Nüfus Kayıt Sistemi ve Elektronik Oy

firat-ayhan-bilgiaginet.JPG

 

 

Fırat AYHAN

EKO-POLİTİK

Genel seçimler sonrası bir yıl içinde seçmen sayısındaki 6 milyonluk artış, sahte beyanda bulunanların varlığı iddialarını gündeme getirmiştir. Muhalefet partili İzmir milletvekili Ahmet Ersin’in TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’nin yerel seçimler öncesinde suiistimale ve oy kaydırmaya açık olduğunu savunarak, ‘Bu yöntemle bir kişinin birkaç ilçeye kayıt yaptırması mümkündür. Dolayısıyla seçimlerde mükerrer oylar söz konusu olabilecek ve şaibeler gündeme gelebilecektir’ dedi.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi: Kişilerin yerleşim yerlerine göre nüfus bilgilerinin güncel olarak tutulduğu, nüfus hareketlerinin her an izlenebildiği, MERNİS kayıtlarındaki TC Kimlik Numarasına göre kişiler ile ikamet adreslerinin eşleştirildiği bir kayıt sistemidir.
Esasında bu sistem bir nüfus sayımı değil, devamlı yapılacak güncellemeler ile yaşatılan modern bir veritabanıdır.

Daha önce sokağa çıkma yasağı ile uygulanan nüfus sayımları artık yapılmamaktadır. Eski yöntemdeki kayıt sistemi ile yeni kayıt sistemi karşılaştırıldığında; eski sistemde nüfus sayımı ve seçmen listelerinin yeni sistemdekinden daha da iyi olmadığı görülecektir. Yeni sistemde TC Kimlik Numaralarına göre kayıt yapılacağından mükerrer kayıt ya da kayıt olmama gibi risklerin olmadığı bilinmektedir. Bu durumda seçmen listeleri ve oy kullananlar elektronik ortamda takip edilebilinecektir.

Mernis kayıtlarında kişilerin adres ve kimlik bilgileri:

Nüfus Müdürlükleri, Muhtarlıklar, Yerleşim yeri ile ilgili hizmet alan kamu kuruluşları
tarafından, doğum, ölüm, evlenme, boşanma, yerleşim yeri değişiklikleri gibi değişiklikler sisteme girilerek güncel tutulmasını öngörüyor.

Muhtarlıklara Verilen görevler:

Muhtarlar nüfus müdürlüklerince kendilerine iletilen yerleşim yeri adresi değişikliği bildirim listelerini incelemek, mahallindeki yerleşim yeri adresi değişiklileri ile karşılaştırmak ve varsa bildirilmemiş olan değişiklikleri her ayın son haftası içinde bağlı bulunan ilçenin nüfus müdürlüğüne bildirmekle yükümlüdür.
Gerçeğe aykırı yerleşim yeri ve cüzdan talep belgesi veren köy ve mahalle muhtarları ile herhangi bir işlem sebebiyle nüfus müdürlüğüne gerçek dışı beyanda bulunanlar ve bunlara tanıklık edenler hakkında 6 aydan 4 yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir.

Yeni uygulanan bu sistemde, sahte seçmenlerin bulunmasının ilk etapta tespit edilmesi mümkün olmayabilir. Kurumlar arasında gerekli koordinasyonların sağlıklı şekilde işlemeye başlaması, eksikliklerin giderilmesi halinde aksaklıklar önlenebilecektir.

