Eskiden Amerikan yapımı filmleri izlerken otelleri çok dikkatimi çekerdi. Adamlarda bir otel kültürü var. Osmanlıların han kurma sistemi varmış mesela. Ben otel kültürünü gelişmişliğin bir göstergesi olarak görüyorum. Amerikan filmlerinde kasabalarında dahi bir otel vardır. O kasabaya gelen bir yabancı o otelde kalır, yer, içer, banyosunu yapar. Biz de ise uzak bir şehre gitmeden önce orada yatılı kalınacak bir akraba hesabı yapılır. Daha doğrusu yıkılınacak bir yer aranır. Bunun sebebi otel kültürümüzün olmayışındandır.

Bizim kasabalarımızda otel, ambulans,itfaiye gibi sosyal olgular yoktur. Köye bir yabancı gelse köy odasında kalırmış eskiden veya Cami odasında. Şimdilerde Camilerin kapıları namazdan namaza açılır sadece.

Şimdi diyeceksiniz ki her şehirde otel var. Deniz kenarları otel dolu. Evet otel çok ama halkımızın otel kültürü yok. Olay hep belden aşağı kaydırılmış. Normal vatandaş ailesini alıp bir otelde kalmaya kalksa kendisini ailesiyle birlikte Rus nataşalar ile ahlak polisi baskınıyla karakolda bulabilir.

Bir ülkenin gelişmişliği otel kültürü ve halkının o otelleri gerektiği gibi kullanmasıyla çok ilgilidir. Kasabalarda dahi oteller olmalıdır.Bunu çözmek çok kolay aslında. Benzin istasyonlarında restoran ve 20 yataklı pansiyonlar şart koşulursa iş çözülür.

24 Ocak 2010 Pazar

UĞUR ÖZALTIN