17 Ağustos’da bir nöbette uydukları gerekçesiyle bir teğmen pimi çekilmiş bir bomba ile
dört vatan evladını şehit ediyor.
Olaydan sonra olay medyada bir kaza sonucu diye yer alıyor.
Ta ki Taraf gazetesinde olayın gerçek nedeni ve faili açıklanana kadar.
O gün teğmenin tutuklandığını öğreniyoruz.
Teğmenin şehit ettiği askerlerin haberi bir hafta süresince kaza olarak gösteriliyor.
Basından gerçeği bir hafta süresince gizleyen bir genelkurmayımız var.
Birde onlarca olayda olduğu gibi kapatılmak istenen bütün olayları deşifre edip gerçek failleri ortaya çıkaran Taraf gazetesi.
Böylesine büyük bir olayı gizleme gücünü kendinde gören genelkurmayın diğer olaylarda olduğu gibi
ZOR DURUMA DÜŞTÜĞÜNDEN BAHSEDEBİLİYORMUYUZ PEKİ?
Hayır.
Genelkurmay yalan bilgi vermeğe devam edebilir bu ülkede.
Dört vatan evladının pimi çekilmiş bir teğmen tarafından ölümünü bir süre kamuoyundan gizleyebilir belki.
Ancak gerçekler en fazla bir hafta sonra ortaya çıkıyor işte.
Sıkıntı birde bu kadar sorumsuzca bir iş yapan subayını koruma cesaretini kendinde gören yetkilieier hakkında bir işlem yapılmayışında.
Sanırım yetkililer siyasi demeç ve mesajlarla çok meşguller.
Kırmızı çizgilerle uğraşıyorlar.
50 yıllık AB serüvenimizden haberleri yok ki ulus devlet şarkıları okuyorlar.
Kürtler dahil, Öcalan dahil, pkk dahil kimse üniter devlet lafını etmezken onlar üniter devlet kırmızı çizgimizdir diyor.
Teğmenin kırmızı çizgisi nedir peki?
Dörde kadar öldürüp fazlasına kıyamamak mı?
Ya evladları ölenlerin kırmızı çizgileri.
Onların bunun için vatan sağolsun demeleri kırmız çizgi belki.
Ama milletin kırmızı çizgisi artık yeter diyor.
Kendi mesleğini bırakıp siyasi mesajlar vererek kışlasında olup bitenlerin farkında olmayan, kışlasına hakim olmayan, askerine hakim olmayan bir kurmay anlayışına yeter.
Muhalefeti ve iktidarı ile bu büyük olay karşısında dili tutulanlara da yeter diyor.
Başbakan bu olayla ilgili neden ağzını açmıyor?
Milli savunma bakanı neden susuyor?
Baykalın derhal derhal diyerek ortalığı velveleye vermelerine alışkınız, ancak konu asker olunca o da susuyor.
Ya mehmetçik mehmetçik diyerek siyasette oy avcılığı yapan milliyetçiler neden susuyor.
Acaba diyorum onların suskunluklarını bozmak için Başbuğun pimi çekilmiş bir bombayı o teğmenin eline vermesini mi beklemeliyiz?
Acaba?