Örevizyon

2009 örevizyon (eurovision) şarkı yarışmasında Türkiye’yi Hadise temsil edecek. “düm tek” isimli şarkı bizi anlatacak Avrupa ülkelerine Hadise’nin ağzından. Ve tabiki İngilizce. Neden böyle?

 

(İngilizce) olduğu konusunda  birsürü tartışma var ama ana iki dal Türkiye’yi temsil ettiği için Türkçe olması gerektiği üstüne, diğeri ise  yarışmada derece almak isteniyorsa, Avrupa ve dünya ortak zevkine hitap edilmesi gerekliliği. yi temsil ettiği için Türkçe olması gerektiği üstüne, diğeri ise  yarışmada derece almak isteniyorsa, Avrupa ve dünya ortak zevkine hitap edilmesi gerekliliği. Yani diğer bir deyişle  ya Türk gibi olacaksın ve gerilerde kalacaksın ya da “onlar” gibi olmaya çalışacaksın ve olabildiğin oranda puan alacaksın.

 

Benim seçimim son derece net:

Türkçe! Ve olabiliyor ise  Türkü ile! Evet aynen öyle ve tek bir gerekçeden dolyı böyle: siyaset!

 

Açıklayalım.

 

Bu yarışmanın çok uzun zamandır aslında ülkeler arası siyasetin bir aracı, göstergesi ve minik bir ödülü olduğunu biliyoruz. Yani eğer siz o sene büyük patronları yeterince hoşnut etmişseniz, tam onların istediği gibi bir ırgat, pardon “dost” olmuşsanız, size “lütfen” bir ödül veriyorlar.

 

Bu yarışmanın başka bir işlevi ise “kamu yumuşatması”. Eğer halkınız patronlardan birine bile yan gözle bakmaya başlarsa, onu sevmez, hakkında kötü düşünürse, hemen harekete geçilir ve çeşitli şeyler yapılır. Bunların arasında bir şarkı yarışmasında ödül kazandırmak da vardır.

 

Bir birinciliğimiz olduğunu ve bunu Sertap Erener ve ardında çok sağlam bir kazandığını biliyorum ve ne emeklerini ne de yeteneklerini gözardı etmiyorum ama bu gerçek ne yazıkki fikrimi değiştirmiyor çünki yarışma sırasındaki puanlamayı hatırlıyorum. Siz de hatırlayın. Bırakın Türkiye’yi ve kendinizce ddaya gösterdiğiniz şarkıyı izleyin. Bir yandan da kimin kime oy verdiğini.

 

Fazla söze gerek olmadığını biliyorum. Emeğe, alınterine saygısızlık etmek gibi bir niyetim asla yok ama güvenmiyor, inanmıyor ve onaylamıyorum çünki dürüst  ve samimi bulmuyorum. Bence orada şarkılar, şarkıcılar, gösteriler değil, ülkeler ve siyasi ilişkiler yarışıyor.

 

Teklifimi yineliyorum:

 

Türkçe ve hatta türkü.

 

Düşünsenize .

 

Koca salon. Yüzlerce kanal. Canlı yayın. Çıkıp gümbür gümbür bir Anadolu türküsü okunuyor.

 

Ne hoş değil mi?

 

Kalın Sağlıcakla

print

Bir cevap yazın