Gelsin de çıkayım şöyle yüksek tepelere…
Şehrin gürültüsü, insanların sıkıntılı nefesi, arabaların kornasının olmadığı o ıssız yüksek tepelere!Gelsin de uzanayım çayırlara, tanımayayım kene mi var pislik mi aldırmadan yürüyeyim yalınayak yeşil çimenlerde…
Gelsin artık bahar!Tepelerinde uzanan gökyüzüne elimi uzatayım… Önümde uzanıp giden manzara… Bakayım, tepecikleri, çukurları olan geniş ovaya… Heyecanlanayım sebepsiz çocuk gibi.
Bütün bu önümde uzanan koca tarlaların, bu birbirlerine benzeyen silik renklerini bir sihirle renklendireyim, başımın üstündeki gökyüzünde duran küçük bulutlara bakarak, uzaktan uzağa kısık meleyen kuzuların sesini duyup türkü söyleyeyim…
Göreyim gökyüzünü bir daha, bir daha… Ufuk çizgisindeki bulutların üzerindeki bu bulanık renkleri aydınlatayım düşlerimle…Gökyüzüne bakayım en tepelerde… Başımın üstünden bir jet geçsin tozu dumana katarak. Gökyüzünde iz bıraksın bulutları toplayarak… Uzanıp elimle dağıtayım bu izleri silmek için bulutlara katarak…El sallasın görünmezindeki jetin camında bana bakıp gülen başlar… Bu özgür mavi göğü kucaklayayım özgürlüğümü de içine katarak…
Gelsin bahar canım, gelsin şöyle uzanayım, çiçeklerden parfüm kokan sıcak kucağına!
Gözümün önünde uzanan manzara ne zengin… Ben bahar çocuğuyum gelsin bahar doğayım yeniden artık…Upuzun gökyüzünü delen serviye tırmanayım… Dokunayım mavi gökyüzündeki beyaz, yumuşak bulutlara…
Gelsin bahar canım, koklayayım çiçeklerin toprağa karışan kokusunu artık.Süsleyeyim şaşkın çocuk gibi etrafı rengârenk… Laleler, kır menekşeleri, lacivert peygamber çiçeklerini dikeyim kırlara doğa anayla, papatyaları dizeyim başıma bir, bir taç yaparak…
Gelsin bahar artık canım özledim şen yüzünü…Toprağa, sulara vuran pırıl pırıl güneşin ışıklarına dokunayım, sıcağı elimi yaksın…
Bu gün ne güzel bir gün…
Yanaşsın yanıma… Sesini duyursun geldiğinde sessizde olsa duyarım ben… Farz etki bu şehrin gürültüsü yok… Farz et ki etrafta bu kadar binada yok. Her yer alabildiğine yemyeşil ağaç ve çimen… Evimin arkasında doğan güneş yansıtsın uzağıma aldırmam deniz kıyısına inmesem de olur, görürüm ışıltısını güneşin suyun üzerinde vuran pırıltılı ışığını uzaktan da olsa…
Gelsin artık bahar eskisi gibi kokusunu duyayım buram buram… Ağaçların çiçeklerinin ılık rüzgârda uçuşan taç yaprakları burnumu yalasın, gözüme dolansın polenleri razıyım…
Gelsin bahar seyreyleyeyim renklerinin cümbüşünü… Koşayım kırlarda eskiden tırmandığım tepelere çıkayım yeniden…Akşam olup sebepsiz bir hüzün çökse de aldırmam, coşayım baharın sarhoşluğunda salınayım bir o yana bir bu yana… Yeniden doğup, yeniden büyüyeyim…
Özledim canım, bahar gelsin artık.