hitler’in Yahudilere uyguladığı soykırımlardan tecrübe kazanmış bir politika ile…  İsrail’in görevi, Amerikan emperyalizminin Ortadoğu’daki melanetleri için sürekli bir bahane olma görevini sürdürmek…

Nihayet, ilk kez şu sonuca vardım. Nazionist İsrail devleti insanlık düşmanı bir canavardır. Yok olmadıkça o bölgeye ve dünyaya barış ve adalet gelmez. Barış ve adalet isteyenler olarak bu yönde çalışmalıyız. Kuşkusuz bu mücadelenin silah ve şiddet ile kazanılacağına inanmıyorum. Bu konuda bizden çok üstünler… Filistinlerin can havliyle gösterdikleri reaksiyonu eleştirmiyorum, ama, Nazionist canavarını yenmenin en etkili yönteminin onu besleyen Emperyalist USA-Inc’i etkilemek ve onun vahşetlerine engel olabilmek…

Amerika’yı iki-partili uyduruk bir sistemle yöneten emperyalist oligarşinin ve işbirlikçileri Nazionistlerin başarısında en önemli rolü oynayan faktörlerden biri Amerikan medyasının propaganda için çok iyi kullanılmasıdır. Amerikan halkı müthiş bir propaganda ile aldatılıyor, maalesef. Buradaki televizyon kaynaklarında İsrail yardıma muhtaç bir zavallı olarak gösteriliyor… Tanka karşı elinde taşla duran delikanlı Filistinli ise bir terörist olarak. Propagandanın hipnoz edici, gerçekleri çarpıtıcı tüm entrikalarını başarıyla kullanıyorlar… Satın alınmış Evangelist liderlerinin Pazar vaazları ve milyonlarca satan kitaplarla da Nazioyinst İsrail’e koşulsuz yardım etmenin dini bir görev olduğu öğretiliyor sürekli. Nasıl ki Emevi ve Abbasi döneminin saltanat propagandacıları mehdi ve deccal hakkında bir sürü hadisler uydururak müslümanları birbirine karşı savaştırmış çeşitli katliamlar gerçekleştirmişse aynı şekilde Anglo-Saxon emperyalizmi St. Paul’un uydurmalrı üzerinde üretilen modern uydurmaları dindarlara pazarlayarak onları birer bağnaz ve aptal Nazionist destekçileri haline dönüştürmüşlerdir.

Son günlerde Gaze temerküz kampında gerçekleştirilen katliam haberleri verilirken Amerikan televizyonlarının kameraları gerçeği tahrif etmek için hiç bir entrikayı ihmal etmiyor. Örneğin, ABC, CBS; NBC, CNN, ve FOX gibi büyük medyanın kameraları birbirleriyle anlaşmış gibi Hamas’ın attığı iddia edilen bir roketin İsrail’de bir tarlanın ortasında açtığı küçük bir deliğe odaklanıyor ve korku ve panik içindeki İsrail artistleriyle söyleşiler yayınlıyorlar… Naziyonist İsrail’in Gaza’da yürüttüğü katliam sürekli olarak “terörist Hamas”ın İsrail’e attığı “yüzlerce” roketlere karşılık olarak bir tepki olarak sunuluyor ve zavallı İsrail’in başka çaresi olmadığı yönünde çerçeveleniyor, sunuluyor… Propaganda ile sebep ve ilişkisinin ırzına geçiliyor. Geçenlerde bir okulu havadan yerle bir edip 40’tan fazla Filistinli çocuğu katletme haberi de, “Okulda saklanan terörist Hamas militanlarını vurmak için kendini savunun İsrail” ifadeleriyle sunuldu.

