Öcalan’a Samanyolu TV İzlettirilse(mi)ydi(!)

Sayın olmayan PKK elebaşı Öcalan’a tevkif edildiği günden bu yana SAMANYOLU tv izletilmiş olsaydı, bu güne kadar çoktan ıslah olurdu. Hatta özgür kalsa, gider Amerikaya sayın F. Gülen’e biat ederdi. Sahibi olduğum www.bilgievreni.com  İnteraktif Eğitim ve Kültür Platforumu”  adlı sitede yaklaşık 15 günde bir yazılar yazan helindem rumuzlu kişinin “cici” yazılarını okuyunca, keşke Öcalan’a da hücresinde milli manevi değerlere ilişkin propaganda yapılsaydı diye düşündüm. Zira belli ki, helindem bir itirafçı ve devlet tarafından ülke birlik ve bütünlüğüne ilişkin mesajlar yazma ve internet ortamında paylaşma cezasına çarptırılmış. Yazı içeriğinden zaten bu yazıların zoraki yazıldığı az çok belli olmakta. Dilerim yanılıyorumdur.

Öcalan’ın odasına TV konulup Samanyolu TV ve TRT1 izlenilebilecek şekilde ayarlama yapılsaydı, sır kapısı, vb. programları izleye izleye belki de on yıl içinde  çoktan doğru yolu bulmuştu.))) Belki de Öcalan, her birimizden daha çok manevi değerleri yüksek bir kişi haline gelirdi. Terörist başı olarak girdiği hapisten yine teröristlerin “şıhı” olarak çıkmayı (en azından) hayal ederdi.

*  *  *  *  *

Ceza ve tevkif evlerinde TV, radyo gibi iletişim teknolojileri mahkumların psikolojik tekamülleri için son derece önemlidir. Sistemin, suçlu/mahkum olan kişiye sadece belli bir hücre veya koğuşta kabak gibi yatma cezasıyla yetinmesi son derece büyük bir hatadır. Hatta bütün mahkumlar için ortak açık veya kapalı devre TV yayını olması gerekir. Her psikolog tarafından da bilinir ki, düzenli olarak aynı yönde uzun süreli bilgi aktarımı ister istemez insanların davranış, bakış, görüş, düşünce ve tutumlarını bütünüyle olmasa bile çoğunlukla değiştirebilmektedir.

İnsanlık tarihi boyunca bakıldığında, cezaevlerinin aslında birer eğitim mekanı olduğu bilinir. Bu bağlamda, (Cezaların İnfazı Hakkındaki Kanunun [CİK] Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu [CMUK] ta olduğu gibi, yeniden gözden geçirilip modernize edilmesi gerekmektedir. Cezaların İnfazı Kanunu, 92 ve 97. ve bu gibi maddelerinde, 2004 yılında yapılan değişiklikle önemli değişiklikler yapılsa da, bu değişiklikler yeterli değildir. Hoş bu değişikliklerin ortaya çıkma nedeni Avrupa Birliğine giriş sürecinin ortaya çıkardığı itelemelerdi lakin, Türk Ceza Kanunu ve Ceza İnfaz kanunumuz “Türklük kültürüne layık” olgunlukta olmalıdır. Zira bilmekteyiz ki, kim ne derse desin, mertlikte, bağışlayıcılıkta, insanlıkta dünya insanlarına nazaran Türkler mukayese kabul etmeyecek seviyededir. Bu nedenle batının sözde ak, özde karanlık yüzü Türk Kültürüne ve hukuk sistemine bu bağlamda ilerici örnek olmamalıdır.

Trajikomik bir bahisle açtığımız bahsi hukuksal teori ve gerekçelerine, hukuk sosyolojisine boğmadan bitirmek gerek.

Ülkemiz için aydınlık yarınlar temennisiyle esen kalınız.

Not
Bu yazı, http://www.bilgiagi.net, http://www.bilgievreni.com, http://www.kamudanhaber.com, http://www.haberanaliz.net, http://www.siyasalforum.net, http://www.gunesgazetesi.net, http://www.gercekgazete.web.tr, www.ahmetfidan.com ile, Gerçek Gazete, Balıkesir Demokrat, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

print

Bir cevap yazın