Bu bilgiler ışığında kimlikleri kayıt altına alınan vatandaşların, halkoyuna sunulan konularda oy kullanımlarında, genel ve yerel seçimlerde oy kullanmaları hallerinde bu işlevleri kolaylaştıracak teknoloji yönetmelerinin araştırılması, geliştirilmesi uygulama alanı yaratılması mümkündür.
Günümüzde birçok işlem internet üzerinden gerçekleşmektedir. Üniversitelere bağlı Bilişim Teknolojileri Hukuku Uygulama ve araştırma merkezleri bulunmaktadır. Bilişim teknolojisi son derece önemli köklü değişiklikler ve yenilikler getiren uygulamalarda büyük rol üstlenebilecektir. Çağımıza damgasını vuran bilgi toplumu, bilgi ekonomisi, mobil ticaret elektronik dönüşüm, e-devlet gibi kavramların ülkemizdeki uygulamalarının geliştirilmesinde ve yaygınlaştırılmasında bilişim teknolojisinin önemli rol üstlenebileceği gerçektir.
Bankacılık hizmetlerinden kamu alanındaki faaliyetlere, yazışmalardan günlük ihtiyaçların karşılanmasına kadar daha çok sayıda faaliyetin internet vasıtasıyla gerçekleştirildiği bir ortamda hukuksal açıdan birçok sorunun var olacağı da muhakkaktır. Toplumsal, siyasi ve ekonomik alanda olduğu gibi internet ortamında da bir takım yapısal gerekliliklerin mevcudiyeti kaçınılmazdır. Bunun için, internet gibi evrensel hizmet sağlayan uçsuz bucaksız bir ortamda söz konusu olan yapısal bir takım zorunlulukların meydana getirilmesi için kanun koyucular tarafından yasalar hazırlanmakta veya mevcut yasaların internet alanını da kapsayacak şekilde düzenlenmesine gidilmektedir.
Hemen hemen tüm gelişmiş ülkelerde yapılan bu tür düzenlemeler, internet alanını kısıtlamaktan ziyade bu alanın kullanıcılarının bilgi, belge ve alışverişlerini ve bunlar üzerindeki hak ve özgürlüklerini güven altına almak amacı taşımaktadırlar.
Kamusal Alandaki Uygulamalar
—Her türlü başvurular (ÖSS, KPSS, LES, pasaport vb)
Kurumlar arası iletişim (Emniyet Müdürlükleri, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri, Müdürlükler vb.
—Sosyal güvenlik uygulamaları
—Sağlık uygulamaları (Sağlık personeli – hastaneler – eczaneler)
—Vergi ödemeleri
—Elektronik oy verme işlemleri
Ticari Alandaki Uygulamalar
—İnternet bankacılığı, sigorta işlemleri, Kâğıtsız ofisler, e-Sözleşme, e-Sipariş vb.
Günümüzde yaygınlaşan iletişim ağları ve evrensel hizmet sağlayıcılar sayesinde dünyada birçok ülke yukarıda bahsedilen sorunlarla karşılaşmamak ve çağı yakalamak adına bu konuda önemli adımlar atmışlar ve teknik altyapıları ile birlikte uygulamada ortaya çıkabilecek sorunları çözmek için yasalar oluşturmuşlardır.
Avrupa Birliği ile bütünleşme süreci içinde, elektronik ortamda yapılan işlemlerin hukuksal sonuçlar doğurabilmesi için elektronik imza kavramı çerçevesinde düzenlemelere gidilmiş ve ülkemizde 15 Ocak 2004’te kabul edilen 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu uygulaması başlatılmıştır.
Elektronik İmza türlerini çeşitli şekilde görmek mümkündür. Örneğin, kullanıcının göz retinası, parmak izi gibi işlemlerin kullanıldığı biyometri tekniğin yanında açık ve gizli anahtar kullanılarak oluşturulan sayısal imza teknikleri de elektronik imzaya örnek gösterilebilmektedir.
Teknoloji yardımıyla her vatandaşta bulunan TC Kimlik numaraları eşliğinde elektronik imza yöntemleri kullanılarak, bunun mümkün olmadığı yerlerde seçim günleri oluşturulacak merkezlerde elektronik oy kullandırılması yöntemi kısa vadede mümkün gibi görünmese de uygulanması zor bir yöntem değildir.

Fırat AYHAN

print

Bir cevap yazın