Hatta, Amerika’daki güçlü Nazioyonist lobisi ve onların işbirlikçisi Evangelist Hristiyanlar + Neoconlar + Silah Endüstrisi + Savaş ihalecileri + Petrol Şirketleri koalisyonunun ahlaksızca sürdürdüğü propaganda, “Meksika’dan güney Kaliforniya’ya veya Kanada’dan Vermont’a yüzlerce roket atılsa biz Amerikalıların tavrı ne olur?” sorusuyla kritik düşünme yeteneği dumura uğratılmış Amerikalıları yönlendirmeye çalışıyordu.. Sanki Mexico veya Canada gibi devletleri işgal altında yakılıp yıkılan Gaza’ya benzetme üçkağıtçılığını maalesef hipnoz olmuş vatandaşlar farketmiyor. (Maalesef tüm devletler, Türkiye de dahil buna, barış ve savaş zamanında bu tür propaganda melanetlerini kullanıp gerçekleri çarpıtabiliyor ve devlet terörünü ve katliamlarını meşru gösterebiliyor. Bu yüzden, gerçekleri çarpıtan propaganda haberlerini salak salak dinleyip kışkırtılan ve bir düğmeye basılınca ellerinde bayraklarla kan dökmek için sokağa fırlayabilen tüm milliyetçilerden nefret ederim. Amerikan milliyetçilerini gördükten sonra Türk veya Kürt milliyetçilerinin de aynı şeytani hipnozun kurbanları olduğu konusunda zerre kadar kuşkum kalmadı… Neyse bu daha detaylı bir tartışma isteyen bir konu…)

Çağımızın en büyük katliamları ve savaşları nasyonalizm ideolojisi için emperyalist devletler ve onların piyonları tarafından işlenmiştir ve bu katliamlardan para kazanan korkunç büyüklükte uluslararası silah üretme ve pazarlama şirketleri oluşmuştur. Korku üzerine geliştirilen ve korku ile haklı çıkarılan katliamlar, son yıllarda “terrörizm” propagandasıyla bitmez-tükenmez sürekli bir savaş haline dönüştürülmüştür. Terörizm diye betimlenen ve bazan abartılan tepkinin aslında en büyük terörist olan devletlerin fakir ülkelerde işlediği vahşetin, katliamların, neokolonyalizmin yan ürünü, hatta özellikle geliştirilen ürünü olduğu apaçıktır. “Terör” ile korkutulan kitleler, devletlerinin “güvenliklerini korumak için” dünyanın herhangi bir bölgesinde işleyeceği her türlü işgali ve katliamı rahatlıkla onaylayabilmektedir. Hatta, işkence gibi bir insanlık suçunu bile normal bir savunma metodu olarak kabul edebilmektedir. Amerikan halkının özellikle dindar, milliyetçi ve yaşlı kesiminin bu “terör” propagandasıyla nasil hayvanlaştırıldığına ve 1984 Yılı adlı kitabın yazarı Orvel’in kehanetlerinin gerçekleşmesine bizzat tanık oldum. Aşağıdaki ilişkiler üzerinde lütfen düşününüz. Irkçılığa, işgal ve katliamlara gösterilen tepkiyi onaylamak için listelemiyorum; aksine terör diye lanetlenen şiddetin aslında devlet ve milliyetçilik yoluyla kutsanan daha büyük bir şiddetin yan ürünü olduğunu göstermek için aşağıdaki örnekleri sıralıyorum.

İsrail’in Filistin topraklarını işgali ve katliamları—- > PLO, Hamas

İngiltere’nin İrlanda’daki işgali —- > IRA

Sri Lanka‘nın Tamil’deki ırkçı politikası —- > Tamil Gerillaları

İsrail’in Lübnan’ı işgali ve katliamları —- > Hizbullah

ABD’nin CIA yoluyla Musaddık hükümetini devirmesi —- > Mollarşi

Rusya’ın Afganistan işgali ve katliamları —- > Taliban

Rusya’nın Çeçenistan’ı işgali ve katliamları —- > Çeçen mücahitleri

Hindistan işgali altındaki Keşmir —- > Leşker

Türkiye’nin Kürtlere yönelik ırkçı zülüm politikası —- > PKK

Amerika’nın İsrail’e desteği ve Suudi’ye askeri üs açması —- > El-Kaide

Devam Edecek…

print

Bir cevap yazın