Bazen “Allah’ım bağışla beni ama, bu insanı niye yarattın” dersiniz.
Tam o türden bir durum. Toplumda aksesuar veya görüntü olsun diye dolaşan yığınla insan var, her biriniz mutlaka görmüştür.
Önce minnacık bir bilgi verelim.
Vazalak, fazla hatta gereksiz laf eden, anlamsız kişilik oluşturan şahsiyetlere denir, kovalak (kovaklık) ise, akıldan yoksun bir halde gösteriş düşkünlüğü olarak tanımlayabiliriz.
Bu ismini (pardon) sıfatını zikrettiğimiz ol şasiyetler kiii, toplumda bol miktarda bulunurlar ve hatta toplumun önemli bir çoğunluğunu ve ögesini oluşturur. Bu kişiler toplumun en güzel dolgu malzemeleridir. Gerek belli başlı programlarda, gerek topluluklarda bu kişiler kalabalık olma rollerini de çok güzel oynarlar. Daha doğru bir tabirle, bu kişiler rol de oynamazlar. Öööyle anlamsız bir şekilde durup dururlar.
Ol varlıklara her hangi bir soru sorduklarınızda “Farketmez“, “olabilir” şeyy bilmemm“, “nasıl istersen öyle olsun” türünden cevapları alma ihtimaliniz yüksektir.
Hiç düşünemem bir kişiye sorulan çoğu soruda farketmez cevabının nasıl verilebileceğini.
Elbette ki insan şu ya da bu şekilde bir tercih koyar.
İnsanın bir kişiliği olur, bir tercihi olur, bir duruşu olur, bir bakışı olur, bir anlamı olur, bir misyonu olur, bir amacı olur velhasıl birşeyleri olur.
Hani insan olarak bir varlık nedeni vardır.
Bu kişilerin tek varlık nedenleri, hasbel kader insan elbisesi giymeleri, beden olarak insana benzemeleri ve nefes almalarıdır.
Hani bazı hayvanlar vardır, kapıdaki köpek gibi, sobanın başındaki kedi gibi, ahırdaki eşşek gibi tek varlık nedenleri veya misyonları vardır. Havlamak, gerektiğinde ısırmak, fare tutmak, zorla da olsa yük taşımak. Ama bu hayvanların bir tane de olsa bir misyonları vardır. Anacığım, vazalak ve kovalak tipli insana benzeyen şeylerin tek bir misyonu var, o da hasbelkader kopup geldikleri dünyada nefes almak.
Sadece nefes alıp verirler bir de elbise giyip üç beş kelime konuşup öööyle anlamsız anlamsız ömür sürerler.
Bu pazar günü sizleri yine gıcıklandırdım.
OFFFF, YİNE AZİZ NESİN‘LEŞTİM. DURDURSUN BU KİŞİY BİRİLERİ BİR AN ÖNCE.
“EYYYY İNSANLAR, SİZLERİN YÜZDE YİRMİSİ AKILLIDIR.”
Yine Aziz Amcanın, dozerle düzeltildiği mezarındaki kemikleri bayram etmiştir ben bunları yazdıkça.
NE BÜYÜK İNSANMIŞIN BÜYÜK USTA,
Manevi varlığın önünde saygıyla eğiliyorum.
Eyy okurlarım vasiyetimdir, bu vazalak ve kovalak yazar (bendeniz))) öldüğünde de basit bir cenaze töreni sonunda mezarını belediyenin çöplüğüne gömün, üzerini dozerle kapatın.
Hatta ölüsünün üzerine beton dökün. Tekrar hortlayıp böyle saçma sapan yazı yazmasın.
Pazar günü esenlik diliyorum sizlere ama, ne olur poponuza iğne batırdıysam önce o iğneyi çıkarın öyle dolaşın)))
Yine de aydınlık yarınlar bizim olsun!
Haftaya pazar günü de “Bu Yazı Edebi Değildir” başlıklı yazımız olsun.